ZOR SEVDA...

13.bölüm

(Min ho Esra'nın sakinleşmesini bekliyordu.
Minho- ne zaman sakinleşeceksin Nana.(Esra elindeki vazoyu Min ho'ya fırlatarak
Esra- sen beni bırakana kadar sakinleşmem
Minho- yani daha zamanımız var
Esra- eğer beni bırakırsan senden şikayetçi olmam
Minho- ol..ol benden şikayetçi ol ama önce beni dinle konuşalım.

Esra- seni dinlemek istemiyorum
Minho- off çok inatçısın Nana, evdeki herşeyi kırsan da seninle konuşmadan burdan çıkamazsın
Esra- bana inatçı diyene bakın!(Esra Min ho'nun onu bırakmayacağını anladı, birşeyleri kırmanın da faydası yoktu, Olduğu yere çöktü. Min ho seslerin kesilmesiyle gizlendiği yerden çıktı.
Minho- iyi misin aç mısın?

Esra- değilim.(Min ho mutfağa girdi yemek yapmak için geç bir saatti hali hazırda sandviç yaptı.
Minho- aç olduğunu biliyorum bunu ye
Esra- istemiyorum aç değilim dedim anlamıyor musun?(Min ho etrafına bakındı herşey kırılmıştı.

Minho- tamam anladım aç değilsin, neyse ben odamda olacağım orası daha sessiz. Ha bu arada kapılar ve pencereler otomatik kilitli, camların da kırılmadığını anlamışsındır. Buraları da sen artık tamamen sakinleşince toparlarım.(Min ho odasına gidince Esra kapıyı açmakla uğraştı, ama bir sonuç elde edemedi. Min ho ise Esra'yı gözetliyordu.

Minho- yesene artık şunu aç olduğunu biliyorum.(Esra hiç bişey yemediği için Min ho da yemedi. Bir süre daha odasında takılıp dışarı çıktı.
Minho- bırak artık inatçılığı da birşeyler ye
Esra- yemeyeceğim. Ben burdan gitmek istiyorum. Sesini duymak istemiyorum anlamıyor musun?

Minho- ben anlıyorum da asıl sen anlamıyorsun dahası anlamak istemiyorsun. Konuşmadan hiç bir yere gitmene izin vermem.(Esra umutsuzca yere oturdu. Min ho ortalığı toparlamaya başladı. Kırılıp etrafa saçılan cam kırıklarını süpürdü.
Minho-umarım artık birşeyleri kırmazsın, sana şu karşıdaki odayı hazırladım uyumak istersen odana gidebilirsin.
Esra- uyuyup uyymayacağım seni ilgilendirmez.

Minho- peki sen bilirsin ben biraz ders çalışacağım odamda sana iyi geceler.(Esra'nın tavırları Min ho'nun canını sıkmaya başladı ama yinede pes etmeyi düşünmedi. Bir kaç saat sonra Min ho tekrar salona geldiği zaman Esra'nın oturduğu yerde uyuduğunu gördü, kucağına alıp yatağa yatırdı. Bir iç çekip
Minho- çok güzelsin ve çok inatçısın, hiç kimsenin beni yormadığı kadar yordun beni, acaba beni affedecek misin?(başına bir öpücük kondurup odadan çıktı. Canı sıkkın olduğu için uykusu yoktu, zaten nerdeyse sabah olmak üzereydi. Esra ile ikisi gece boyunca kedi köpek gibi birbiriyle uğraştığı için, gecenin nasıl geçtiğini anlamamıştı. Akşam ikisi de yemek yemediği için Min ho acıktığını hissedip mutfağa girdi. Güzel bir kahvaltı sofrası hazırladı, daha sonra Esra'nın uyanmasını bekledi. Çok geçmeden Esra'da uyandı biraz sinirliydi.

Esra- ben bu odaya nasıl geldim?
Minho- uyumuştun bende kucağımda götürdüm
Esra- ne hakla ne hakla bana dokunursun?
Minho- yerde uyuya kalmıştın üşütüp hasta ol-(Esra Min ho'nun lafını yarıda kesti.

Esra- varsın soğuk alıp hasta olayım ama sen bana dokunmamalıydın. Zaten bu lanet yere zorla getirdin, tamam konuş seni dinliyorum, konuş ta biran önce bitsin bu esaretlikte bende özgürlüğüme kavuşayım.
Minho- özgürlüğüne mi?
Esra- evet özgürlüğüme tabiki ha yarın öbür gün bir başka iddiaya daha girdiğinde bunu da anlatırsın. Beni zorla eve kapattığını anlayıp bolca gülersiniz arkadaşlarınızla.(Min ho öfkeli bir ses tonuyla konuştu.

Minho- dediğim gibi önce sadece bir iddiaydı, ama sonra fark ettim ki kalbim seni görünce farklı atıyor. Gözlerine baktığım da gülüşün bakışın hep farklıydı. Daha önce hiç hissetmediğim şeyler hissediyordum. Daha önce hiç bir ilişkim bir haftayı geçmedi, yada tek gecelikti ama ötesi yoktu. Ilk defa kalbim seninle bir ömür geçirmek ister gibi hissettim. Senden özür dilerim hiç aşık olmamış kalbimle senden özür diliyorum.
Esra- söyleyeceklerin bitti mi?(Min ho bir cevap bekliyordu. Esra'nın gözlerinin içine bakarken