twenty one

896 83 213
                                    

bölüm hakkında önemli bir uyarı: gerçekten hoş olmayan içeriklerle karşılaşabilirsiniz, sizi baştan uyarmakla yükümlüyüm.

ayrıca attığınız her yorum yüzümü gülümsetir ;)

1978

"Ne?" Esmer adamın hayret dolu sesi bulutlu geceyi dolduruyordu, "Sen ciddi misin?"

"Evet- tanrım, evet!" Kızıl saçlı kadının sesi karşısındaki adama göre çok daha yüksek çıktı, "Bitti, bir daha da devam etmeyeceğimiz tarzda."

Tony güldü, dalga geçtiği belliydi, "Tüm bunlar çekilmiş bir insancıl komedi dizisinden daha saçma. Çünkü bir lanet sebep olmadığı halde terk ediliyorum." Ardından işaret parmağını kendisine doğrulttu, "Ben! Ben terk ediliyorum."

Lilith bir müddet konuşmadı, yüzünde küstah bir ifade dolanıyordu, "Geldiğimiz hali görüyorsun. Benim için yaptıklarını asla unutmam ama söz konusu bu durumu devam ettiremeyiz. Sen beni seviyorsan bunun için özür dilerim ama ben aynı heyecanı göremiyorum."

"Beni terk ediyorsun," dedi esmer adam az önce söylediklerini baskılarca. "Bu, geri dönemeyeceğin bir hareket. Ardından sonsuza kadar benim adımı tekrarlayarak ağlasan da kapanmış bir kitaptan farksız olur, sen...bunu gerçekten göze alabilir misin?"

Kadının yeşil gözleri karanlığın hakimiyet kurduğu sokakta parlıyordu, "Söylediğim gibi, bitti. Evet güzel bir aşktı ama...sıkıldığımı görmemen için kör olman lazım."

"Bunun için bir sebep söyle," Tony bağırmıyordu ama sesi gitgide öfkeden değişiyordu, "Neden sıkıldığına dair bir şey söyle çünkü kontrolden çıkabilirim."

"Sorun bu!" Kadının uzun tırnaklara sahip elleri adamın tişörtünü kavradı, "O sorun bu, senin asla tükenmeyen lanet kibrin! Hala senin için bir sorun yok çünkü sen baştan aşağı mükemmelsin, bir problem varsa asla senden çıkmaz, değil mi sevgilim? Bu yüzden hep lafına uyacak biri lazımdı sana, ben değil. Sen hep aynı kadınları görmekten sıkılmıştın, ben farklı geldim. Beni sevmedin sen."

"Senin için her şeyi yaptım ben," Öfkeyle kadının çenesini tuttu, "Ve şu anda bunun bedelini ihanetinle ödüyorum."

Lilith güldü, gözlerini Tony'den ayırmıyordu, "Nasıl hissettiriyor?" Nefesi soğuk havadan buhar oluyordu, "Bende baskınlık kurmak, durmadan arzuladığın bir şey olsa gerek."

Tony durmadı, sadece elleri kadının boynuna indi. Dokununca onu diken diken eden güzel bir boyna.

Onu parçalamak istiyordu, içindeki öfke öylesine yükseliyordu ki Lilith ona öyle bakarken dahi elini geri çekemiyordu. O bu dünyaya gelemesin istiyordu, madem onu terk edecekti daha fazla canını yakmamalıydı.

Bir ses duymasıyla refleksten elini çekti, Lilith zar zor nefes aldığı sırada, onu kendisine çekti, "Hey- ne oluyor burada?"

"Seni alakadar eden bir şey olmadığı kesin," dedi hırsla Tony. Sanki karşısındaki genç adama kuduran bir köpek gibi hırlamıştı.

Adamdan cesaret dolu bir ses çıktı, "Eğer bir kadına zarar veriyorsan bu beni ilgilendirir."

Tony buna güldü, bir espri yapılmışcasına, sesi sokakta
yankılanıyordu, "Tek bir adım daha at da tüm hıncımı senden alayım seni orospu çocuğu-"

𝘧𝘰𝘳𝘦𝘴𝘪𝘨𝘩𝘵 ∝ 𝘴𝘵𝘰𝘯𝘺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin