⚚ Avernus 1

16.5K 941 288
                                    

  Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series


''Hiçbir alev yoktur ki su karşısında durulmasın, 

                      hiçbir canlı yoktur ki geçmişinden bağımsız yaşasın.''

Bilinmezlik hep korkutur... Tüm canlılar gibi, insan da çevresindekilere hâkim olma arzusunu bir meşale gibi taşır içinde. Bilinmezlikten korkup kendini bilmeden yaşayan varlıklarla dolu evrende, birbirinden kaçışa ''yaşam'' derler. Belki de bu yüzdendir bazı canlılara her şeyi bilme kapasitesinin verilmemesi ve bazılarının diğerlerinden bihaber yaşatılması... Aynı gezegende çok ufak farklılıklarla yıkıcı güç unsurlarını ellerinde bulundurur bazı ırklar. Ortaya çıkmaz, rahatsızlık vermez ama güce boyun eğdirirler...

 Tüm yakınlıklara rağmen uç noktalarda seyreden tezatlıklar, Dünya âlemine mahsus değildi. Girit, Miken ve Antik Yunan uygarlıklarını barındırmış Ege Denizi, tarihte birçok şeye şahit olmuş ketum bir bilge gibi üç farklı ırka kucak açmıştı. Bu deniz, yalnızca insan ırkının ekmek kapısı, çalışmaktan yorulmuş ailelerin tatil kıyısı, denizdeki milyonlarca türün sıcak yuvası değildi. Aynı zamanda su ve ateşin boyun eğdiği iki ırkın da gizli yaşam alanıydı. Oksijenin hidrojenden arındığı Vanora'da yaşayan Adonia ırkı, göz alıcı sudan kanatlarıyla tüm canlıları kollayan dengenin bekçileri olmak için çalışıyordu. Yalansız, duru ve çoğu zaman sessiz...

 Suyun altında bakteri formatında canlılar hariç hiçbir canlının yaşayamayacağının düşünüldüğü başka bir bölge vardı ki burası ateşin başkaldıran doğasıyla dans eden Avernus ırkına ev sahipliği yapıyordu. Denizin binlerce metre derinliğindeki hidrotermal bacalar, amonyum, metan, demir veya hidrojen gibi inorganik bileşikler sağlamanın yanı sıra, Avernus'ların yerküreye açılan kapılarıydı. Vanora'ya bu derece yakın ama bir o kadar uzak bir yaşayış... Altı bin derece ısıya kadar dayanıklılık gösteren vücut sistemleri, basınçtan etkilenmeyen güçlü yapıları, oksijene gereksinim duymayan fakat yerkürede de yaşamlarını idame ettirebilecek fiziksel güce sahip bir ırktı onlar... Güce tapan, hırslı ve her daim savaşçı...

                   𝔉            𝔉           𝔉

  Küçüklüğüme dair pek bir şey hatırlamıyorum. En fazla beş-altı yaşımdan sonraki anılarım canlı. Annemi tanımıyorum ama babama hiç benzemiyorum. Upuzun boyu, gür, siyah uzun saçları, ürkütücü, keskin bakışları var. Bana bazen ''demek ki anneme çekmişim'' dedirtiyor ki bu da benim annemi görme isteğimi daha da arttırıyor. Aslında ölüp ölmediğini bile bilmiyorum. Belki de babam beni üzmemek için açıklamaktan kaçınıyordur... Cesur mizacı ve koca cüssesine ne kadar da tezat bir davranış.

 Ben, korkularımın üzerine gitmem gerektiğini ilk ondan öğrendim. Ne zamandı hatırlayamıyorum. Öyle uzun süredir aynı kâbus içinde boğuluyorum ki bazen yalnızca düşünmek bile ürpermem için yetiyor. Almam gerektiği söylenen eğitimleri yararsız gördüğümden beri kendime hobiler edindim. Bunlardan en sevdiğim, müzik ile görselliği buluşturan Awela; ses ve ateşi aynı anda çıkarabilme özelliğine sahip üflemeli geleneksel enstrümanımız. 

 Babamın hatırına devam ettiğim eğitimde, Rea ve Aira dahil olmak üzere tüm arkadaşlarım ihtişamlı ateşten kanatlarıyla buluştu. Rhan yeryüzüne ilk yolculuğunu gerçekleştirdi. Ne de olsa o, babası Rhesus'tan sonra savaşçılarımızın başına geçecek olan ve gelecek vadeden bir Avernus. Kabul etmekten kaçıyorum ama sanırım kıskançlık her geçen gün beni pençesine daha çok alıyor. Yeryüzüne gitme umudum beni terk ederken, ister istemez eğitimleri de boşladım. Kendini çevresinden soyutladığından beri Rhan'la konuşmuyoruz. Babasından ise küçüklüğümden beri çekiniyorum. İkisinin gözlerinde yer etmiş o puslu bakışlar aynı soyu taşıdıklarının âdeta birer kanıtı ve ardında gizlenenleri hiç mi hiç öğrenmek istemiyorum. Yine de Awela çalarken o bakışların ardındaki tehlikeli düşünceler hakkında tahmin yürütmekten kendimi alamıyorum. Awela, aynı zamanda beni kendimle yüzleştirebilen tek şey. 

Fasenix Serisi 1 - AVERNUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin