Yoongi'den..
Jennie'nin böyle bir şey demesi beni sinirlendirmişti. Hızlıca ayağıya kalktığımda Rose da ayağıya kalktı. Titriyordu ve de korkuyordu. Hemen Jennie'nin kolunu tutup onu peşimden sürükledim.Yoongi : Ne yaptığını sanıyorsun sen?
Jennie : Bırak kolumu!
Daha sıkı sıkıp onu kendime yaklaştırdım.
Yoongi : Cevap ver bana!
Jennie : Ya off, Rose Jimin'e nasıl baktığını görmüyor musun aptal!
Yoongi : Ne diyorsun sen kızım?
Jennie : Jimin de Rose'den hoşlanıyor. Birbirlerine baktıkları zamanı hiç görmemişsin sen.
Hızlıca Jennie'nin kolunu bırakıp, çocukların yanına döndüm.
Yoongi : Rose kalk gidiyoruz.
Rose bir şey diyemeden yavaşça kalkmıştı. Benden çok korkuyordu. Yanıma gelmişti. Bileğini sıkıca kavrayıp oradan uzaklaştık. Eve geldiğimizde salona geçtik.
Yoongi : Jimin'den mi hoşlanıyorsun?
Rose : Hayır öyle bir şey yok abi.
Yoongi : O zaman Jennie neden öyle söyledi? Rose bana doğruyu söyle!
Bağırmamla, ürkmüştü. Gözleri dolmuştu yanımdan hemen geçip odasına çıktı. Ben de kendimi koltuğa attım.
Rose'den..
Odam'a çıkıp yatağa uzandım ve ağlamaya başladım. Abim'den korkuyordum. Hele ki, en yakın arkadaşlarıyla böyle bir konunun içindeysem daha kötü oluyordu. Yataktan kalkıp pijamalarımı giydim. Odadan çıkıp yavaşça abim'in yanına gittim. Beni görünce derin bir nefes verdi.Yoongi : Gel buraya.
Yanına gidip, ona sıkıca sarıldım. O da beni sıkı bir şekilde sarmaladı.
Yoongi : Rose güzelim, eğer Jimin'den hoşlanıyorsan..
Devamını getirememişti. Sanırım en yakın arkadaşlarıyla hele ki Jimin'le çok yakınsa onunla sevgili olmamı istemezdi. Ben de istemezdim. Çünkü onun sevgilisi vardı.
Rose : Öyle bir şey yok abi, olmayacakta.
Saçlarımı okşayıp minik minik öpücükler kondurdu.
Yoongi : Tamam o zaman, hadi git uyu bakalım.
Rose : Seninle uyumak istiyorum, lütfen.
Beni kırmayıp başını salladı. Gülümseyip yukarıya çıktım. İki yastık ve battaniye alıp abim'in yanına geldim. Koltukları açmıştı. Yastıkları koyup üstümüze battaniyeleri serdim. Ona sıkıca sarıldım ve başımı göğsüne koydum. O da, ellerini belime sarıp beni kendine çekti.
Yoongi : Güzel geceler meleğim.
Rose : Güzel geceler abiciğim.
Jimin'den..
Eve geldiğimde kimse yoktu. Acaba babam hangi cehennemdeydi? Ah, cidden artık sıkılmıştım. Seulgi'de beni sıkmıştı. Her an dibimdeydi. Ondan ayrılmam gerek. Bu düşünceler arasında uykuya daldım.Bugün Cumartesiydi. Okul yoktu. Yataktan kalkıp aşağıya indim. Telefonumu alıp, Rose aradım. Ne! Kahretsin! Hemen kapatıp telefonu koltuğa attım. Yanlışıkla aramıştım. Derin nefes verip saçlarımı karıştırdım. Umarım yanlış anlamaz.
Neredeyse 1 saat geçmişti. Boş boş oturuyordum. Kapım çalınca heyecanlamdım. Acaba Rose mi gelmişti? Ya Yoongi ise? Ah, ne yapacağım ben.. Ayağıya kalkıp kapıyı açtım Seulgi..
Seulgi : Aşkım ben geldim.
Tam içeri gireceği sırada onu durdum.
Jimin : Seulgi senden ayrılıyorum. Cidden ilişkimiz ilerlemiyor.
Seulgi : Ne! Jimin sen ciddi misin? Şaka yapıyorsun değil mi?
Başımı iki yana salladım. Seulgi'yi sevmiyordum. En başından beri.
Jimin : Seulgi ikimiz için en iyisi bu, lütfen daha fazla zorlama.
Seulgi'nin gözleri dolmuştu. Koşarak evimden uzaklaştı.
Rose'den..
Uyandığımda abim yanımda yoktu. Bana bir not bırakmıştı.
"Güzelim, benim küçük bir işim çıktı. Bitince hemen geleceğim. -Yoongi. "
Gülümseyip, telefonu elime aldım. Oha! Jimin beni aramış. Gözlerimi bir kaç kez kapatıp açtım. Arama tuşuna tıkladım ve telefonu kulağıma getirdim. Anında açmıştı.Rose : Jimin, bir şey mi oldu?
Jimin : Hayır, yanlışıkla aradım kusura bakma.
Rose : Sorun değil.
Jimin : Nasılsın? Dün gece kötü bir şey olmadı umarım.
Rose : Yok yok, olmadı her şey güzel.
Jimin : Buna sevindim.
Jimin'in güldüğünü duydum. Ben de gülümsedim.
Jimin : O zaman, sonra görüşürüz.
Rose : Tamam görüşürüz, öptüm.
Ne?
Ne?
Ne?
Ne demiştim ben?
Öptüm mü?
Rezil oldum.
Bittim ben.
Kahretsin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JiRose
Teen FictionGöz kırpıp tam kapıdan çıkacağı sırada, dönüp bana baktı. Jimin : Güzel geceler 'prenses.' Kapı'yı kapatıp çıktı, ben ise öylece bakakaldım.