Gözlerimi açtığımda Berkle yan yanaydık ellerimiz kollarımız bağlı ağzımız bantlı sadece gözlerimizle anlaşmaya anlaşmaya çalışıyorduk.Düşündüğüm gibiyse eğer Berk'in canı oldukça fazla yanmıştı.Gözleri hem endişeli hemde yorgun bakıyordu.Berk'e o an gerçekten çok acımıştım.Benim yüzümden bu hallere düşmüştü ve kendimi bu yüzden çok suçlu hissediyordum.Aşağıda biri kapıyı yumrukluyordu.Berkle biz sevinirken aşağıda bağırış çağırış kopuyordu.Dinlemeye başladık.Kimin geldiğini anlamaya çalışıyorduk ama bizim bulunduğumuz odaya çok fazla ses gelmiyordu.Biz dikkatli bir şekilde aşağıyı dinlerken aniden kapı açıldı.Korkmuştum.Ne mutlu ki gelen Can'dı.Hemen ağızlarımızdaki bantı,ipleri çözmüştü.Can'a sarılmıştım.Can'a sarılırken defalarca aynı şeyi söylüyordum.
"Teşekkür ederim"
"Teşekkür ederim"
Berk ise çoktan aşağıya inmişti
Can:Nasılsın
-Başım ağrıyor,yorgunum.İyi olmamı bekleme.
Can:Tamam bunları sonra uzun uzun konuşuruz aşağıya inelim
Canla birlikte hemen aşağıya inmiştik.İndiğimizde.Burak Mert'i dövmeyi bırakmış Berk hala Mert'i dövmeye devam ediyordu.Çok fazla vakit kaybetmeden Burak'a koşup sımsıkı sarıldım.İşin garip kısmı o bana sarılmamıştı.Bende onu fazla rahatsız etmeden kısa süre içerisinde ondan ayrıldım.Koltuğa geçip oturacakken.Can kolumdan tutup kendisine doğru çevirdi.
Can:Mira,Burak yorgun ve sinirli hastane yatağından kalkar kalmaz 2 gündür sizi arıyoruz, hiç dinlenmedi moralini bozma tamam?
-Tamam
Berk:Bayıldı bu orospu çocuğu,polisi aradınız mı ?
Burak:Evet,gelir birazdan.
Koltuğa oturdum,Berk yanıma oturdu.
Berk:Hey
-Efendim
Berk: Nasılsın
-İyiyim evet iyiyim asıl sen nasılsın canın çok yanıyor mu ?
Berk: Biraz ama büyültülcek bir şey yok, senin kafana vurduğunda bayıldın ve normalinden çok geç uyandın.Baya korktum.
-Yaa Berk.
Berk'e sarıldım.Sinirlerim gerçekten çok bozulmuştu.Berk'e sarılırken Burak'ın kötü kötü bakışlarıyla karşılatım.Karşılaşmaz olaydım.Lanet olsun ne biçim bakış o öyle.
Kapının çalmasıyla herkes eski haline döndü.Kapıyı açtığımızda polisler içeri girdi.Polislerle birlikte gelen ambulansa,Mert'i sedyeyle taşıdılar.Biz ise (Berkle ben) polislerle.Buraklar ise kendi araçlarıyla karakola gelecekler.
Karakola vardığımızda,arabadan indik.Ellerimizde kelepçe yoktu çünkü biz suçlu değiliz.Polis kibarca elimden tutup arabadan kolayca inmemi sağladı.Karakola girdiğimizde Berkle bizi kocaman bir odaya aldılar.Bu büyük odada iki tane masa ve sandalyeler vardı.Berk diğer masanın olduğu yere ben ise kapının girişinde bulunan masaya yönlendirildik.Sandalyeye oturur oturmaz benim,arabadan kolayca inmemi sağlayan polis karşıma oturdu.
Polis: İyi misiniz ? Başlayalım mı ?
-Evet, Polis Bey iyiyim başlayabiliriz.
Polis:Şimdi bana kaçırıldığınız günü anlatın.Yanımızda olan arkadaş sizin dediklerinizi aynen yazacak,değiştirmek istediğiniz bir şey olmazsa o kağıdı imzalayacaksınız.Sonra buradaki işiniz bitecek.
-Peki mahkeme olacak öyle değil mi ? Çok fazla bilmiyorum.
Diyip gülümsedim.
Polis:Mahkemeye gitme zorunluluğunuz yok.Avukatınız zaten orada olacaktır.
-Bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim o zaman ben anlatmaya başlıyorum
Polis:Tabiki buyrun.
"Olay şöyle oldu,gece evde otururken telefonuma mesaj geldi.Mesajda depoya gelmemi geç kalırsam Burak'ın öleceği yazıyordu.Hemen evden çıkarak depoya gittim.Deponun içine girip ortalarına kadar yürüdüğümde Burak'ı yerde kanlar içerisinde gördüm.Oldukça fazla kan kaybetmişti.Hemen ambulansı aradım onlar gelesiye kadar Burak'ın daha fazla kan kaybetmemesi için bildiğim bazı şeyler vardı ve onu uyguladım.Başarılıda oldum.Neyse hastaneye geldik ameliyata aldılar çok zor bir gece geçirdi ölüyordu nerdeyse.O durumdan sonra başka hiç bir sıkıntı yaşamadı ve durumu iyiye doğru hızla ilerledi.Uykusuz olduğum için hatırlamıyorum ama ertesi gün normal odaya aldılar sanırım.O gün ise ben Mertle buluşmaya gidecektim.Çocuklara söylememiştim.Nedeni ise engel olacaklarını biliyordum.Çok gelmek için ısrar ettiler daha fazla dinlememek için arabanız var mı diye sordum Berk benim arabam yanımda demişti ve onu yanımda gelmesini söyledim.Arabaya bindiğimizde Mert'i aradım, ona depoda buluşmamız gerektiğini söyledim.Kabul etti.Deponun önünde buluştuk daha sonra bir şeyler oldu tam olarak hatırlamıyorum ama beni bayıltmıştı.Gözümü açtığımda onun evindeydim.Aklıma Berk geldi.Mert'in odasına gittiğimde Berk'i bağlamış dövüyordu.Odanın içerisine girdiğimde kafama aldığım bir darbeyle yere yıkılmıştım.Daha sonra Buraklar geldi hemen ardından sizler geldiniz.Hepsi bu kadar"
Polis: Değiştirmek istediğiniz bir şey var mı ?
-Hayır yok.Ama bir şey sorabilir miyim ?
Polis:Buyrun.
-Annemin haberi var mı?
Polis:Anneniz dışarıda sizi bekliyor sanırım.
-Olamaz.Bittim ben.Neyse tamam teşekkürler.
Dışarı çıktığımda annem, Burak, Can,kızlar Berkle bizi bekliyorlardı.Ben anne korkusundan hala kapıda beklerken Berk'te çıktı.Beni itikleyerek yürümemi sağladı.Annemlerin yanına vardığımda kızlar sarıldı.Daha sonra annem sinirli bir şekilde kolumdan tuttu ve yürümeye başladık.Arabaya bindik
-Anne
Annem:Evde konuşucaz Mira
Lütfen giderken kaza yapalım.Lanet olsun bittim ben.Şimdi bittim.Mahvoldum.Annem gebertecek beni.Allah'ım yardım et şu kuluna.Annem sanırım bana büyük bir ceza verecek.Her şeyi kısıtlayacak. Her şey ama her şey kabulum.Ama tek bir şey yapmasın bana olan güvenini sarsmış olmayayım.Bana soğuk davranmasın yeter.Burakla aramız kötü nedeninide bilmiyorum.Naptım ben ? Ne günah işledim ? Eve geldiğimizde benim hatamı unutturacak bir şey yaşanmıştı.Annem evde bağırırken ben ise mutluluktan havalara uçabilirdim.Evimize hırsız girmiş.Eğer evimizi kim soymuşsa çok teşekkür ederim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜ KIZ
Teen FictionMira 16 yaşında bir genç kızdır annesi ve babası ayrıldıktan sonra yıkılan ve kendine önem vermeyen kız okulda alay konusu olup ezilmiştir o zamanlar okulun Kötü çocuğu Burak'la kötü kızı Selin ikisi bir olup bu kızı intihara doğru sürüklemeye çalış...