"Hayal Kırıklığı."

1.4K 85 13
                                    

Rose'den..
Tam tamına 2 gün olmuştu. 2 gündür Jimin okul'a gelmemişti. Jungkook hasta olduğunu söylemişti. Ve bu 2 gün içinde de, Jin'in birinden hoşlandığını öğrenmiştik. Jisoo Jin'den hoşlanıyordu, bu durum onu üzmüştü. Şimdi ise kantinde oturuyorduk.

Lisa : Hey Jisoo! Kendini bu kadar üzme, belki hoşlandığı kişi sensindir.

Jennie : Evet, sonuçta ikinizinde ortak noktaları çok.

Başımla Lisa ve Jennie'yi onayladım. Jisoo derin nefes alıp verdi ve tekrar başını masa'ya koydu. Elimi onun sırtına koyup, usulca okşadım.

Rose : Üzülme Jisoo, her şey yoluna girecek.

Kafasını kaldırıp bize baktı. Buruk bir tebessüm etti.

Jisoo : İyi ki varsınız kızlar.

Jisoo'ya hepimiz sıkıca sarılmıştık. Sonrasında zil çalmış ve herkes sınıf'a dağılmıştı. Yerime oturduğumda bir şey fark etmiştim. Seulgi bugün gelmemişti. Acaba Jimin'e mi bakmaya gitti? Tabi ki gider aptal! Sevgilisi çünkü. Dersimiz Bay Kim'eydi çok sıkıcı olacağı kesindi.

Jimin'den..
2 gün evde yatmıştım. Üstümde battaniye ve her yer dağınıktı. Ah, keşke Rose bana baksaydı. Onu özlemiştim. Yerimden kalkıp aldığım ilac'ı içtim. Sonrasında tekrar yattım. Telefon'u elime aldım ve saat'te baktım. 14.50 10 dakika sonra okul'dan çıkacaklardı. Kapı çalınca bir an Rose'nin geldiğini sandım. Hemen yerimden kalkıp kapıyı açtım. Gelen kişi Seulgi'ydi.

Seulgi : İyi misin? Sana bakmaya geldim yani arkadaşça..

Öyle demesi onu biraz üzmüştü. Ama bu umrumda değildi. Başımı iyiyim der anlamında salladım. Hava soğuktu geri çekilip, içeri geçmesini söyledim. O da, içeri geçti ve koltuğa oturdu.

Jimin : Kusura bakma, ev biraz dağınık.

Seulgi : Sorun değil, çorba yapmamı ister misin?

Aslında buna ihtiyacım vardı ama senin elinden içmek istemezdim. Onu çok üzmüştüm. Ah, tamam demekten başka çarem yok sanırım..

Jimin : Olur.

Gülümseyip, yerinden kalktı ve mutfağa ilerledi. Koltuğa uzanıp bekledim. Ancak kapı tekrar çalmıştı. Kaşlarımı çatıp, kimin geldiğini düşündüm. Ardından yerimden kalkıp kapıyı açtım. O buradaydı, Rose..
Ah! Olamaz hayır şimdi gelmemeliydin. Arkadan Seulgi'nin sesi duyuldu.

Seulgi : Jimin aşkım kim gelmiş?

Rose'den..
Okul bitmişti. Jimin olmayınca çok sıkıcı oluyordu. Aklıma hasta olduğu gelince evine gitmek istemiştim. Hemen abime dönüp ona baktım. O da, bana bakınca bir şey söyleyeceğimi anlamıştı.

Yoongi : Söyle fıstık.

Ona yalan söylemek istemiyordum. Bu yüzden doğru'yu söyleyecektim.

Rose : Abi şey, hani şimdi Jimin hasta ya..ona bakmaya gidebilir miyim?

Biraz düşünür gibi oldu. Sonra ise, kaşlarını çattı.

Yoongi : Peki ama geç kalmıyorsun.

Hemen yanağından öpüp tamam dedim. Ve koşarak Jimin'in evine gittim. Vardığımda nefes nefes'e kalmıştım. Sonrasında kendimi toparlıyıp kapıyı çaldım. Kapıyı Jimin açmıştı. Salak! Başka kim açabilir ki? Ona gülümserken arkadan Seulgi'nin sesi duyuldu ve ben o an yüzümde ki gülümseme gitmişti. Yanımıza gelip, bana baktı.

Seulgi : Rose, ne işin var burda?

Bir şey diyememiştim. Kalbim kırılmıştı. Hayal kırıklığına uğramıştım. Ağlamamak için dudaklarımı birbirine bastırdım. Koşarak ordan uzaklaşmıştım. Nereye gittiğimi bilmiyordum ama yine de koşuyordum.

Jimin'den..
Rose öyle gidince kalbim'e bir ağrı girmişti. Kapıyı sertçe kapatıp Seulgi'nin kolunu tuttum.

Jimin : Aşkım mı!? Aklınımı kaçırdın sen? Biz sevgili değiliz.

Bunu sert bir şekilde söylemiştim.

Seulgi : Ben seni seviyorum Jimin! O kıza seni bırakmam.

Seulgi'nin böyle demesi beni çıldırtmıştı.

Jimin : Hemen burdan gidiyorsun. Evimden çık!

Hemen çıkıp gitmişti. Sinirden elime gelen her şeyi yere atmıştım. Salonda olan ayna'ya yumruk geçirmiştim. Elim kanasa da umrumda değil. Üstüme bir şeyler giyip, Rose'nin yanına gidecektim. Evden çıkıp, evlerine doğru gittim. Kapı'yı çaldım ve bir kaç adım geri çekildim. Yoongi kapı'yı açmıştı.

Yoongi : Jimin ne arıyorsun burda?

Sesi soğuktu. Sanırım bana kızgındı. Derin bir nefes aldım.

Jimin : Rose evde mi?

Kaşlarını kaldırıp bana baktı.

Yoongi : Senin yanına gitmişti en son.

Ee, nerde bu kız? Saat'te geç olmaya başladı.

Yoongi : Jimin, kardeşim neden senin yanında değil!?

Jimin : Sonra açıklayacağım ama ilk önce onu bulmam gerek. Ararım seni.

Hemen ordan çıkıp, Rose'nin nereye gidebileceğini düşündüm. Ama aklıma bir yer gelmiyordu. Siktir!

Rose'den..
Hava iyice kararmıştı. Nerde olduğumu bilmiyordum. Ama arkamdan ayak seslerini duyuyordum. Issız bir yerdeydim sanırım. Korkuyordum. Koşarak bir yere girdim. Hemen yere çömelip saklandım. Bacaklarım titriyordu. Ayrıca eteğim kısaydı. Ayak seslerinin buraya doğru geldiğini duyunca daha çok korktum. Aniden birinin beni kolumdan çekmesiyle çığlık attım.

Rose : Bırakın beni!

Adamlar beni umursamayıp duvara doğru itti. Sırtım acımıştı ve ağzımdan küçük bir inilti çıkmıştı. Biri yanıma gelip yanağıma dokunduğunda hızlıca özel bölgesine vurdum. Yere düşmüştü. Diğer adam gelip bana tokat atmıştı. Tam tekrar vuracakken biri onun elini tutup, yere doğru itti. O kişi'nin kim olduğunu göremiyordum..

 O kişi'nin kim olduğunu göremiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


JiRose Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin