instagram.com / adehikayeleri
Babamla annemin yatak odasının ışığı yanmıştı. Onlara görünmeden eve nasıl girecektim şimdi ben? Telaşla oturduğum yerden kalkıp üstümü başımı düzelttim. Üstelik Aaron'un yanından uzaklaşırken evdekilere ne diyeceğim konusunda hala en ufak bir fikrim bile yoktu.
Bir yandan sessizce, görünmemeye gayret ederek eve doğru ilerlerken diğer yandan da kendi kendime homurdanıyordum.
"Düşün Vera düşün... Eğer hemen geçerli bir mazeret bulamazsan başın derde girecek, biliyorsun. Hemen bir şeyler bulmalısın."
Benim onca çabamın aksine o an beynim adeta durmuş gibiydi. Aklıma en küçük bir fikir bile gelmiyordu. Yanına geldiğimde, nefesimi tutup açmak için elimi yavaşça kapıya doğru uzattım. Aynı anda da benden önce davranıp bir anda kapıyı açan babamın şaşkın bakışlarıyla karşılaştım.
"Ba-baba!"
"Vera, kızım, gecenin bu saatinde senin dışarıda ne işin var?"
"Şey, babacığım ben su içmek için kalkmıştım. Sonra dışarıdan gelen bir ses duyunca çıkıp ne olduğuna bakmak istedim ama sa-sanırım yanılmışım. Çünkü hiçbir şey göremedim."
O, dışarıya çıkıp bahçeye meraklı gözlerle bakarken, ben de bakışlarımı aynı telaşla Aaron'un olduğu tarafa odakladım. Neyse ki ortalarda yoktu ve etrafta, esen hafif rüzgarla sallanan ağaçların yapraklarından başka hiçbir şey görünmüyordu.
Bakışlarımı tekrar babama doğru çevirdiğim zaman duyduğu endişenin gözlerinden okunduğunu fark ettim. Aptal kafam, durumu toparlayayım derken bu kez de babamı endişelendirmiştim. Bana bakıp "Vera, kızım sen şaşırdın mı? Ya bir hırsız olsaydı! Ya sana bir şey yapsaydı! Neden bizi uyandırmadan tek başına dışarıya çıkıyorsun?" diye sordu.
"Haklısın babacığım, çok özür dilerim. Ben bunu düşünemedim, affedersin."
Aileme yalan söyleyen birisi değildim. Çünkü onlar yaşamımız boyunca bize hep sadakatli olmayı ve dürüst davranmayı öğretmişlerdi. Bu nedenle de şu anda vicdanım hiç mi hiç rahat değildi. Üstelik babama söylediğim her cümleyle de rahatsızlığım biraz daha artıyordu.
Babam ortalığı son bir defa daha kolaçan etti ve içi rahatladıktan sonra tekrar bana dönüp "Tamam güzel kızım." dedi. "Etrafta hiçbir şey görünmüyor bak. Sanırım yanlış duydun. Hadi artık, burada daha fazla durma, yoksa üşüteceksin. Bir an önce yatağına dön."
Utancımı ve kızardığına emin olduğum yüzümü gizlemek için başımı önüme eğip "Tamam babacığım. İyi geceler." dedim ve ben önde o arkada birlikte eve girdik. Babam kapıyı kapatırken ben hızlı adımlarla merdivene doğru yürüdüm. Sadece iki basamak çıkmıştım ki babamın yeniden bana seslendiğini işittim.
"Vera!"
Kalbim heyecan içinde deli gibi çarparken, titreyen bacaklarımın üzerinde dik durmaya gayret ederek yavaşça arkama döndüm.
"E-efendim baba?"
"Kızım suyunu içmeyi unuttun."
O anda derin bir oh çekip içimden Tanrı'ya şükürler yağdırırken gülümseyerek "Aaa! Tamamen aklımdan çıkmış. Teşekkür ederim." dedim ve mutfağa doğru yürüdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VERA'NIN EVİ : MUCİZE [KİTAP OLDU]
Ficción GeneralMucizelere inanır mısınız? O, inanmazdı. Taa ki hayat ona ikinci bir şans verene kadar... Vera ve ailesi uzun yıllardır yaşadıkları evlerinde birlikte çok mutludur. Sevdiği adamın gözlerine aşkla bakarken ona tıpkı ailesinden gördüğü gibi koşulsuz...