Ece babasının arabasını alıp geldiğinde kapıya çıkmış onu bekliyordum. Mert'in sunumu olduğu için Ağva'dan erken gelmişlerdi. Bende zaman kaybetmeden Ece'yi aradım. Akşama onda kalmayı düşünüyorum. Yani Suğuç mesaj filan atıp bana ulaşmazsa öyle yapacağım. Sonuçta evde kalmamı isteyen o. Sanırım korktuğumu belli etmeden duramıyorum. Onu tanımasamda gelir gelmez beni bir şeylere zorlamayacağını biliyorum ama yine de korkuyorum. Kaçabildiğim yere kadar kaçmayı düşünüyorum. En azından bulduğum fırsatları değerlendireceğim."Seninki nerede" diye açtığı camdan bağıran Ece ile başımı sertçe iki yana sallayarak kendime gelmeye çalıştım. Arkamdaki korumanın Ece'yi duymadığını umarak hızlıca ön yolcu koltuğuna geçtim.
"Günaydın kuş surat."
"Önüne dön Ece, hala sinirim sana."
Ece çoktan arabayı sürmeye başlamıştı. Bir an önce eve gidip sakinleşmek istiyordum. Kendime ait bir alanda her zaman daha iyi hissetmişimdir ve şu an ihtiyacım olan tek şey de bu alana kavuşmak.
"Hira kuşum bak valla korkutuyorsun beni. Yeni güne girdik, hala sinirli kalmak ne ya."
Bakışlarımı çevirmek istemesemde bu hali hoşuma gittiği ve ona kıyamadığım için ondan tarafa tebessüm ettim.
"Sadece biraz gerginim."
"Annenden dolayıysa bu çok normal. Uzun süredir hiç ayrı kalmamıştınız." Evet, annemin gitmesinin gerginliğini de yaşıyordum ama o daha çok beni üzen ve kırgın hissettiren bir durumdu. Asıl gerilmeme sebep olan Suğuç ve onunla yaşamaya başlayacak olmamdı. Bunu Ece'ye söyleyemeyeceğim için söylediklerine kafa sallamakla yetindim. Başımı kısa bir an için cama yaslayıp gözlerimi yumdum. Evin sokağına girdiğimizi fark etmiştim ama bu bir kaç saniyeye ihtiyacım vardı.
Ece arabayı, kapının az ilerisine müsait bir köşeye park edip sessizce beklemeye başladı. Ağlamamak için kendimi kasmaktan her bir uzvum ağrımaya başlamıştı ve şu an dağılmak istemiyorum. Hem de onun gitmesi gereken önemli bir proje teslimi varken aklının bende kalmasını istemiyorum. Sakince gözlerimi açıp ondan tarafa döndüm.
"Hak ettiğin notu almadan karşıma çıkma" derken gülümsememi bozmadım.
"İstersen gitmeyebilirim Hira. Kal demen yeter biliyorsun."
"Bu projeden beni bahane ederek kaytarmana izin verir miyim sandın Ece kuşum. Git ve emeğini sergile."
"Akşama seni almaya geleceğim o zaman" derken çoktan bana doğru kollarını uzatmıştı. Birbirimize sıkıca sarılırken "Suğuç almaya gelebilir. Ben sana duruma göre haber veririm" diyerek ondan ayrıldım. İmalı yüz ifadesiyle "Boş yapma bana" deyip hızlıca arabadan indim. Onun imalarıyla uğraşacak halde değildim. Özellikle edepsiz laflarından uzak durmam gerekiyordu.
Kahkaha atmaya devam ediyordu. Beni bozmaktan keyif alıyordu cidden. Kapıyı kapatıp açık camdan bedenimi ona uzattım.
"Beni kendine takma Ece bak aşırı yükseliyorum sana şu an." Bedenimi çekip arkamdan dediği imaları duymamaya çalışarak eve doğru ilerledim.
Rüzgarın hafif esintisini şortun açıkta bıraktığı bacaklarımda hissederken, arabayı geldiğimiz yöne çeviren Ece benden tarafa geldiğinde durmuş "üstündeki kazağı fark etmedim sanma kuş surat" diye bağırarak gaza basmıştı. Olduğum yerde kal gelmiş gibi bir kaç saniye üzerime baktım. Ciddeeeennn. Sakin kalmak istiyorum, sakin.
Hızlıca demir kapıyı açıp üçüncü kata kadar kendime gelmek adına merdivenleri kullandım. Eve bu şekilde gelmek garip hissettirmişti. Uzun süredir buraya eşya almak ve hızlı bir temizlik yapmak için geliyordum. Dönüşüm hep annemin yanı oluyordu. Şimdi ise Suğuç'a gidecektim. Dönüşüm oydu. Bu bile iliklerime kadar ürpermeme neden oluyordu. Kapıyı kaparken çoktan camlara gidip hepsini açmıştım. Tülleri de sonuna kadar açarken önceliğimi evi temizleye vereceğimi anladım. Üzerimdeki kazağı yatağımın üstüne bırakıp sütyene gerek duymadan askılı siyah atleti üzerime geçirdim. Kot pantolonun yerine de penye bir şort giyerken saçlarımı da tepede dağınık bir topuz haline getirip banyodan toz için bez ve fısfısı alıp her zamanki gibi annemin odasından başlamak yerine bu sefer kendi odamdan başladım. Şu an onun odasına girecek gücü kendimde görmüyordum. En azından bir süre kafamı dağıtıp en son onun odasına girebilirdim. Telefonumdan spotify'ı açıp hareketli bir çalma listesi başlattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARŞILIK
Teen FictionHer şeyin bir karşılığı var. İyi ya da kötü olsun hep bir bedel, hep bir karşılık ödediğimiz bu hayatta karşıma çıkan teklifi kabul etmeme gibi bir lüksüm olduğunu düşünmüyorum. Korkuyorum ama kabul ediyorum. Çünkü sunduğu teklif benim için çok değe...