Jungkook sabah uyandığında Jimin'i kollarının arasında çıplak bir şekilde bulduğu için ani bir şok krizi yaşamış, sonra gece olanlar aklına gelmiş ve tüm bunları nasıl yaptığı hakkında kendine tonla soru işaretiyle bakakalmıştı. Gece olanlar bir bir aklına doluşurken Jimin yavaştan gözlerini aralamıştı.
Jimin Jungkook'un dudaklarına kısa bir öpücük bırakıp gülümsemişti.
"Günaydın."
Jungkook Jimin'in bu yeni uyanmış hâline bayılmıştı. Sesinden, gözlerinden tutun, yüzündeki uyurken oluşan yastık izine kadar mükemmel görünüyordu.
"G-günaydın."
Jungkook'un sesi titremişti. Çünkü kalçasında Jimin'in elini hissetmek çok germişti Jungkook'u.
Jimin Jungkook'un kalçasını okşarken Jungkook'un yüzündeki değişimi izliyordu. Jimin'e bu çok sevimli gelmişti ve aniden kahkaha atmaya başlamıştı.
"Bu hâlini gören biri olursa geceki kişinin sen olduğuna asla inanmaz."
Jimin dalga geçmeye devam ederken Jungkook sinirlenmişti. Her ne kadar çekingen bir insan olsa da yatak bir başkaydı.
"O hâllerim sadece yatağa özel. İstersen hemen tekrar kükreyebilirim?"
Jimin Jungkook'un kalçasını aniden sıktığında Jungkook gözlerini sonuna kadar açmış, ardından kendisi de Jimin'in kalçasını avuçlamıştı. İkili birbirlerine cüretkar bakışlar atarken aniden alt kattan bir ses gelmişti.
Jimin hemen yatakta doğrulup üstüne çarşafı örtmeye çalışırken Jungkook sadece bakakalmıştı. Jimin zoraki çarşafın ucunu Jungkook'un üstüne atmaya çalıştığında odanın kapısı bir anda açılmış ve içeriye sürü misali tonla insan girmişti. En önde Jennie'nin girmesi Jimin'i şaşırtmamıştı.
"Burada olduklarına emini- AMAN TANRIM!"
Jennie aniden çığlık attığında neyse ki Jimin'in de Jungkook'un da uygunsuz bölgeleri çarşafla örtülmüştü. Jungkook bacaklarını kendine çekmiş ve gözlerini kapatmıştı. Bu hâlde tam karşısında duran ailesi ve iki arkadaşına bakabileceğini sanmıyordu çünkü.
"Bu sefer yetişemedik. Jeonbooty artık öldü sanırım."
Taehyung hüzünlü bir sesle mırıldandığında Jungkook araya atlamıştı hemen.
"Jibooty öldü. Benimki yaşıyor."
Jungkook dudaklarının arasından dökülen kelimelerle dudaklarını sertçe ısırmıştı. Bunları söylemeyi planlamamıştı. Ve kahretsin, annesi ile babası ona çok garip bakıyordu!
"Ohaaaaa, lan kim derdi ki bu geri zekalı velet Jimin'i alt edecek? Gel kardeşim, tebrik edeyim bir."
Taehyung yatağa Jungkook'la tokalaşmak için yaklaşırken aniden çığlık atarak geri çekilmişti.
"İğrenç! Pis pis mi uyudunuz!? Bari çarşafları değişseydiniz, her yer meniler kaplı! Ben de bu oda neden kokuyor diyordum. Gidiyorum ben kusacağım sanırım!"
Taehyung çığırmaya devam ederken Hoseok gözlerini devirmiş ve Taehyung'un omzuna yumruk atmıştı.
"Romantik bir ortam vardıysa, bozmak istememiş olabilirler Taehyung ne var bunda?"
Taehyung birkaç saniye Hoseok'a bakmış ve sonra gözlerini kaçırmıştı.
"B-ben... Haklısın aşkım."
Jungkook Taehyung'un bu hâline dayanamayıp bir kahkaha patlatmıştı.
"Aşkım mı? Ciddi misin sen?"
Bu sefer göz deviren taraf Jimin'di. Jungkook inanamaz gözlerle Jimin'e bakmaya başlamıştı.
"O anlamda demedim ki, sadece Taehyung'tan bunları duymak garip geliyor. Yoksa, t-tabii ki aşkım çok güzel bir kelime."
Jimin yavaştan Hoseok ile bakışıp gülmeye başlamıştı. Odada herkes bu saçma duruma hafiften gülüyordu ama tek bir kişi ağlamaya başlamıştı.
"Oğlumuz gerçekten de aşık olmuş sanırım hayatım."
Jungkook'un annesi babasının omzuna kafasını dayayarak ağlarken Jungkook yerinden kalkıp annesine sarılmaya gidecekti ama üstünde bir şey olmadığını hatırladığında etrafa saçılmış kıyafetlerle bakıştı bir süre.
"Of çıksanıza şu odadan. Ayıp değil mi ya?"
Chaeyoung'un burada olduğunu bile fark etmeyen Jungkook ablasına minnet dolu bakışlar atmıştı. Chaeyoung'un her ne kadar geri zekalı olduğunu söyleyip dursa da ablasını seviyordu. Sonuçta çok yararı dokunuyordu Jungkook'a. Tıpkı şu an olduğu gibi.
Chaeyoung odadan herkesi zorla çıkartmış, kapıyı kapatmadan önce ikiliye bakıp göz kırpmıştı. En sonunda kapı kapandığında Jimin derin bir nefes vermişti.
"Of, Jennie'den yıldım. Neden tahammül ediyorum ki ben bu salak kıza?"
Jimin isyan edercesine kafasını yastığa gömmüştü.
"Kardeşin olduğu için olabilir mi?"
Jungkook gülerek söylenirken bir yandan kollarını açarak geriniyordu.
"Biz kardeş değiliz ki."
"Ne?"
Jimin oflayarak yerinde doğrulmuş ve yataktan çıplak olduğunu umursamadan kalkıp dolaptan kıyafet bakmaya başlamıştı. Jungkook'un gözleri Jimin'in poposunda takılı kalmıştı.
"Bir şarkı yarışmasında elemelerde karşı karşıya gelmiştik. Birbirimizle düşüncelerle konuştuğumuzu fark ettiğimizde şaşırmış ve ailelerimiz olmadığı için kendi kendimizi iki kayıp kardeş ilan etmiştik. O günden beri başıma bela bu kız. İyi bok yemişiz gerçekte- Jungkook sen beni dinliyor musun?
Jungkook'un gözleri hâlâ Jimin'in vücudunda geziyordu ama dinliyordu Jimin'i. Kulağı ondaydı sonuçta.
"E-evet dinliyorum, devam et sen."
Jimin siyah bir boxer alıp bacaklarından geçirmiş ve yatağa, Jungkook'un olduğu tarafa oturmuştu.
"Ben çok farklı bir şekilde büyüdüm. Uyku ihtiyacım yoktu eskiden. Uyumasam da diğer çocuklar gibi uykunun eksikliğini hissetmiyordum. Yatacak yerim de yoktu zaten. Yaklaşık altı yaşımdan sonrasını hatırlıyorum. Öncesinde neydim, nerede doğmuş veya o yaşa kadar bana kim bakmıştı bir fikrim yoktu. Ama gerçekten pek sıkıntı olmadı benim için. Zaten kısa süre içerisinde bir yetimhanede buldum kendimi."
Jimin burukça gülümseyip dudaklarını yalamış ve elleriyle oynamaya başlamıştı.
"Sonra birkaç kişi benim garip şeyler yapabildiğimi görünce benden korkmuş ve arkadaşlıklarını kesmişlerdi. Oysaki ben sadece birkaç arkadaşım olsun diye güçlü olduğumu göstermeye çalışmıştım."
Jungkook Jimin'in ellerinden birini tutmuş ve avuç içini dudaklarına bastırmıştı.
"Keşke en başında ben görseydim seni. Sonsuza kadar arkadaşın olurdum. Yine olacağım."
Jimin'in yine gözleri doluyordu. Jungkook'a sarılıp kafasını Jungkook'un göğsüne yaslamıştı.
"Sonsuza kadar arkadaşım ol Jungkook."
"Bu bir evlenme teklifi mi?"
Jimin gülüp kafasını sallamıştı.
"Evet, öyle."
Jungkook Jimin'e daha sıkı sarılırken dudaklarını Jimin'in saçlarına bastırmıştı.
"Teklifiniz kabul edildi bay Park."
*
final yakın arkadaşlar..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wish | Jikook
FantasiJeon Jungkook, gerçekleşeceğine dair küçücük bir ümitle dilediği dileğin gerçekleşmesiyle hayatındaki en büyük dönümü yaşar. Başlangıç: 26/02/2020 Bitiş: 21/03/2020 @minkiseki 'ye ithafen🌸