upuzun bir bölümle geldim selaMMMMMM :D
*
Yolda giderlerken Jungkook kendi kendine konuşmuş, Jimin ise ağzını bir kez bile açmamıştı.
Araba sonunda villanın önünde durduğunda Jimin Jungkook'tan önce inmişti arabadan. Jungkook Jimin'in bu garip tavırlarını algılayamıyordu.
Jungkook Jimin'in arkasından villanın bahçesine girmiş ve Jimin'e doğru koşmaya başlamıştı. Jimin çok hızlı yürüdüğü için adımlarını yetiştiremiyordu Jimin'e.
"Jimin!"
Jungkook en sonunda dayanamamış ve ayağını yere vurarak son gücüyle bağırmıştı. Jimin ancak o zaman durmuştu. Jungkook Jimin'in durdurduğunu görünce Jimin'in yanına gitmiş ve Jimin'i kendine çevirmişti.
"Neyin nesi bu!? Sadece kameraların önünde şov yapıp yüzüme bakmayacak mısın!? Oh, harikaymış ya! Ne kadar da mükemmel kullanılıyorum!"
Jungkook sinirle son gücüyle Jimin'e bağırdığında Jimin gözünden bir damlanın süzülmesine izin vermişti. Kendisi de neden böyle yaptığını anlamamıştı ki. Sadece Jungkook'u kaybetmekten korkuyordu.
"Söylediklerimde ciddiydim Jungkook."
"O zaman neden lanet olası sözlerinin üzerine sik gibi davranmaya başladın bana!?"
"Çünkü seni seviyorum!"
Jimin de kendine hakim olamayıp bağırdığında gözyaşları artmıştı. Tüm güçsüzlüğüyle Jungkook'un karşısındaydı şimdi.
"Sana yakın davranıyorum, çünkü seni seviyorum. Sana uzak davranıyorum, çünkü seni seviyorum. Benden uzaklaşmandan korkuyorum, çünkü seni seviyorum. Bu kadar kısa sürede seni seviyor olduğuma inanmamandan korkuyorum, çünkü-"
Jimin'in sözlerini Jungkook'un dudakları bölmüştü. Jungkook hem sinirliydi hem de çok aşıktı. Bu yüzden o da ağlamaya başlamıştı ama bunun farkında bile değildi.
İkilinin gözyaşları, birbirlerinin dudaklarında buluşurken ikisi sadece dudaklarından değil, aynı zamanda gözyaşlarından öpüyorlardı birbirlerini.
Jungkook Jimin'in belini kavramış, tek elini de Jimin'in ensesine atmıştı. Jimin aniden Jungkook'un omuzlarına tutunarak zıplamış ve bacaklarını Jungkook'un beline sarmıştı. Jungkook da refleksle Jimin'in kalçalarını kavradığında Jimin Jungkook'un dudaklarına fısıldamıştı.
"Seni istiyorum. Lütfen..."
Sesi o kadar kısık çıkmıştı ki, Jungkook Jimin'in söylediği sözleri dudaklarına çarpan dudakların hareketleriyle anlamıştı ancak. Jimin kafasını Jungkook'un boynuna gömüp beklemeye başlamıştı. Reddedilmekten deli gibi korkuyordu ama bilmediği bir şey vardı, Jungkook zaten hep bunun hayaliyle yaşamıştı.
Hayır, derdi seks değildi. Jimin'i sadece seks objesi olarak görseydi şu ana kadar Jimin'e benzeyen yüzlerce insanla seks yapardı. Ama Jungkook Jimin ile seks yapmayı hayal etmemişti hiç. Jungkook, Jimin ile sevişmeyi hayal etmişti. Sevişip sabaha kadar Jimin'in kokusunda kaybolmayı dileyen bir adamın onu reddedeceğinden korkuyordu Jimin.
Jungkook yürümeye başladığında evin kapısını açmak için Jimin'in cebinden anahtarları almış ve kapıyı tek eliyle hızla açıp ayağının arkasıyla sertçe ittirmişti kapıyı. Jungkook hızla en üst kattaki en temiz odaya çıkmış ve odaya girdiklerinde tekrar ayağıyla sertçe kapıyı kapatmıştı.
Jungkook yatağa göz ucuyla bakıyor ama gidemiyordu. Jimin'e dokunmaya kıyamazdı ki.
Jimin kafasını Jungkook'un boynundan kaldırmış Jungkook'un dudaklarına bastırmıştı dudaklarını. Jungkook'u istiyordu ama istediğini almak için atakta bulunmaya mecali bile yoktu. Sadece Jungkook'un ona istediğini vermesini istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wish | Jikook
FantasyJeon Jungkook, gerçekleşeceğine dair küçücük bir ümitle dilediği dileğin gerçekleşmesiyle hayatındaki en büyük dönümü yaşar. Başlangıç: 26/02/2020 Bitiş: 21/03/2020 @minkiseki 'ye ithafen🌸