"Aleyna, artık bir şeyleri açıklaman gerekmiyor mu sence de?"
Hava iyice karanlık olduğu için sokak lambalarının aydınlattığı kaldırımda, genç adamın biraz daha önünden, onun hafif çatılmış kaşlarını göremeyecek kadar önden yürüyordu Aleyna. Açıklama yapması gerektiğinin farkındaydı ama canı zaten bir anda yaptığı bu planı kimseye açmak istemiyordu. Kendine açmaya bile fırsat bulamamıştı henüz. Zavallı Başak da duyduğu cümle karşısında afallayıp kalmış, bir şeyler geveleyip ela gözlerini koca koca açmaktan ileri gidememişti bütün akşam.
"Canımın içi en azından bana açman gerekmez mi kafandaki şeyleri?"
Hızla arkasını döndü genç kız. Tanışalı kaç ay olduğunu bilmediği bu genç adamla göz göze geldiler. Bu kadar yakışıklı ve kibar olmasa belki çok daha sert bir karşılık verirdi ona ama yumuşattı yüzünü.
"Ben senin canının içi falan değilim Furkan. Sana bir şey açıklamam falan da gerekmiyor. Yurduma kadar bırakmak istedin ben de kabul ettim. Daha fazla zorlama istersen."
Adamın üstünde dumanı tüten bir fincan kahveyi andıran gözleri yine sıcacık oldu. Söyledikleri karşısında geri adım atmasını ya da kaşlarını çatmasını beklerken, dudağının ucunda bir gülümseme ile yanıt verdi adam.
"Sen benim canımın içisin. Bunu kimse inkar edemez ki. Can benim, içine de seni koydum. Bitti."
Bütün gardı düşünce yeniden önüne döndü Aleyna. Bir tepki vermedi karşılık olarak, söyleyecek bir söz bulamadı. Bir tek bu çocuğun karşısında dili tutuluyordu zaten. Başkasından duysa yüzlerce kelime dizip rezil edeceği cümleler karşısında eli kolu bağlanıyordu. Normalde edecek çok kelam bulurdu ama ona karşı kullanacak hiçbir harf gelmiyordu gözünün önüne.
Bu Furkan'ın onu yurda ilk bırakışı, kendi çapında yaptığı ilk aşk ilanı da değildi üstelik. Buna benzer güzellikte çok fazla söz söylüyor, hatta söylediği şeyleri on katı güzellikteki bakışlarıyla süslüyordu. Aleyna bunlardan delice etkileniyordu elbette ama onu en çok etkileyen şey Furkan'ın hiçbir hissine karşılık beklemeyişi, bir tepki görmek için ısrar etmeyişiydi. Telaşsız bir şekilde seviyordu adam. Sevdiğini gizlemiyor, Aleyna da onu sevsin diye elinden geleni yapıyor ama karşılık almayınca asla bozguna uğramadan devam ediyordu. Genç kız belli etmese de en çok bu ısrarsızlığı seviyordu.
"Eğer bana kafandaki planı açıklarsan, suç ortağı olabiliriz. Seninle beraber hareket ederim. Lütfen artık bana da söyler misin amaçladığın şeyi?"
Hafifçe yutkunup tekrar arkasına döndü Aleyna. Nasıl bir bakışla karşılaşacağını az çok tahmin ettiğinden, etkilenmemek için bütün zırhını kuşanmayı da ihmal etmedi tabi.
"Ben sen miyim çocuk çocuk planlar yapayım. Sadece bildiğimi söyledim, Başak Ankara'ya gerçekten geçiş yapmak istiyordu. Amaçladığım bir şey de yok."
Başını usulca yana eğip bir süre sadece kızın yüzüne baktı genç adam. Bütün hatlarını en ince ayrıntısına kadar ezberleyip beynine kazıyacak kadar uzun bir süre...
Sonra derin bir nefes alıp, onu bu sefer ikna etmek amacıyla tekrar konuştu. Sesi o kadar sevgi dolu çıkıyordu ki, birini bu kadar çok sevebiliyor oluşuna kendisi bile şaşırıyordu."Sen ben değilsin farkındayım. O yüzden benim gibi planını ortaya atmak yerine kendi içinde yaptın. Şimdi bana da anlatacak mısın detayları?"
"Plan falan yok diyorum Furkan. Niye inanmıyorsun bana?"
Derin bir nefes alıp cevap verdi adam. Sesi biraz olsun yükselmedi hatta bu sonu olmayan zıtlaşmalardan sıkılmamıştı bile. Konu başka bir şey olsa burada saatlerce tartışmaya da razıydı ama acele edip olan bitene ortak olması gerekiyordu. Gökhan'ı içler acısı bir halde evde bırakmıştı. Başak desen zaten kimseye açıklama yapmazdı, onun elinde sessizlik gibi öldürücü bir silah vardı. İş Furkan'a düşmüştü bu yüzden, sevdiği kızla ortaklık yapması gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK TERCİH AŞK *TAMAMLANDI*
RomanceBir insan, diğerini hiç görmeden 12 sene boyunca sevebilir mi? Peki ayrı kaldığı 12 senede nasıl hatalar yapar? Gökhan, Başak'a yaşattığı travmaların sonunda yıllar boyunca kendini başka kadınlarla avuturken, öylece terkedilen Başak da çareyi kendin...