-13-

77.9K 2K 716
                                    




  Merhabaa, şaşırdığınızın farkındayım. Cidden ben de aşırı şaşkınım. Birden bölüm yazmaya başladım ve bir baktım bölüm bitti. Eeee dedim at gitsin beklemeye ne gerek var :D Şimdi bölümün sonu +18 olduğundan bir sonraki bölüm beklentilerinizi oraya yazın, olur mu? Bir sonraki bölüm çarşamba gününe gelecek, tekrardan iyi okumalar. Lütfen bölüm ne zaman demeyin, burada belirttiğim gün geçte olsa atmış oluyorum.

   Daha fazla Ece'nin radarında kalmamak için odaya çıkıp üzerime siyah dar paçamı giydim. Dişlerimi fırçalayıp çantamı aldığım gibi tekrar aşağıya indiğimde Ece ile Suğuç bir dizi hakkında konuşuyorlardı ve konunun benden çıkıp başka yerlere gitmesi beni mutlu etti. Sürekli olarak konuşulmaktan ve utandırılmaktan sıkılmıştım. Suğuç'un bakışları kısaca üstümde gezindiğinde Ece de yerinden kalkıp kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı.  Suğuç'da peşi sıra gelirken ayağıma Vanslarımı giymekle uğraştım. Tanıdık parmaklar sıyrılan atletimi düzeltse de etkilenmemeye çalışarak ayakkabımı giymeye devam ettim.

  "Arabadayım Hira kuşum. Sonra görüşürüz Suğuç her şey için teşekkürler" diyen Ece'ye Suğuç başıyla karşılık vermiş olacak ki Ece çoktan evden çıkmıştı. Yerimde doğrulmamla onunla burun buruna gelmem bir oldu.

  "İşin bitince beni ara" derken eli hala belimde durmaya devam ediyordu. "Hava esebilir üzerine hırkanı getireyim mi?"

  Asıl amacının askılımı kapatmak olduğunu bildiğim için ve daha fazla tolerans göstermek istemediğimden gülerek başımı hayır anlamında sağladım.

  "Seni ararım" deyip onun kısık bakışlarına aldırmadan evden çıktım.

  Ece ile yol boyunca konuşmazken düşündüğünü yüz ifadesinden anlayabiliyordum. O Suğuç gibi değil de daha çok benim gibiydi. Ne düşündüğünü anında belli ediyordu ama istediği zaman da saklayabiliyordu. Büyük ihtimalle şu an bizi değerlendirmeye dalmıştı ve bunu gizlemesi gerektiğinin farkında bile değildi.

   Gelinlikçiye gelmemizle "Mert hiç aradı mı" diye sorması bir oldu. Emniyet kemerimi açıp arabadan inerken aynı zamanda ona karşılık veriyordum.

  "Hayır.  Konuşmak istediğinde arayacak biliyorum."

  "Umarım hafta sonuna kadar arar malum düğünün pazar günü." Yaptığı imaya göz devirip "kalbimi kırmak istemezsin" diye mırıldandım.

  "Yok daha neler" diye dalga geçip gülmeye başladığında elimde olmadan ben de gülmüştüm. Beraber içeriye girdiğimizde hazır olan gelinlik ve kına gecesi elbisemi son defa denemek için kabine girdim. Önce elbiseyi deneyip çıktığımda Ece beklediğim gibi sade ama şık bulmuştu. Az çok tarzımı bildiği için bana en uygun elbisenin bu olduğunda hem fikir olduk. Gelinliği her giyişimde elimde olmadan fazlasıyla heyecanlanıyordum ve şu an Ece'ye göstereceğim için daha çok heyecanlanmıştım. Farklı ve ciddi anlamda mutlu hissettiren bir durum. Bu duyguyu nasıl tarif etmem gerektiğini bile bilmiyorum. Sadece aşırı derecede mutlu hissediyorum. Sanki istediğim kişiyle planlı bir düğün yapıyormuşum gibi .Sanki Suğuç ile gerçekten sevgiliymişiz ve uzun süre sonra evlenme kararı almışız gibi. İçimde bir yerlerde nedensizce böyle hissettiğimi biliyordum. Belki de Suğuç hiç bana önemsiz ve değersiz hissettirmediği için böyle hissediyordum. Daha ilk günden kesin kararlar vermek istemesemde şu an için bana gerçekten karısı olacakmışım gibi davranması benim de öyle hissetmeme neden oluyor. Tabii ki karısı olacağım ama bu farklı. Sanki birbirimize aşık olup da evlenmişiz gibi hissettiriyor. Bunu nasıl yapıyor ya da isteyerek mi yapıyor bilmiyorum ama en azından şu an ki durum içerisinde daha iyi hissetmeme neden oluyor. Dolan gözlerime aldırmamaya çalışarak kabinden çıktığımda Ece'nin telefonundan kalkan gözlerinin şaşkınlıktan irice açılıp deli gibi çığlık atması bir oldu.

KARŞILIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin