-24-

3.7K 301 324
                                    

Jimin, Jungkook'un ailesi ile kahvaltı masasına oturduğunda masanın mükemmelliğine inanamaz gözlerle bakmıştı.

Sadece biraz sarılmış, ardından duş alarak aşağı inmişlerdi ve o kısa süre içerisinde bu kadar güzel bir kahvaltı sofrası hazırlanmasını beklememişti.

"Tüm bunları ne zaman yaptınız?"

Jimin şaşkın sesiyle Jennie'ye baktığında Jennie Jungkook'un annesini göstermişti. Bayan Jeon küt kesim saçlarını elinin tersiyle geriye iterken dudağının kenarıyla gülümsemişti.

"Böyle sofralar görmeye alışmalısın sanırım tatlım."

Jimin Jungkook'un annesine gülümseyip kafasını sallamıştı zorlukla. Jimin genel olarak hep elit mekanlarda bir avuç sebzeyle doyururdu karnını. Kendi evinde adam gibi kahvaltılık görmek onu garip hissettirmişti.

Jungkook Jimin'in omzuna elini atmış Jimin'in kulağına doğru fısıldamıştı.

"Sen bizimle yaşasaydın annem seni her gün döverdi. Adam gibi yemek yemiyorsun. Ve şimdi de düzgün yemezsen, ciddiyim annem seni döver."

Jungkook Jimin'in omzunu patpatlayıp gülümsemiş ve bahçede kurulmuş olan masaya oturmuştu. Havuzun yanında güzel bir şekilde kahvaltılarını yapmaya başlamışlardı şimdi.

"Chaeyoung, aman tanrım! Sen de mi zeytini seviyorsun!"

Chaeyoung arabadan çıkardığı bir kutu zeytini masaya bıraktığında Jennie mutlulukla bağırmaya başlamıştı.

"Evet, fazlasıyla seviyorum. Evde yoktu. Neyse ki arabamda her zaman açılmamış bir kutu zeytin bulunuyor."

Chaeyoung gayet normal bir şekilde konuşurken Jimin ve Jungkook yüzünü buruşturmuştu.

"O şeyi nasıl yiyorsunuz?"

"İğrenç."

Jimin önce konuşmuş, ardından Jungkook dudaklarını aralamıştı. İkilinin cümleleri birbirini tamamlarken yüzlerini bir an olsun buruşturmayı kesmemişlerdi. Jungkook önündeki krepi kesmeye çalışırken kafasını iki yanına sallamıştı.

"Kokusuna hiç tahammülüm yok."

Jimin de hemen kafasını sallamıştı.

"Özellikle de yeni açıldığında korkunç oluyor."

"Şu yağlı tabakası yok mu bir de!"

"Sert dış yüzeyi ve etimsi içi!"

"Aman tanrım, sus Jimin, tahammülüm kalmadı."

İkili bağırarak zeytine olan tüm nefretlerini kusup susmuş ve hiçbir şey olmamış gibi yemeklerine devam etmişlerdi. Hoseok ve Taehyung ise sessiz sessiz mırıldanıp gülüşüyorlardı.

Jungkook kaşlarını çatmış ve sağ yanında oturan Taehyung'un omzunu omzuyla dürtüklemişti. Taehyung Jungkook'u bir nebze olsun umursamazken Jungkook sinirlenmiş ve sol yanındaki Jimin'e dönmüştü.

Jimin elindeki çatalı bırakmış gülümserken Jungkook'a bakmamak için büyük çaba sarf etmiş ve en sonunda dudaklarını yalayarak Jungkook'un babasına ve annesine bakarak aralamıştı dudaklarını.

"Sizlerden bir şey hakkında fikir almak istiyorum."

Bay ve bayan Jeon bunu beklemiyormuşçasına gülüşlerini bir anlık soldurmuş, sonra tekrar gülümsemiş ve kafalarını sallayarak Jimin'in konuşmaya devam etmesini söylemişlerdi.

"Jungkook ile olmamdan rahatsızlık duyar mısınız?"

Jungkook'un babası kaşlarını çatarak anlamadığını belirtmişti. Annesi ise doğru anladığından emin değildi ama anlıyordu bir şeyler.

Wish | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin