Sil baştan

1.7K 116 51
                                    

-20.Bölüm-

Kuzey olduğu yerde sızmıştı. Yıldız saatlerce dizinde yatan adamın saçlarını okşadı.

"Acını alabilsem keşke.. omuzlarında ki o yükü kaldırabilsem"

Eğilip adamın alnına bi öpücük bıraktı. Tekrar doğrulduğunda Kuzey yavaş yavaş uyanıyordu. Gün aymaya başlayınca yayla evinin pencerelerine güneş ışınları vuruyordu.  Gözlerini kırpıştırarak açan Kuzey, bi Yıldız'a bi nerede uyuduğuna bakıyordu. Yerde yattığını hatırlayınca ayağa kalkmaya yeltendi. Ama ilk deneme başarısız olmuştu. Vücudu uyuşmuş ve ağrımaya başlamıştı.

Daha demin saçlarında olan ama kalkınca yere düşen elleri aldı avuçlarının arasına, Yıldız'ın gözlerine baktı. Kadın yorgun gözüküyordu. Ona rağmen uyuduğu müddetçe kadının saçlarını okşadığına emindi. Yavaş yavaş doğruldu bu sefer, kendi kalkınca kadını da yerden kaldırdı. Ellerinden tutup yatağa getirdi. Yıldız yatağa uzandı. Adamın yatacağı tarafa doğru dönüp sağ kolunu yastık misali kafasının altına koydu. Görüş alanına sevdiği girmişti artık, Kuzey yatağın diğer tarafına yattı. O da bakışlarını kadına çevirmişti. Sol kolunu başının altına aldı o da, diğer elini iki yastığın tam ortasına koydu. Yıldız da sol elini adamın elinin üzerine koymuştu.

İkisi de konuşmak istemiyor gibiydi. Birbirlerine dargın olduklarından değilde sanki gözleri dudaklarından çıkıcak bazı klişe kelimelerden daha çok şey anlatabilirdi. Böyle olunca da boşu boşuna konuşmamaya karar verdiler, sadece kadın mavilerini adamın kara gözlerinden bi saniye bile ayırmıyordu.

Kuzey'in gözünden bi damla yaş aktı yastığına, sonra yüzüne muhteşem bi gülümseme yayıldı. Ara ara hüznü belli olsa da Yıldız onun güldüğünü görünce eşlik etti adama.

"Özgürüm.." dedi Kuzey çatallaşan sesiyle "Artık o kabuslar yok.."

"Bitti sevgilim..."

"Bitti.." dedi Kuzey, ama içinde bi yerler hala o kadın yaşadığı müddetçe kabuslarının bitmeyeceğini söylüyordu. Adam şimdilik bu sese kulaklarını tıkamış gibiydi.

Kolunu başının altından çıkarıp Yıldız'a doğru uzattı. Başıyla kadına "gel" işareti yaptı. Yıldız halinden memnun bir şekilde uzanıp kafasını adamın göğsüne yasladı. Kuzey de kadının narin bedenini kollarıyla sarmalamıştı.

Bi kaç saat yarı uyur yarı uyanık halde o şekilde yattılar, ilk hareketlenen Kuzey olmuştu. Yıldız daha az uyuduğu için ayılamıyordu. Adam kadının kafasını öpüp odadan çıkmaya hazırlandı.

"Ben kahvaltıyı hazırlayana kadar uyu sen"

Kapıyı kapatıp mutfağa geldi. Dolabı açtığında hiçbir şeyin olmadığını görmüştü.

"Yıldız ben markete gidiyorum. İstediğin bir şey var mı?"

Odaya geldiğinde kadının yastığa daha çok gömüldüğünü gördü. Uykusu bölünmesin diye ses etmeden çıktı evden, yalnız kalmayı fırsat bilip bi kaç tanıdığını aradı. Şule'yi bulmayı kafasına takmıştı. Yüzleşmesi hatta belki de intikam alması gerekiyor gibiydi. İçindeki öfke ancak bu şekilde diner diye düşünmüştü.

• • •

Yıldız uyandığında Kuzey'i görmek için etrafını süzdü. Adamı göremeyince bu sefer seslenmeyi denedi.

"Kuzey?"

Cevap gelmemişti. Sadece evin içinde kendi sesi yankılanıp ona geri dönmüş gibiydi. Yatağından telaşla doğrulup salona geldiğinde kapının açılmasıyla tuttuğu nefesini özgür bıraktı.

GÜZEŞTE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin