Fasenix Serisi 1 - AVERNUS

⚚ Avernus 10

Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series

-Bu konu tartışmaya açık değil.

 Kaj, kararlı bakışlarını diğerlerinin üzerinde gezdirirken sabrı tükenmek üzereydi. Hraun'un Delia'nın üzerindeki etkisini görmek için kızın uyanmasını beklerken boş durmamış, Avernus'a yeni gelen oğlu için bir takdim töreni planlamıştı. Oğlunun melez kanı, Avernus için en büyük sorun teşkil etmesi gerekirken, onun Vanora'da Reyatarin ve ailesi tarafından yetiştirilmiş olması, kanındaki bu sorunu bile gölgelemiş gibi görünüyordu. Üstelik Vanora'nın kâhini, ona kanatlarını geri verirken fazla bonkör davranmıştı.

-Kanatlarındaki sudan çeperle buraya adım atmamalıydı. Avernus, oğlun için fazla tehlikeli.

 Rhesus'un sesindeki tehditkâr tını, Kaj'ı yerinden kaldırmaya yetti.

-Son zamanlarda tehlikeli olan tek şey senin dilin.

 Oturduğu yerde öne eğilerek dirseklerini dizlerine dayayan Rhesus, tavrında ısrarcı kalırken Kaj'ın üzerine gitmekten çekinmiyordu.

-Kızın kanatlarındaki mührü çözdürecek misin?

 Kenetlediği bakışlarını bir an olsun Kaj'dan ayırmıyordu. Adras araya girdiğinde bile yakaladığı gözleri rahat bırakmamıştı.

-Ne saçmalıyorsun sen?

 Rhesus'un ne imâ ettiğini anlayan Recargon, Adras'ı tutarak geri çekti.  Kai Cionnaith'in ateşten kanatları, kızın kanatları karşılığında tamamen özgür kalacaktı. Vanora'nın kâhini, İdella Alina'yı ait olduğu yerde, ait olduğu şekilde görmek istiyordu. Aksi takdirde Kai, kanatlarındaki sudan çeperden asla kurtulamayacaktı.

 Şartlar göz önüne alındığında, kızı geri almak için kâhinin, Avernus'un vârisi ile mantıklı bir anlaşma yapmış olduğunu Recargon kadar diğerleri de farkındaydı. Öte yandan Kaj, ne kızı geri verecek, ne de kanatlarındaki mührü kaldırtacaktı.

-Başka bir yolunu bulamayacağımı düşündüğüne göre gerektiğinde ne kadar ikna edici olabildiğimi unutmuşsun demektir.

 Gözleri kısılan Kaj, Rhesus'un tepkisini dikkatle ölçüyordu.

 Rhesus, dirseklerini dizlerinden çekip toparlanarak yavaş hareketlerle ayağa kalktı.

-Evet, unuttum, dedikten sonra Recargon ve Adras'a kaçamak bir bakış attı.

-Aslına bakarsan hepimiz unuttuk. Oğlun, bize bunu tekrar hatırlatmanı sağlayacaksa desteğim seninledir.

 Geri çekilen Rhesus'un konuşmalarından da tavırlarından da strateji akıyordu. Onun bir şeylerin peşinde olduğunu anlamak, Kaj için zor olmamıştı. Yine de isyankâr tavırları henüz kontrol edilebilir boyutlarda seyrediyordu. Bu yüzden de en doğru zaman gelene kadar onun hakkındaki kesin kararını ertelemek zorundaydı.

 Rhesus, lav taşının üzerinde duran kristâli eline aldığında, Kaj hâlâ gergin ve temkinliydi. Sönük kristâl, sanki bir daha hiç enerji dolmayacak kadar cansızdı.

-İntikam için bekleyecek bir ömrüm daha yok Kaj. Bu kristâlin bizim yanımızda ışıdığını ve o ülkeyi başlarına yıktığını görmek istiyorum. Aynı bize yaptıkları gibi.

 Rhesus'un sözleri ile hareketlenen Adras ve Recargon, oturdukları yerden henüz doğrulmuşlardı ki Kayinaros'un önünde beliren kıvılcım, nöbetçilerinden gelen bilgiyi ona iletti;

Delia uyanmıştı.

 Etrafı saran gergin hava bir anda dağılırken vakit kaybetmeden soluğu kızın yanında aldıklarında, onları karşılayan Delia'nın boş bakışları olmuştu. Nöbetçiler, sorulan hiçbir soruya cevap vermediğini, sabit bir noktaya boş boş baktığını raporladıklarında, Delia'nın bünyesinin, Hraun'un yan etkisinden kurtulamadığını anlamışlardı.