ilk karşılaşma

6.2K 406 343
                                    

Prens Jung Hoseok okçuluk dersi bittikten sonra odasına döndü. Yardımcısı Namjoon odasına geldikten sonra prens kendini koltuğa attı ve Namjoon'a döndü.

"Banyoyu hazırlar mısın?"

Namjoon başını sallayıp "Tabi ki veliaht prens." dedi.

Prens Hoseok, Kral Jung'un tek erkek ve alfa çocuğuydu. Hoseok'un bir tane de kız kardeşi vardı. Fakat o omegaydı ve saraydan bir kere bile çıkarılmamıştı. Babaları fazla kontrolcü ve korumacıydı. Oğluysa çok sıkı eğitimlerden geçen, heybetli, güçlü ve oldukça yakışıklıydı. Turuncu saçlı, ela gözlüydü. O da pek saraydan çıkmazdı. Komutan Jeon ile avlanmaya giderlerdi. Kral Jung eğitimleri bitmeden oğlunun bir omegayla bağlanmasını istemiyordu. Tahta geçecek oğlu her konuda mükemmel olmalıydı.

Hoseok'un beta yardımcısı Namjoon Hoseok ile yakın arkadaşlardı. Namjoon'un babasıda eskiden kral bir prens iken onun yardımcısıydı.

Hoseok Namjoon banyoyu hazırlayınca teşekkür etti ve Namjoon ordan çıkınca duşa girdi. Yorucu derslerden sonra sıcak bir duş gibisi yoktu. Vanilya esansları ile harika kokan oda Hoseok'un her bir kasını gevşetiyordu. Duştan çıktığında üzerini giyip bahçeye gitti. Komutan Jeon'da ordaydı. Çocuk yaşta ağır savaş eğitimleri alan Komutan daha 19 yaşında olmasına rağmen çoktan komutan olmuştu. O da Hoseok ile yakın arkadaştı. Ve çok güçlü ve sivri zekalı bir alfaydı.

Prens Hoseok'a dönüp,

"Bugün avlanmak ister misiniz veliaht prensim ? "

Komutan Jeon insanlara açık yerde onunla resmi konuşurdu.

"Tabiki isterim güçlü Komutan Jeon Jungkook. " dedi ve güldü. Derin bir iç çekti ve konuşmanın konusunu bi anda değiştirdi.

"Acaba Kral bir omegayla bağlanmama ne zaman izin verecek. İçimde bişeyler uyanıyor Jungkook."

"İnanın ki hiç bilmiyorum prensim." diye cevapladı Jungkook.

O kendi omegasını çoktan bulmuştu. Hoseok'un kız kardeşinin öğretmeni Park Jimin ile mühürlenmişlerdi.

Hoseok ayağa kalktı.

"Hadi bir an önce gidelim, kafamı dağıtmak istiyorum."

Jungkook malzemeleri almaya giderken Prens Hoseok ise odasına gidip av kıyafetlerini giydi.

Av için yola koyuldular. Ormanda sessiz adımlarla yürüyorlardı ki iki alfa da hissettikleri feromon ile durdu. Hoseok'un gözleri kızarmaya başladı. Bilerek yapmıyordu, ama o da feromon salgılamaya başlamıştı. Komutan Jeon prensin aurasının değiştiğini fark etti.

"Prensim! Kendinize gelin, kralın izni olmadan bir omegaya yaklaşamazsınız!"

Hoseok'un kontrol edemediği adımları onu feromonun kaynağına dahada yaklaştırıyordu. Ağaçların arkasınsa derin derin nefes alan birini gördü. Oğlan arkasını döndü ve kıpkırmızı gözlü bir alfa görünce geriledi.

Güneş ışığı Hoseok'un yüzüne vurmuştu. Sarışın küçük zayıf bedeniyle gittikçe gerileyen oğlan daha çok feromon salgılamaya başlamıştı. Bu Hoseok'u dahada çıldırtıyordu. Hoseok o an kendini oğlanın üstüne atmamak için zor tutmuştu. Hayatında ilk kez bu kadar feromona maruz kalmıştı. Ve önündeki oğlan o kadar güzeldi ki..

Bembeyaz teni ve şeker pembesi dudakları, sarı platin saçları gözlerinin önüne düşüyordu.

Hoseok'un bilinci gerçekten yerinde değildi.

Omega oğlan prensi hiç görmediği için tanımıyordu ama yandaki komutanın bağırmasına göre o ülkesinin veliahtıydı. Lilalaşan gözleri kırmızı gözlerle buluşuyordu. Birden omega dizlerinin üstüne düştü. Ve kafasını eğdi.
Önünde prens olduğu için bilinçli yaptığı bişey değildi.

Omega ve alfa bağlanıyordu.

Kral Jung, Komutan Jeon'a böyle bi duruma karşı prensi öldürmemek harici her şeyi yapmasına izin vermişti.

Prensi kendine getirtmek için yakasından tutup yüzüne bir tokat attı. Hoseok kafasını sallayıp kendine geldi.

Komutan Jeon ise omegaya bağırdı.

"Sakin ol ve feromon salgılamayı kes!" Omega kafasını kaldırdı ve soğuk terler dökerek zorlada olsa feromon salgılamayı durdurdu.

Hoseok derin nefesler aldı. "Komutan Jeon, bana ne oldu!"

Komutan düşünüyordu. O omegayı yaşadığı yere geri gönderemezdi. Prens olduğunu öğrendiği için herkese prensin ona bağlandığını söyleyebilirdi. Ve uzaklaşırlarsa ikiside acı çekecekti. Çünkü ikiside birbirine bağlanmıştı. Hızlıca omegaya koşup onu yakaladı. Omega korkup bağırmaya başladı;

"Lütfen! Beni bırakın! Bastırıcı ilaç içtim ve birazdan etki edecek! Nolur, ölmek istemiyorum bilerek bağlanmadım veliaht prense !"

Komutan yanındaki sakinleştirici iğneyi omegaya bastırdı. Bayılan omeganın kollarında olması ve kokusunun Jungkook'un üstüne sinmesi Jimin'in hiç hoşuna gitmeyecekti. Ama prens için bunu yapmalıydı.

"Prensim. Saraya geri dönelim büyücülerin kontrolünden geçmelisiniz. Gördüklerime göre o omega ile bağlandınız."

Hoseok ona bağlandığından emindi. O kadar güzeldi ki sarı saçları, ama bu babasının hiç hoşuna gitmeyecekti.

Gerçekten, hiç hoşuna gitmeyecekti..

thanatophobia | sope Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin