⚚ Geçmiş 6

1.8K 386 14
                                    

  Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series

 Kaj Rhisiart, Avernus'un en güçlü savaşçısı olmasının yanı sıra, başarılı bir araştırmacı ve yöneticiydi. Yerküreyi en fazla ziyaret etmiş ve uzun süre orada kalmış tek Avernus'tu. Güce hayran bir halk, başında güce hâkim bir lider görmek istiyordu; Kaj ise onların ideallerindeki yöneticiydi.

  Üç sene önce yerkürede en kapsamlı araştırmasını gerçekleştirmek için bir yıl kadar kalmış, Ege Denizi'nde yaşadıkları bilinen Adonia'ların ülkesini araştırırken tanıştığı bir kadına âşık olmuştu. Kadın, 'iletici' olarak adlandırdıkları, aileden kan yoluyla geçen bir yeteneğe sahipti.

  Kaj'ı ilk cezbeden yanının bu olduğu doğruydu. Adonia ırkında, seçilmiş bazı Adonia'ların taşlardan güç aldığı gerçeği göz önüne alınacak olursa, Turkuaz ve Kaplan Gözü taşının enerjisini üçüncü kişilere aktarabilen bu kadıdan, araştırmaları için faydalanmak düşüncesini görmezden gelememişti. Gel gör ki zamanla bir Avernus'tan beklenmeyecek şekilde ona âşık olmuştu. İnsan ırkı güçsüzdü, bu yüzden de Avernus ırkını cezbetmekten ya da onlara çekici gelmekten çok ama çok uzaklardı ancak bu kadındaki pes etmeyen savaşçı ruh ve sahiplenicilik, onu tuhaf bir noktadan yakalamıştı.

  Oğlu, soğuk bir kış günü dünyaya gelmiş ve ona 'ateş çocuk' anlamına gelen Kai Cionnaith ismini vermişlerdi. Kaj, kendi ırkından eşine bahsettiğinde, karşısında, kucağındaki oğluna sevgi dolu gözlerle bakan bir insan bulmuştu. 

 Marilis'in kollarında tuttuğu bir canavar değildi. Ufacık elleri, yumuk gözleri, öne çıkık kıpkırmızı dudakları vardı. "İsterse farklı bir evrenden gönderilmiş olsun, o bizim oğlumuz."demişti. 

 Oğlunun doğumundan hemen sonra Kaj'ın Avernus'a dönüp vücudunu toparlaması gerekmişti. İnsan özelliklerini de barındıran oğlunu elinden geldiğince çok ziyaret etmiş, aile olarak geçirdikleri vakitler, Kaj'ın hayatının odak noktası olmaya başlamıştı.

 Gelişim sürecinde annesinden ayrılmasını istemediği için ilk zamanlar eşiyle yeryüzünde kalmasını uygun görmüştü ancak oğullarının her iki dünyaya da hâkim olmasını istiyorlardı. Bu yüzden kısa bir süre önce Kai, babasıyla Avernus'ta kalmaya başlamıştı. Kanatları oluşuma hazırlandığı için kürek kemiklerinin arası ,vücut sıcaklığının üzerindeydi. Oldukça meraklı, öğrenmeye istekli, hareketli ve konuşkan bir yapısı vardı. Özellikle babasının Vanora ve Adonia'lar hakkındaki araştırmalarını dinlemeye bayılıyordu. Kaj, araştırmalarını oğluyla paylaşmanın yanı sıra onunla yaptığı ufak oyunlarla, savaşçı ruhunu yavaş yavaş uyandırmaya çalışıyordu. 

 Kaj olabildiğince oğlunu Avernus'ta gezdirmeye özen gösteriyordu. Karanlığın Ateşi'  Avernus'un merkezinde, dört tarafı alev şeklinde magmatik kayaçlarla çevrili, meşaleyi andıran yükselen bir mimariye sahipti. Uçsuz bucaksız bahçesi havaya ateş püskürten heykellerle çevrelenmişti. 

  Avernusların en bilindik özelliği, güçsüz hiçbir canlıyı aralarında barındırmamalarıydı. Güç, var olmanın birincil koşuluydu. Bu yüzden Kaj, Vanora'nın yüzyıllardan beri dillerden düşmeyen gücünün kaynağını bulmaya çalışıyordu. Avernus'ta yaşayan herkes diğer canlılara göre oldukça dayanıklı ve güçlü bir yapıya sahipti. Zorunlu eğitim sürecinde ortalama güç seviyesini yakalayamayan çok az Avernus vardı ki bunlar genellikle yaşları kaç olursa olsun yok olmaya mahkûmlardı.

Fasenix Serisi 1 - AVERNUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin