Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series
Çalışmasını yarıda bırakarak eğitim alanından apar topar ayrılan Kaj, küçük kızı, ona göz kulak olması için görevlendirdiği kadının kucağından alarak kontrol etti. Kürek kemiklerindeki soğukluk artık gizlenemeyecek boyuta ulaşmıştı. Ufaklık ise durumdan habersiz ona sarılmış, yeni öğrendiği kelimeleri hiç sıkılmadan tekrar edip duruyordu.
Neyse ki Avernus'taki ilk yılın sonunda artık onunla kendi dillerinde konuşabiliyor, sorularına düzgün yanıtlar alabiliyordu.
-Sırtın acıyor mu?
-Hayır, diye karşılık verdi kız. Sesi ince ve çocuksu olsa da konuşma tarzı bir yetişkininki kadar açık, kullandığı kelimeler netti.
-Pekâla, diyen Kaj temkinli bakışlarla onu incelemeye devam etti.
-Eğer kendini kötü hissedersen ne yapman gerektiğini biliyorsun, çok geçmeden yanında olurum.
Küçük kız ona söyleneni anladığını belirten bir baş hareketiyle ona gülümsediğinde, kızın durumuna hâlâ bir çözüm getirememiş olan Kaj da zoraki tebessümüyle ona karşılık verdi.
Rhesus, Adras ve Recargon'a toplanma talimatı veren Kaj, devasa köprülerle bağlanmış bölümleri hızla geride bırakmış, hepsinden önce ileri düzey eğitim alanındaki gizli toplantı alanına varmıştı. Korktuğu günün çok yakında olduğunu hissediyordu ve eğer doğru düzgün bir çözüm bulunamazsa, küçük kızın saydam kanatları, Avernus'taki ölüm fermanı olacaktı...
Karanlık geçidi ilk aydınlatan Rhesus olmuştu.
-Sonunda beklediğim gün geldi anlaşılan, diyerek kendinden emin adımlarla ortadaki magma taşından yapılma masaya doğru ilerledi.
Gerilen omuzlarını geri çekerek dikleşen Kaj, keskin bakışlarını onun gereğinden fazla mutlu görünen yüzünde gezdirmeye başladı ve bu tavrından hoşnut olmadığını belli edercesine,
-Madem bekliyordun, yeni bir çözüm önerin olduğunu varsayıyorum, dedi.
Rhesus, onun sorusunu cevapsız bırakarak rahat hareketlerle kendine uygun gördüğü yere oturdu. Yeni bir önerisi yoktu. Aslında, olmasına gerek de yoktu. Adras ve Recargon'un aksine en azından Kayinaros'a elle tutulur bir çözüm sunmuş, görevini yerine getirmişti.
Diğerlerinin de aralarına katılmasıyla gündem konusu masaya yatırıldı: Küçük kızın sudan kanatları...
Adras ve Recargon'un ağzını bıçak açmıyordu. Bu konuya getirebilecekleri çözüm önerileri yoktu. Daha doğrusu 'acısız bir çözüm' yoktu. Rhesus ise onların çaresiz yüzlerini incelemekten zevk alıyor gibiydi. Kızı ilk Avernus'a getirdikleri gün, yapılması gerekeni söylemiş ve sertçe reddedilmişti. O günden beri Kayinaros'un tükürdüğünü yalamasını bekliyordu.
-Bununla daha ne kadar zaman kaybetmeyi düşünüyoruz Kaj? Yapılacak şey belli.
Kaj'ın tavırlarından, bir yıl önce olduğu gibi önerilen çözümden kaçmak istediği anlaşılıyordu. Rhesus, onun uzun süren kararsızlığını fırsat bilerek, aceleden yoksun konuşmasıyla sözlerine devam etti.
-Zamanı sonuna kadar kullandınız. En azından benim bir önerim vardı, siz de ne var?
Adras ve Recargon'dan sonra bakışlarını meydan okurcasına Kayinaros'a çevirdi. Kaj, bunun ne anlama geldiğini biliyordu. Bir insana âşık olduğu günden beri onun otoritesini sorgulayan ve sürekli açığını arayan Rhesus'a istediğini vermeye hiç niyeti yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fasenix Serisi 1 - AVERNUS
Fantasy| thewattys2020-Fantastik Kategorisi Kazananı🏆 | Bilinmezlik hep korkutur. Tüm canlılar gibi, insan da çevresindekilere hâkim olma arzusunu bir meşale gibi taşır içinde. Bilinmezlikten korkup, kendini bilmeden yaşayan varlıklarla dolu evrende, bi...