seventeen

1K 86 143
                                    

2010

"Dinle, bu çok önemli Lisa. Yapacağın şeyi biliyorsun değil mi? Anladın. Sadece biz konuşurken arkamızda duracaksın ve ben sana çarpacağım sonra da malum kaza olacak." Sam'in gözleri tamamen sarışın kıza odaklanmıştı, konuşurken ellerini kaldırıp istediği yanıtı almaya çalışıyordu.

Lisa belli belirsiz başını eğdi.

"Tamam, senin suçun olacak ve bana hiçbir zarar gelmeyecek. Her şeyi anladım ama neden bunu yapıyorsun?" diye sordu kızın yeşil gözleri. Dolgun dudakları çatlamıştı.

Sam iç çektikten sonra etrafını yokladı, "Önemli bir konu bu, Lisa. Ayrıca sana güvenebileceğimi biliyorum. Sonra anlatacağım, anlaştık mı?"

Kız onayladığında Sam hazır olduğunu belirtir gibi ellerini çırptı, "Yapalım, şu işi. Sen kahveyi getirirsin."

Sam kızdan ayrıldıktan sonra hızlı adımlarla büyük ve geniş denebilecek bir büyüklüğe sahip olan beyaz kapının önüne geldi. Kendine iyi denebilecek teselliler verdi ve ardından da özgüveninin son demlerini kullanarak kapıyı çaldı.

Bir müddet sonra ise herkesin girdiğinde afalladığı veya bazı insanların sadece görmek için hayalini kurduğu odanın içine vardı.

Tony Stark, her zamanki gibiydi; sandalyesinde oturuyor, belgelerini inceledikten sonra destek almak için bilgisiayar ekranına kaçamak bakışlarda bulunuyordu.

Ne kadar tuhaf, diye geçirdi içinden Sam ama bu düşüncelerini hiçbir şekilde mimiksel olarak göstermedi.

Ayrıca işe odaklanmış olan adama da seslenmek zorunda olduğunun farkındaydı, "Bay Stark?"

Tony ancak bu sesle ilgisini ayakta duran adama verebildi.

Sam adamın bakışlarını üstünde hissedince korkudan titredi.

"B-beni son proje hakkındaki eksiklikler için çağırmıştınız." dedi, Sam fakat dediğine demediğine pişman oldu. Çünkü stresten titreyen bedeni artık tamamen konuşmasına yansımış, kendisini ele vermişti.

Tony'de bir değişim olmadı, ifadesi donuk ve katıydı, yine de nezaketen olsa gerek sonunda konuşabildi, "Evet. Böyle gel, senin bu konuda uzman olduğunu duymuştum. Wilson'du değil mi?"

"Evet," dedi, Sam hızla. Hızlı konuştuğundan kendine tokat atmak istedi, "Özür dilerim, çok heyecanlıyım."

Tony umursamazca, bu duruma oldukça alışkın olduğunu belli ettikten sonra gereken kağıtları çıkardı, "Önemi yok,"

Ardından da gerekenleri önüne koydu.

Sam seslice yutkundu.

Gözü kapıya yöneldi ama sessizlikten başka bir şey yoktu.

"Seni neden çağırdığımı biliyorsun diye sanıyorum. Bu evrakların bitmesi gerekiyor, hem de en yakın zamanda. Elinden geleni yapmanı istiyorum. Umarım yeterince net anlatabilmişimdir." Tony bakışlarını özellikle adamda tuttu.

Sam daha önce hiç böylesine soğuk ter dökmemişti.

Bir daha kapıya baktı, ardından gözlerini evraklara çevirdi. Yapabilirdi, hiçbir sorun olmayacaktı. Boşu boşuna kendisini strese sokuyordu, evet, bundan sağ çıkabilirdi.

𝘧𝘰𝘳𝘦𝘴𝘪𝘨𝘩𝘵 ∝ 𝘴𝘵𝘰𝘯𝘺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin