"Amerika" (So jin'in hamileliği risk taşığıdı için So jin şirkketten doğum iznini erken almak zorundaydı. Daha 4. Ayında olmasına rağmen şimdiden hareketlerinde yavaşlamak olmaya başlamıştı. Artık öyle her istediği yere gidemiyordu. Min ho So jin'i yalnız bırakmamak için clubun başına Alex'i getirmişti. İkisi iyi dost değildi ama Min ho'nun güvenebileceği tek adam Alex'ti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sojin- benim yüzümden sende eve tıkılıp kaldın kusura bakma Minho- saçmalama So jin hem bende uzun zaman çalıştım dinleniyorum farzet Sojin- çok iyisin dostum buraya geldiğimde sen elimden tutmasaydın kim bilir ben şimdi ne durumda olurdum. Minho- sende bana iyi geldin. Sen iyiki geldin hiç yalnızlık hissetmedim. Sojin- Min ho senden bişey isteyebilir miyim? Minho- tabi ne oldu. Sojin- benim canım böyle ekşi ekşi erik çekti.
Minho- erik mi ben hemen alıp geleyim.(So jin fazla aşermezdi ilk defa Min ho dan aşerdiği bişey istemişti. Yedikleri içtikleri doktor kontrolündeydi, So jin'in hareket edebilmesi için yediğine içtiğine dikkat etmek zorundaydı. Min ho elinde eriklerle gelince So jin çok sevindi.
Sojin- teşekkür ederim Min ho Minho- önemli değil Sojin- sende yemek ister misin? Mingo- hayır ben pek ekşi sevmem Sojin- bunların tadı harika yemediğine pişman olursun sonra Minho- sende fazla yeme doktor ne kadar tavsiye ettiyse o kadar ye ben biraz dinleneyim Sojin- tamam merak etme(Min ho geçen bu 4 ay içinde hiç Esra'yı hatırlamamıştı. Yatağına uzandığında bir anda birden bire aklına gelmişti.
Minho- acaba şimdi nasılsın mutlu musun? Neden birden bire sebepsizce aklıma düştün? Kaç yıl geçerse seni tamamen unuturum Nana? Seni hatırlamak bana acı veriyor. Artık bana değil çok sevdiğim abime aitsin bunu bilmek ne kadar acı biliyor musun Nana? Nerden bileceksin ki! Sen benim yaşadıklarımı yaşamıyorsun.(Min ho için çok zorlu bir süreçti. Geçmek bilmeyen zaman unutulmayan bir acı...
"Kore" (Ne kadar zorlu bir zamandı JG artık tamamen içine kapanmış kimse ile konuşmaz düşündüğü tek şey işiydi. Çoğu zamanlar holdingten evine bile gitmiyordu. So jin gittikten sonra JG babasıyla asla bir araya gelmedi. JG geçen bu 4 ay içinde başarısına başarı ekledi. Genç iş adamları ödülüne layık görüldü. Babası bay Lee song ji bu duruma seviniyordu; zaten o da hep böyle olsun istiyordu..
Leesongji- artık istediğim gibi biri oldun, hırsın sana o kızı unutturdu. JG- gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Benim gözümde değerin kalmadı biliyorsun değil mi? Şu an karşımda bir zavallı gibi duruyorsun, bence aramızdaki mesafeyi koru yoksa kalbini çok kötü kırarım.(JG ile babasının karşılaşması hiç iyi olmamıştı. JG öfkesine hakim olmaya çalışıyordu.
Parkjeon- dostum sakin ol o senin baban JG- bir baba kendi çocuğunun mutluluğunu ister Jeon benim babam paradan başka hiç bişey sevmez. So jin'e olan sevgime sen şahitsin Jeon kim bilir kıza neler söyledide burdan gitmeye ikna etti. Parkjeon- yine de ne olursa olsun o senin baban ona karşı bu kadar ağır konuşmamalısın JG- o adam benim babam olmayı hak etmiyor Jeon bu konuyu kapatmak istiyorum.(JG'nin babasına olan nefreti öfkesi gün geçtikçe daha da çoğalıyordu. JG öfkeyle odalasına girip kapıyı sertçe kapattı.
