thanatophobia | sope

zalim ay, sonu getir

Medyadaki şarkıyla okumanızı tavsiye ederim. Bölümü bu şarkı ile yazdım ve birazda hikayenin gidişatı için ilham aldım.

Hoseok kafasını eğdi. Sessizce duruyordu. Askerler Yoongi'ye yaklaşırken Yoongi Hoseok'a yalvarmaya devam ediyordu. Çok korkuyordu ve şuan ne yaptığını kendi bile bilmiyordu. Hoseok önce sessizce;

"Ondan uzak durun." dedi. Odayı babasının feromonlarının yanı sıra kendininkiler de sarıyordu. Askerler feromonlara direnip omegaya yaklaşmaya devam ettiklerinde Hoseok kafasını kaldırdı. Onlara döndü ve oda onun bağırmasıyla inledi. Sesi kalınlaşmış, ve gittikçe yükseliyordu.

"SİZE ONDAN UZAK DURUN DEDİM!"

Askerler şok olmuşcasına önce ona sonrada krala baktılar. Hoseok'un alfa dişleri uzuyordu. Gittikçe sivrileşen köpek dişleri korkunç bir hal alıyordu. Kral Hoseok'a feromonları ile baskı yapmaya çalışıyordu ancak Hoseok en ufak bir tepki vermiyordu. Hoseok'un o an hissettiği şey Yoongi'nin çektiği acı ve onun beraberinde gittikçe büyüyen öfkesiydi. Babası Hoseok'un kurdunu hiç görmemişti ve onu fazla hafife alıyordu. Ancak Hoseok, artık yaşlanan babasından katlarca daha hızlı hareket ediyordu. Bir anda babasına doğru koşmaya başladı. Babasını tek hamlede yere serdi ve boğazından tuttu. Kral Hoseok'un yaptığıyla şok olmuştu. İşin garip tarafı, her ne kadar yaşlanmış olsada Hoseok'a karşılık verebilmesi gerekiyordu. Ancak Hoseok iki alfanın gücünü taşıyordu ve öylesine güçlüydü ki bir kaç kişi anca yenebilirdi. Omegasını korumak uğruna babasını öldürebilecek kadar gözü dönmüştü. Babasının kulağına eğildi ve;

"Bir daha, omegam ve beni ayırmaya çalışırsan kim olduğunu sikime bile takmayıp seni paramparça ederim."

"Onunla evlenme şansını.. bu... dediklerin ile.. kaybetti-"

Hoseok sivri dişlerini hala konuşmaya çalışan Kralın kulağının üstüne sapladı. Dişleri kulağının başından boynuna kadar derin ve ölümcül bir yara açmıştı.
Evet,kesinlikle Hoseok'un gözü dönmüştü ve kimin kim olduğu zerre umurunda değildi.

Askerler kollarından tuttukları omegayı sertçe bırakıp Krala doğru koştular. Hoseok kafasını kaldırdı ve kralın boynundan elini çekti. Ağzından akan kan damlaları ile kafasını geriye attı. Elinin tersiyle ağzını sildi ve korkunç bakışları ile etrafa baktı. Askerler gözleri kapanmış kralı telaş içinde kollarından tuttular ve koridorlardaki askerleri çağırarak destek istediler. Hoseok Yoongi'ye döndüğünde Yoongi'yi ona dehşet içinde bakarken buldu. Hoseok'un kurdu tam o sırada yerini asıl Hoseok'a geri bırakmıştı. Ağzına gelen demir tadı ile ellerine baktı. Elleri ve zemin kan içindeydi. Kendisi de Yoongi kadar dehşete düşmüştü. Hızlı hızlı nefes almaya başlamıştı. Korkuyordu, yoksa o babasına mı zarar vermişti ? Kekeleyerek ve sendeleyerek ayağa kalktı.

"Y-yoongi? Ben ne yaptım?"

Yoongi bakışlarını hemen yere indirdi. Kısa kısa ve öylesine hızlı nefesler alıyordu ki neredeyse kalbi çıkacaktı. Ağzından tek bir ses bile çıkmıyordu. Yaşadığı korku, ağır feromon baskısı ve en sonda da Hoseok'un yaptığı şeyin şokundaydı.

Hoseok küçük adımlarıyla Yoongi'ye yaklaşıyordu. Elleri titriyordu. Her ne yaptıysa omegasının bu yüzden ondan nefret etmesinden korkuyordu.

"Yoongi..."

"U-uzak dur."

Hoseok Yoongi'nin dediğiyle korktuğu şeyin olduğunu anlamıştı.

"Babanı, kendi öz babanı benim için neredeyse öldürecektin. Hatta belki de öldü!"

Yoongi korkak bakışlarıyla Hoseok'a ilk kez sesini yükseltmişti.