günlük

1.3K 169 106
                                    

Sekiz Ay Sonra

Son sekiz ay gayet sakin geçmişti. Sarayda monoton günler geçiyordu. Yoongi'nin hamileliği gayet normal geçiyordu ve kızları gayet sağlıklıydı. Hoseok onu ayakta tutmuyordu. Bazen Hoseok'un özel odasına hava almaya ve rahatça vakit geçirmek için çıkıyorlardı.

Doğum fazlasıyla yaklaşmıştı. Hormonları fazlasıyla dalgalanıyordu. Bazen bir anda sinirlenebiliyordu. Ancak Hoseok'da tüm bu dalgalanmaları güzelce sakinleştiriyordu.

Jimin ssüreli yaptığı gibi bugün Yoongi'yi ziyaret etmişti. Dami gelecek arkadaşını dört gözle bekliyordu.

Küçük kız elini Yoongi'nin şişmiş karnına koydu yavaşça.

"Baba aykadaşım ne jaman doyacak~ ?"

Yoongi gülümseyerek Dami'ye baktı.

"Yakında Dami, arkadaşın çok yakında doğacak."

Kız büyük odada zıplayarak kahkahalar atmaya başladı. O da en az Yoongi ve Hoseok kadar heyecanlı gözüküyordu.

Yoongi gülümseyerek etrafta koşuşturan kızı izledi.
Kendi kızının nasıl birisi olacağını merak ediyordu. Dami gibi cıvıl cıvıl mı olacaktı ? Dami bir omegaydı gerçi. Güven içinde büyüyen güzeller güzeli bir omega. Yoksa Hoseok gibi ağır yükleri yüzünden erken olgunlaşmış ama bir o kadar da çocuk ruhlu mı olacaktı ?

Yoongi kendisine benzemesini beklemiyordu. Yoongi zaten bir omegaydı. Üstüne üstlük kötü şartlarda büyümüş, ardından terk edilip korkunç şeyler yaşamış bir çocuktu. Güvenli kanatlar altına girdiğinde ise yeterince olgun, çekingen ve korkak bir ruhu olmuştu. Kızları alsa ona benzemeyecekti. O, güçlü bir alfa olmalıydı. Gerçek bir alfa olmalıydı. Hoseok gibi iki alfanın gücünden doğmamıştı. Omega bir babadan dolayı gerçek alfa olması zor gibi gözüküyordu. Ama olma ihtimali de vardı. O kaderin hediyesiydi.

Kızlarını en kusursuz şekilde eğitmelilerdi. Ne Hoseok kadar baskı altında, ne da şımartacak kadar rahat. Yoongi kızlarının psikolojisinin bile en kusursuz şekilde olması için aylarca kitap okumuştu.

Gözlerinin dolduğunu hissetti. Sebepsiz yere duygulanmıştı tekrar. Cidden Jimin buradayken mi ağlayacaktı ?

"Yoongi ?"

"Hey, Yoongi. İyi misin ?"

Jimin fark etmişti gözünden düşen damlaları.

"Ne oldu ?"

Yoongi elinin tersi ile gözyaşlarını sildi. Dami kaşlarını çatmış, büzülmüş dudağı ile Yoongi'ye bakıyordu.

"B-bir şey yok. Dalgalanma sadece."

"Ah, anladım. Bende de fazla oluyordu."

Dostça omzunu sıvazladı Yoongi'nin. Ardından kapı sertçe açıldı. Hoseok parıldayan göz damlaları ile şaşkınca girmişti odaya.

Yoongi ağladığı için, Hoseok'un da göz yaşları dökülüyordu.

"Yoongi, noldu sevgilim ?"

Hızla yanına gelmişti Yoongi'nin. Nazikçe yatağa oturmuş, ellerini tutmuştu.

"Ben sizi yalnız bırakayım."

Jimin melek gibi bir gülümseme ile Dami'yi kucağına aldı ve yavaşça odadan çıktı.

"Korktun. Endişeli hissediyorsun."

Hoseok üzgün bir şekilde Yoongi'ye bakıyordu.

"Bir anda, kızımızı düşündüm. Nasıl yetişeceğini, güçlü, gerçek bir alfa olup olmayacağını. Safkan bir alfa kadar kuvvetli olup olmayacağını..."

thanatophobia | sope Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin