thanatophobia | sope

taht ve büyük karar

-Bir ay sonra-

Ve Jung krallığında yeni bir devir başlıyordu o sabaha doğru.

Kral Jung'un gittikçe güçsüzleşen alfa bedeni, daha fazla kaldıramayıp pes etmişti. Sonsuzluğa olan yolculuğu başlamış, çoktan uğurlanmıştı bile.

Saraya derin bir hüzün hakimdi. Ancak bir yandan da telaş vardı. Taht başıboş bırakılamazdı. Hele ki Jeon krallığı ile olan ittifak bozulduğu zaman.

Hoseok ve Yoongi, tahta çıkacaklardı ertesi gün. Sürekli konuşmalar üzerine çalışıyorlardı. Hoseok'a kıyasla Yoongi fazlasıyla geriliyordu. Çoğu yönetim işi ona kalmayacaktı ancak yine de önemli bir mevkide olacaktı. Sürekli eğitilmesine ve kendini çok iyi geliştirmesine rağmen hâlâ kendini yetersiz görüyordu.

Başka bir sıkıntısı daha vardı. Artık kesinlikle alfa bir varis vermeliydi. Buna mecburdu.

Hoseok hâlâ babasının yasını tutuyordu. Her ne kadar babasından pek hoşlanmıyor olsa da onun babasıydı sonuçta.

Prenses Dawon'un düğünü çoktan yapılmıştı. Gerçekten sevdiği alfa bir prens ile evlenmişti. Ancak o  da aynı Hoseok gibi babasının yasını tutuyordu.

Yoongi ayna karşısında kendisine fazlasıyla ağır gelen gereksiz gösterişli pelerine baktı. Yanına gelen Hoseok'a döndü.

"Ben bunları bir ömür boyunca giyemem. Eziliyor gibi hissediyorum ne bu ?"

Hoseok dediğine gülümsedi ve Yoongi'nin omuzlarını sıkarak masaj yaptı.

"Sadece yarın dayan sevgilim, ardından bir ömür boyunca sarayımızda dilediğini giyebilirsin."

Ardından Yoongi'ye sarıldı.

"Yine de pelerin sana her şey gibi çok yakıştı."

Yoongi de gülümseyip Hoseok'a bir öpücük verdi.

"Konuşmanı ezberleyebildin mi Hoseok ?"

"Evet, peki ya sen ?"

"Benim de hazır. Ama bana söyletilen şeyleri gerçekten yapabilcek miyim bilmiyorum."

Hoseok Yoongi'yi kendisine çevirdi.

"O da ne demek şimdi ? Kendini çok iyi geliştirdin."

"Haklısın ama, sen doğduğundan beri güçlü bir kral olmak için eğitim alıyorsun. Ben ise neredeyse sadece bir buçuk yıldır. O yüzden.. bilmiyorum."

"Kendine güven, ülkemizi çok iyi yöneteceğiz Yoongi."

Hoseok onun iyi hissetmesini ve rahat olmasını çok istiyordu. Yoongi'nin hissettiklerini anlayabiliyordu.

Günlerce konuşma ezberlemek, saatlerce onları tekrarlamak, ağır pelerinler denemek, bir gün sonra koca bir krallığın başına geçecek olmak elbette kolay değildi.

Hoseok Yoongi'nin üstündeki pelerini üzerinden çıkarttı. Üstündeki kat kat kıyafetleri de çıkarttı ve onu yalnızca gömlek ile bıraktı. Yoongi gerçekten rahatlamış hissediyordu. Hoseok ona sıkı sıkı sarıldı. Kafasını boynuna koydu ve kokusunu derince çekti.

Sarı saç tutamlarını karıştırdı nazikçe. Mühürlü boyuna minik buselerini kondurdu.

"Yoongi."

Hoseok'un yaptıkları ile mayışan Yoongi mırıltı ile cevapladı.

"Hm ?"

"Sana bir süredir sormak istiyordum.. şey."