kötü bir zamanlama

1.8K 211 108
                                    

Öncelikleeeee, bu bölüm smut yok ama yine de kızgınlık olduğu için ister istemez uyarmak istedim. Aslında bölümde öyle aman amanda bişey yok.. Yinede risk almak istemiyorum.

Bölüm başlamadan önce ilk bölümde, çok zayıf kalan omegaverse tanıtımında bahsetmediğim için ufak bir ekleme yapmak istedim.

Diğer omegaverselerde nasıl pek bilmiyorum. Bu evrene de kurallar eklenebildiği için kızgınlık döneminden biraz bahsetmek istedim.

Omegalar iki veya üç (?) hafta arasında kızgınlık dönemine giriyorlar. Bu dönemde karınlarına şiddetli kramplar girer, terlerler, ve nefes alış veriş hızları artar. Kontrolsüzce feromon salgılarlar. Hamile kalma ihtimalleri artar.
Eşi olan omegalar bu dönemi daha rahat atlatsalar da henüz mühürlenmemiş omegalar için bastırıcı ilaçlar olmadan bu dönem oldukça sıkıntılı geçer.

Umarım yine zayıf anlatmamışımdır..
İyi okumalar~

"Kral Jung uyandı !.."

"Prens Jung'a haber verilsin hemen !"

"Askerler Prens Jung'u arayın çabuk !"

Saray doktorların sesleri ile inliyordu. Sabahın köründe askerler koridorlarda koşarak Hoseok'un odasına gidiyordu.

Hoseok ise o gece Yoongi ile büyük yatağında sarmaş dolaş yatarak gayet huzurlu bir uyku çekiyorlardı. Yoongi Hoseok'un kolları ve örtünün içinde resmen kaybolmuştu. Her yer Hoseok kokuyordu ve bu hayatında hiç tatmadığı kadar mutluluk veriyordu ona.
Gece, prenses ile olan yemekten sonra Hoseok bir kaç saray işiyle daha ilgilenip ikiside Hoseok'un odasına geri dönmüştü. Biraz daha öpüşmüşler, biraz daha sohbet etmişlerdi uyku ikisinin de gözlerini ele geçirene kadar.

Hoseok yaptığından zerre kadar pişman değildi. Prensesin kişiliğini onu ilk gördüğü anda bile sevmemişti. Hele ki Yoongi için dediklerinden sonra, prenses ile zorla evlenmek yerine en acı verici çekilde öldürülmeyi yeğlerdi.

Kapının tıklanma seslerinden dolayı Hoseok yavaşça gözlerini açtı. Tıklanmala giderek hızlanırken daha yeni kalktığı için kapıdan söylenen şeyleri anlamıyor, sadece bir uğultu gibi geliyordu.

Göğsünde uyuyan narin bedene baktı. Yoongi'nin temiz, ve hoş kokan saçlarına minik bir buse kondurdu. Hoseok bedenini saran zayıf kolları uyandırmamaya dikkat ederek çekti. Terliklerini giyip ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Kilidi açtığında önündeki telaşlı askerler ile gerildi.

"Prens Jung, Kral.. Kral Jung uyandı !"

Hoseok gözlerini devirdi ve sordu;

"Bilinci yerinde mi ?"

"Evet, kendine geldi şükürler olsun ki. Sizi görmek istiyor Prensim."

Hoseok kapının önündeki odaya bakmaya çalışan askeri ittirdi.

"Geleceğim." dedi ve kapıyı kapattı.

Yoongi o sırada yeni uyanmış küçük mavi gözleri (maviydi ama feromon salgılarken lila oluyordu sanırım, hatırlayamadım eheh) kısmış, Hoseok'a bakıyordu.

"Günaydın." diye mırıldandı Yoongi eli ile güneş ile arasına perde yaparak.

"Günaydın canım." Hoseok hafiften sırıtarak dedi. Dolabını açtı ve gösterişli kıyafetlerinden çıkarmaya başladı.

thanatophobia | sope Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin