3 Ay Sonra
Sarayda ağlama sesleri, kıkırdamalar gün geçtikçe artıyordu. Minjee saraya Dami ile birlikte ayrı bir ses katmıştı. Dami küçük arkadaşını pek sevmişti ki sürekli Minjee'yi görmek istiyordu.
Küçük bebek dadılara emanet ediliyordu. Çünkü iki babası da fazlasıyla meşgul insanlardı ancak ikisi de minik kızlarıyla ellerinden geldiğince vakit geçiriyordu. Minjee Dami gibi değildi. O kadar sık ağlamıyordu. Sadece babasının kollarında uyumuyordu. Her koşula uyum sağlıyordu ve o daha çok küçük olmasına rağmen büyümüşte küçülmüş gibiydi.
Pek sık gülmüyordu Minjee ama en çok babalarının yanına gülüyordu, bir de Dami onun yanında iken.
Küçük kızın odası, babalarının odasının hemen yanındaydı. O odada sadece dadılar ona bakarken kalıyordu.
Yoongi küçük kızlarının odasına girdi. Dadıların kucağında sessiz bir şekilde uyuyordu. Dadılar Yoongi'yi görür görmez eğilerek selamladılar.
Dadı Yoongi'ye minik kızı uzattı ve kucağına almasını sağladı. Minjee'nin zaten sakin olan ifadesi daha da artmıştı. Babasının feromonları onu fazlasıyla huzurlu yapıyor olmalıydı.
Yoongi Minjee ile odadan çıktı. Hoseok'un yanına gidecekti ve yanında Minjee'yi de getirmek istemişti. Taht odasının kapısı açıldığında oda beklenmedik bir durumdaydı.
Odada farklı krallıktan birisi vardı. Oda Hoseok'un yoğun feromonları ve sert sesi ile doluydu.
"Babamı öldüren o onursuz benimle barış yapma isteğini nasıl sunabilir ha ?"
Sesi fazla yüksek çıkmıştı. Minjee huzursuz bir şekilde kaşlarını çattı ve iç çekmeye başladı. Minjee'nin korkması pek normaldi. Yoongi bile gerilmişti.
Hoseok öylesine sinirliydi ki, gözleri her zamankinden daha kırmızıydı. Feromonları Yoongi'yi, sevgili eşini bile fenalatacak bir baskınlıktaydı. Yoongi Hoseok'un ne kadar öfkeli olduğunu iliklerine kadar hissedebiliyordu.
Minjee ağlamaya başladığında, Yoongi hızla taht odasından çıktı. Bu konuşmayı bölmemeliydi. Taht odasının kapıları kapandığı zaman Yoongi kapıya yakın durdu ve dinlemeye çalıştı. Bir yandan feromon salgılayıp kızını susturmaya çalışıyordu.
"..."
"O prensesiniz benim omegama, sevgili eşime neler söyledi. Onun kalbini kırdı. Benim omegamı üzdüğü halde yaşadığına şükretmeli. Şu an cesedi bile çürümüş olabilirdi. Hele ki son yaptığınız alçakça suikasttan sonra, size ve o onursuz kralınıza güveneceğimi mi düşünüyordunuz ?"
Adam sessiz konuşuyordu. Yoongi onu hiç duyamıyordu.
"Sizin kralınız benim babamı öldürdü ! Hem de ne için ? O kendini beğenmiş prenses ile evlenmediğim için. Siz hiç prensesinizi o yemekte gördünüz mü ? Kendisinin de bunu istemediğini, zorla kabul ettiğini bile anlamıyordu. Jeon krallığı ve Jung krallığı bir daha asla iyi bir ilişki içerisinde olamaz ve olmayacakta. Artık krallığıma adımınızı bile atamayacaksınız !"
Sondaki Hoseok'un bağırması, Yoongi'ye Hoseok'un babasını anımsatmıştı. O da kızdığı zaman böyle korkunç çıkardı sesi. Ki, Hoseok babasından bile katlarca güçlüydü. Hoseok'un alfası, gerçekten korkutucuydu. Ama o kan kırmızı gözleri olan alfa, lila gözlü omeganın yanında tamamen uysallaşıyordu.
Kapı sertçe açıldığında Yoongi irkilerek geri çekildi. Askerlerden birisi onu tutarak destek oldu. İçerideki adam, askerler tarafından çıkarılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
thanatophobia | sope
Fanfictionomegaverse, tamamlandı 10/12/2020. Prens Jung Hoseok av için ormandaydı. Ama hiç beklemediği bir şey oldu ve bu tüm hayatını değiştirdi. 1 #yoonseok 2 #hopega 5 #sope