"Doğruluk mu? Cesaret mi?"

1.6K 109 19
                                    

Rose'den..

Penceremden güneş ışıkların'ın yüzüme vurmasıyla uyandım. Yatakta doğrulup etrafa baktım. Aklıma dün Jimin'in bana prenses diyişi geldi. Hemen yüzümü yastığa gömdüm. O aşağıdaydı ve burda kalmıştı. Off! Çok utanıyorum. Derin nefesler alıp verdim. Yavaşça yataktan kalktım ve aşağıya indim. Mutfaktan sesler geliyordu. Kafamı onlara doğru uzattım. Abim ve Jimin kahvaltı hazırlıyordu. Abim beni görünce gülümsedi.

Yoongi : Günaydın Rose.

Abim'in böyle demesiyle, Jimin de bana baktı. Hafif tebessüm etti. Ben de ikisine gülümsedim.

Rose : Günaydın abiciğim.

Jimin : Günaydın pre- yani Rose.

Resmen yanaklarım kızarmıştı. Hemen masa'ya oturdum ve yaptıkları yemeklere baktım. Fena sayılmazlardı. Onlarda oturunca hep birlikte yemeye başladık.

Jimin : Yoongi kardeşim beni evinde misafir ettiğin için teşekkürler.

Yoongi : Sorun değil, her zaman kapım sizlere açık unutma.

Yemekler bitince odama çıktım. Okul üniformasını giydim ve saçlarımı at kuyruğu yapıp, aşağıya indim. Abim ve Jimin hazırlardı. Hep beraber okul'a doğru yürüdük varınca abim sınıfına gitti. Jimin ile sınıf'a girince Seulgi sinirle bana baktı. Yerim'e geçtim Jimin de Seulgi'nin yanına. Lisa hemen bana baktı.

Lisa : Sevgili misiniz?

Rose : Hayır tabi ki! Saçmalama.

Lisa : Neden beraber içeri girdiniz kızım?

Tam konuşacaktım ki, Bayan Lee bana bakıp bağırmıştı.

Bayan Lee : Park Chaeyoung, burası konuşma yeri değil hemen dışarı!

Al işte, Lisa bana bakıp sessizce özür dilemişti. Ben de başımı sallayıp sorun yok demiştim. Sınıftan çıkıp, duvara yaslandım.

Jimin'den..

Rose sınıftan çıkınca, ben de çıkmak istemiştim.

Jimin : Bayan Lee, ben de konuştum beni de atar mısınız?

Bayan Lee ne saçmalıyorsun der gibi bakıyordu. Seulgi ise, sessizce konuştu.

Seulgi : Jimin ne diyorsun sen!

Seulgi'nin konuşmasını fırsat bilerek gülümsedim.

Jimin : Bayan Lee, Seulgi ile konuştum. Dersi dinlemek istediğini söyledi ama ben yine de onunla konuştum.

Bayan Lee : Ah, peki Jimin çık dışarı.

Hemen sıramdan kalkıp sınıftan çıktım. Duvarda yerde oturan Rose'yi görünce yanına oturdum. Şaşırarak bana bakıyordu.

Rose : Ne işin var burda?

Jimin : Ben de konuşunca Bayan Lee, beni de attı.

Rose : Seulgi kızdı mı?

Kaşımı kaldırıp ona baktım.

Jimin : Neden kızsın ki?

Rose : Yani..sınıfa beraber girince sinirliydi.

Jimin : Sorun etme, hep öyle o.

Rose başını sallayıp önüne döndü. Eteği kısaydı. O yüzden dizlerinin üstüne ellerini koymuştu. Ceketimi çıkarıp, bacaklarını örttüm. Utanmıştı.

Rose : Şey, teşekkür ederim.

Jimin : Rica ederim.

Gülümsedim. O da bana gülümsedi. O çok güzel gülüyordu.

JiRose Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin