JiRose

"Eyes Closed."

Her zaman olduğu gibi alarm'ın çalmasıyla uyandım. Gözlerimi aralayıp, odamın içinde göz gezdirdim. Yataktan kalkıp, dolabımı açtım. Okul üniformasını alıp üzerime giydim. Ayna'nın karşısına geçip saçlarımı düzelttim. Çantamı alıp aşağıya indim.

Rose : Günaydın abi.

Diyip yanağını öptüm. O da bana gülümseyip yanağımı öptü.

Yoongi : Günaydın prenses. Hadi kahvaltını yap, öyle geçeriz okula.

Başımı salladım ve kahvaltımı yaptım. Sonrasında evden çıkıp, okula doğru yol aldık. Bugün okulun ilk günüydü ve her zaman ki gibi kalabalıktı. Abim arkadaşlarının yanına giderken ben de bizim kızların yanına gittim.

Jisoo : Rose bebeğim günaydın.

Jennie : Günaydın birtanem.

Lisa : Günaydın aşkım.

Hepsine gülümseyip sıkıca sarıldım.

Rose : Hepinize günaydın. Ee, görüşmeyeli nasılsınız?

Jennie : İyiyiz, tatil boyunca beraberdik ama sen yoktun hepimiz seni çok özledik.

Rose : Ben de sizi çok özledim.

Ardından hepimiz sınıflara girdik. Jisoo ile Jennie aynı sınıftaydı, ben ve Lisa aynı sınıftaydık. Lisa ile sıramıza oturduğumuzda Öğretmen sınıfa girmişti. Herkes pek takmamıştı sonuçta okulun ilk günüydü ve Bay Kim ilk günden ders işliyordu. Sınıfa göz gezdirdiğimde bizim sınıfta olan kişiler Jimin, Jungkook ve Namjoon vardı. Her zaman ki gibi Jimin'in yanında bir kız vardı ve o kişi de Seulgi'ydi. Onun takımı bizim sınıftaydı. O yüzden de kızlarla ayrılmak zorunda kalmıştık. Aniden Jimin'in bana bakmasıyla, hemen gözlerimi kaçırıp önüme döndüm. Ah, kahretsin! Umarım yanlış anlamamıştır. Ardından zil çalmıştı ve Bay Kim dışarı çıkmıştı. Herkes sınıftan çıkarken, gözüm tekrar Jimin'e takılmıştı. Onun peşinden koşan çok kız vardı. Ve o Seulgi'yi seçmişti. Acaba onu seviyor muydu? Yoksa oynuyor muydu? Her neyse, bana ne zaten. Lisa'yı dürttüm.

Rose : Kantine gidelim, olur mu?

Başını sallayıp sıradan kalktık ve kantine gittik. Bir masa'ya yerleşip oraya oturduk. Abim ve arkadaşları da burdaydı ve de Seulgi, Wendy, Yeri, Joy, İrene de buradaydı. Jennie ile Jisoo gelince gülümsedim. Bizi görünce hemen yanımıza geldiler.

Jisoo : Selam kızlar, ilk ders çok sıkıcıydı.

Lisa : Bence de Bay Kim, ders işledi!

Jennie : O hep, öyle ki.

Kızları başımla onayladım. Etrafa bakarken, Jimin'in bana baktığını gördüm. O bana, ben ona bakıyordum ki Seulgi'nin Jimin'in yanağını öpmesiyle dikkati dağılmıştı. Gözlerimi ondan alıp, ayağıya kalktım.

Rose : Kızlar ben müzik odasına gidiyorum.

Lisa : Hey! Bir şey mi oldu?

Jennie : Bence o gözlerini Jimin'den alamadı.

Kızlar gülerken ben de utanmıştım ve yanaklarım kızarmıştı.

Rose : Hiçte bile, neyse sonra görüşürüz.

Bana el sallayıp, kantinden ayrıldım. Aşağıya bodrum katına indim ve müzik odasına girdim. Sağ da duran gitarı elime alıp "Eyes Closed." şarkısını söylemeye başladım.

Now if I keep my eyes closed he feels just like you.
Şimdi gözlerimi kapalı tutarsam senin gibi hissediyor.

But you've been replaced.
Ama sen değiştirildin.

I'm face to face with someone new.
Yeni biriyle yüz yüze geliyorum.

Would've gave it all for you, cared for you.
Hepsini sana verirdim, umursadım.

So tell me where I went wrong.
Öyleyse bana nerede yanlış gittiğimi söyle.

Would've gave it all for you, cared for you.
Hepsini sana verirdim, umursadım.

My lover, my liar.
Sevgilim, yalancım.

Yavaşça gözlerimi açtığımda karşımda Jimin'i gördüm. Beni izliyordu.