Merhaba, bölüm kısa olduğu için yarın yeni bölüm gelecek. (Büyük ihtimalle yine bu saatlerde gelir ve söz veriyorum ki bu sefer uzun bir bölüm olacak) Bunun dışında son kısımda gerçekleşen olay hakkında düşüncelerinizi yazmayı unutmayın, lütfen. İyi okumalar...Yanıma doğru yürümeye başladığında tepki vermemek için oturduğum yerde dikleştim. Sakin kalmak istesem de bakışları hiç yardımcı olmuyordu. Hemen önümde yere çömüp ellerini bacaklarımın üstüne koymasıyla gözlerini gözlerime dikmesi bir oldu. Parmakları baldırımın üzerinde geziniyordu ve bu rahatsız edici olmaktan çok iyi hissettirdi.
"Seni yıkamak istiyorum." Saniyelik olarak her şey durdu. Yanlış duyduğumu düşünmek istiyordum ama öyle olmadığı bakışlarından belliydi. Parmakları hareketini kesmezken, bacağıma yuvarlak daireler çizmeye devam ediyordu. Nefesimi yavaşça bırakıp paniklediğimi belli etmemeye çalıştım.
"Eee ikimiz de daha yeni duş aldık." Aklıma gelen en mantıklı şeyi öne sürsem de başını hayır anlamında iki yana sallayarak bu düşüncemi reddettiğini belli etti.
Ona bakmak zordu ama gözlerimi kaçırdığım an her şeyin kontrolüm dışına çıkacağına emindim. Yavaşça alt dudağımı yalayıp kedime düşünme fırsatı tanımak istediğimde aklıma öne sürecek hiçbir şey gelmiyordu. Söyleyecek bir şey bulamıyordum. Bana sinirlendiği için bunu istediğini düşünmüyordum zira sinirinin geçtiği rahatlayan ifadesinden ve bakışlarından belliydi. Ayrıca sinirli olsa bunu mu isterdi ondan da emin değilim. Onu tanımaya başladığımı düşündüğüm her an aslında ne kadar yanıldığımı bana gösteriyordu. Ben onu tanıdığımı sandığım her yerden yeni bir falso yiyordum ve tekrardan onu anlamaya, tanımaya çalışmak o kadar zordu ki. Suğuç fazlasıyla zor ve anlaşılmaz bir karakter. Onu tanısam bile yaptığı şeyleri anlamam mümkün olmayabiliyor. Aynı şu an olduğu gibi. Bana sinirli olup neden beni yıkamak istediğini anlamıyordum. Bana sinirli gözükmemesini de anlamıyordum çünkü az önce, kapıdan girdiğinde sinirli olduğu bariz belliydi. Saniyeler içinde onu değiştiren şeyi merak etsemde bunu sormak aleyhime sonuçlanabilirdi.
"Suğuç" diye mırıldandığımda sesim sorgular nitelikteydi. Cidden...
"Seninle duş almak istiyorum" demesiyle bacaklarımı tutup beline sardı. Bileklerimi belinde sarıp ellerimle omuzlarına tutundum. "Gidelim" dediğinde çoktan beni yataktan kaldırmıştı. Karnımda ki ağrı heyecandan mıydı bilmiyorum ama şu an deli gibi heyecanlanmıştım. Onunla duş almak beni korkutmuyordu sadece bilmiyorum. Bu hissi nasıl anlatacağımdan emin değilim. Tedirgin hissediyorum. Onunla bu kadar yakınlaşmak hem de çok kısa bir sürede. Zaman kavramını çoktan bir kenarı bıraktım. Artık bir şeyleri zamana göre yaşamak için geç kalmıştık ki zaten hayatım boyunca hiç öyle kısıtlamalarım olmamıştı. Hissettiğim gibi davranmak hoşuma gidiyor. Şu an hissettiğim şeylerden daha net emin olmak istiyorum ama bunun nasıl mümkün olacağını bilmiyorum. Onunla olmak bir anlaşma gereği yaptığım bir şeyken bunu farklı değerlendirmek kendimi kandırmak mı olur yoksa ben bunu yapmayarak mı kendimi kandırıyorum. Cidden aklımda o kadar çok cevaplanması gereken soru vardı ki ve bunların hepsi bir şekilde Suğuç'a dayanıyordu.
Bedenimi yere bırakmasıyla ayaklarım üstünde durmak bir an garip hissettirdi. Sürekli olarak beni taşıyabilirdi. O kadar rahattı ki. Dudaklarıma yayılan gülümsemeyi tutup yere bakmaya devam ettim. Üzerindeki tişörtü çıkarıp ayaklarımın dibine atmasıyla şaşkınlıkla ona baktım. Şaşırmam saçmaydı zira duş almak çıplak gerçekleştirilen bir eylemdi. Çıplak..
Onun beni ikaz etmesini beklemeden askılımı ve taytımı ona bakmamaya çalışarak hızlıca çıkarıp onun tişörtünün yanına bıraktım. Aynı şekilde Suğuç da altındakini çıkarıp yere bıraktığında ikimizde iç çamaşırlarımızla kalmıştık ve yansımamız aynaya düşerken oradan gözlerimi çekmekte zorlanıyordum. Gözlerim onun vücudunun her zerresine bakmak, turlamak istiyordu. Bu içimden gelen bir istekti ve nedensizce buna engel olmak istemiyordum. Bir süre aynadan onu inceleyip daha sonra beni izleyen gözlerine karşılık verdim. Tepkisizce bana baktığında benden herhangi bir hareket bekliyordu ama şu an için yapabildiğim en iyi şeyi yapıp soyunmuştum ve bu inanın ki benim için fazlasıyla büyük bir adım oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARŞILIK
Teen FictionHer şeyin bir karşılığı var. İyi ya da kötü olsun hep bir bedel, hep bir karşılık ödediğimiz bu hayatta karşıma çıkan teklifi kabul etmeme gibi bir lüksüm olduğunu düşünmüyorum. Korkuyorum ama kabul ediyorum. Çünkü sunduğu teklif benim için çok değe...