GÜZEŞTE

Kuzey'in Yıldız'ı

"Yıldız"
                                4.bölüm
      
20 yıl önce
"Lan neyin var senin? Dünden beri suratın sirke satıyo?"
Kuzey ve Güney sahilde oturmuş denizi seyrediyorlardı. Kuzey babasının ona dediklerini Güney'e anlatmıştı.
"Hem sen çağırmadın mı beni buraya bişey konuşucam diye? Noldu ne diyecektin?"
"Hi-hiç hiç bişey "
Aslında dicekti, Yıldıza aşığım diyecekti ama Kuzey'i dertli görünce ona öncelik tanımış ve babalarının Yıldızla Kuzeyi evlendirmek istediğini öğrenmişti.
"Bana bak lan yoksa sen aşık mı oldun?"
Güney tereddütte Kuzeye baktı, anlamış mıydı acaba?
"Ne ne aşkı lan yok öyle bişey"
Ama çoktan anlamıştı Kuzey, kuzeninin birine sevdalı olduğunu
"O kadar mı imkansız?"
"Ben gökyüzü o deniz....o kadar"
"Belki bi gün bi mucize olur be kardeşim"
Dedi Kuzey teselli etmek için elini Güneyin omzuna koyarken, nerden bilecekti ki o imkansızın sevdiği kız olduğunu, her şeyden bi haber teselli etmeye çalıştı. Güneyse her zamankinden daha da dibe gömülmüştü. Belliydi, Kuzey de aşıktı Yıldıza, nişan olayını dertli dertli anlatırken, her Yıldız dediğinde gözlerinin içi gülüyordu. Ama fark edemiyordu kendi aşkını
Bugün
Feridenin söylediği şey üzerine bi sürelik sessizlik oldu. Kuzey'in bakışları boştu, bi yere odaklanmış öylece bakıyordu. Gözlerini kırpıştırdı, olamazdı sonuçta böyle bir şey, hem Ordu'daki tek Yıldız,onun Yıldızı değildi ki..
"Kim? Yıldız?"
Diye sordu Ferideye yönelerek, toparlayamamıştı bile kelimeyi
"Yıldız kim?"
"Baba?"
Babası şoktamıydı yoksa gerçekten başka bi Yıldız mı sanmıştı anlayamadı.
"Baba karşımızda oturan Yıldız"
"Be..bi..bizim Yıldız?"
Oydu...kardeşim dediğim adam sevdiğime evlenme teklifi etmişti.
"Baba iyimisin?"
"Yok kızım o o değildir. O olmaz se-sen ya-yanlış görmüşsündür."
"Baba"
Dedi tok bir sesle Feride
"Oydu gördüm"
"Ben gökyüzü o deniz..."
Dedi kendi kendine Kuzey
"Ben gökyüzü o deniz..."
"Baba korkutuyorsun beni" dedi koluna dokunarak, böyle bi tepki vereceğini düşünmemişti. Karşısında ki adamın dünyası yıkılmıştı bi anda, iyi de bu kadar seviyorsa niye terk etmişti ki Yıldızı, daha da merak etmeye başlamıştı Feride bu hikayeyi, Kuzey Ferideye döndü kızı cidden endişelenmişti. Sakin olmalıydı....Sakin.
"İ iyiyim kızım şa-şaşırdım sadece şaşırdım ben"
Toparlayamıyordu kelimeleri boğulacak gibi oldu nefes alamadı. Elini boğazına götürdü. Gömleğinin düğmesini açtı
"Ben işe geç kaldım çıkayım" dedi
zar zor dışarı atmıştı kendini, iyi de şimdi ne yapacaktı. Gerçekten işe gidebilir miydi? Aklına Güneyin sabah ki gelişi geldi. Yıldızın paniklemesi, sonra bu şanslı kadın kim diye sorması geldi aklına, aptal gibi hissetti kendini, başka kim biliyordu peki bu teklifi?Kuzeyi gösteren Yıldız, o teklifi kabul etmişmiydi? Kuzey yıllar sonra ilk defa bu kadar çaresiz hissetmişti kendini, sevebilir miydi ki Yıldız ondan başkasını? Kuzey kafasındaki sorulardan kaçmak istedi arabaya bindi, çalıştırdı. Nereye gideceğini bilmiyordu ama bi şekilde gidiyordu. Sahil kenarından giderken gözüne portakal ağaçları takılmıştı. Yola bakamıyordu gözünü ağaçlardan alamıyordu.
"Belki başka bi zaman başka bi toprakta can bulur"
"Belki bi gün bi mucize olur be kardeşim"
"İmkansız...o gökyüzü ben deniz"
"Sende açmaz o, kök salmaz artık"
Kuzey ona doğru gelen kamyona son anda çarpmaktan kurtulmuştu. Ani bi frenle durdu, indi arabadan, arkadan gelen korna seslerine aldırış etmiyordu. Denize doğru gitti. Boğuluyordu, sessiz sessiz kimsesiz boğuluyordu yıllar önce olduğu gibi, yine kimse yoktu yanında yine bi başınaydı. Var gücüyle bağırdı karadenizin dalgarına
"BENİM ULAN O BENİİMMM"
Bi yandanda kalbine vuruyordu. Etrafındaki insanlar ona garip garip bakışlar fırlatırken onun her haykırışında gücü tükeniyordu. Yavaş yavaş çöktü olduğu yere
"O Kuzeyin Yıldızı...sevemez...ba..başkasını sevemez o...sevemez"
İnandığı için mi yoksa inanmak istediği için mi söylemişti bilmiyordu. Sadece haykırıyordu sessiz çığlıklarla karadenize, benden başkasını sevemez diye
Oturduğu yerden kalktı, ensesini ovdu. Arabasına gitti. Arabaya bindiği anda telefonu çalmıştı.
"Alo"
"Alo babacım"
"Efendim Feride"
"İyimisin?"
"İyiyim kızım. Bişey mi oldu?"
"Kamer çağırıyo bizi Poyrazla beraber çeyiz alışverişine çıkıcaklarmış sizde gelin dedi. Gidelim mi?"
"Gidin kızım"
Gökçe ablasından telefonu kaptı
"Babacım bugün dedemde kalabilirmiyiz?"
"Uslu durucaksanız kalın"
"Ayıp ettin tabiki-"
"Durmayacaksınız"
"Aşk olsun babacım ya" dedi Gökçe kırılmış gibi yaparak
"Tamam tamam kalın, ablana ver bakayım telefonu"
"Efendim baba"
"Feride sana emanet kızlar göz kulak ol onlara bi de dedenle pek uğraşmayın"
"Tamamdır o iş bende, görüşürüzz"
Dedi ve kapattı telefonu, Kuzey arabasını limana sürdü alıncak bi hesabı vardı.
Liman
Güney balık kasalarını üst üste yığarken liman gelen bi araba acı bi sesle fren yapmıştı. Lastiklerinden yanık kokusu geliyordu.
"OHA ULA OHAA"
Diye bağırdı kafasını kaldırıp, gelen Kuzeydi
"Kuz-"
Kuzey geldiği gibi Güney'e kafa atmıştı. Güney geriye doğru sendeledi,
"DOĞRU MU ULAN DOĞRUMU?!!"
Güney doğruldu Kuzeye baktı. Öğrenmişti sonunda öğrenmişti.
"Doğru.."
Güneyin yakasına yapıştı.
"ULAN BEN SANA KARDEŞİM DEDİM.BU MU LAN SENİN KARDEŞLİĞİN?"
Bi yumruk attı, Güney yere düştü.
"KALK LAN AYAĞA...KALKK!"
Limandakiler ikilinin etrafına toplandı. İki adamda çok kavga etmişti zamanında ama ilk defa birbirleriyle ediyolardı.
Güney ayağa kalktığında Kuzey tekrar yumruk attı.
"SEVDİM LAN SEVDİM"
Kuzey doğrulduğu gibi Güney'e vurmuş yere devirmişti.
"BAŞKA BİRİ YOKMUYDU LAN? SEN ONU YENİ SEVMEDİN GÜNEY SEN ONU 20 YIL ÖNCE DE SEVİYODUN"
Yerdeki adamı tekmelemeye başladı.
"ULAN BEN SANA BELKİ Bİ MUCİZE OLUR DEDİM LAN BENİM SEVDİĞİM KADINDAN BAHSEDİYODUN BENİM YILDIZIM LAN O KUZEYİN YILDIZI O"
Güney kalktığında bu sefer o Kuzeyi yere devirmişti.
"O YÜZDEN Mİ BIRAKTIN LAN O YÜZDEN Mİ ONU O KADAR AĞLATTIN BEN ONU UZAKTAN SEVDİM BE SENİ SEVDİĞİNİ BİLE BİLE UZAKTAN USUL USUL SEVDİM ONU"
Güney Kuzeyin üstüne çıkıp, arka arkaya vurdu. Kuzey karşılık vermemeye başladı.
"Sen naptın bıraktın gittin onu ben bırakmadım. Başkasını görmedi gözüm SEN ORDA GÜNÜNÜ GÜN EDERKEN BEN BURDA ONU BEKLEDİM!"
Kuzey kanlar içinde kalmıştı.
"KARŞILIK VERSENE LAAAN!"
Diye bağırdı Güney baktı Kuzey karşılık vermiyo üstünden kalktı. Kuzeyde ayağa kalktı.
"Biliyomu peki HA GÜNEY YILLAR ÖNCE BENİM BURAYA GELDİĞİMİ SÖYLEDİNMİ LAN!"
Güney hiç bişey diyemedi söylememişti. Söyleyememişti.
"....."
"Söylemedin tabi, aşıktın ya çünkü, diyemedin Kuzey sana gelmişti diye!"
Dudağından akan kanı sildi
"Bi daha bana adamlık dersi vermeye kalkmadan önce dersini iyi çalış"
"Niye karşılık vermediğime gelince de sana olan sevgimden değil sana "kardeşim" dedim diye kendime olan öfkemden karşılık vermedim. Yoksa seni burda öldürmüştüm."
Kuzey sendeleye sendeleye arabasına gitti. Karşıdan Yıldız geliyordu. Kuzeyi o halde görünce elindekileri bırakıp Kuzeye koştu.
"KUZEY?!"
Çenesini tutup kendine çevirdi yüzünü
"Noldu sana?"
Kuzey kafasını çekti. Yıldıza bakmıyodu bile
"Sana ne ne olduysa oldu....SANANEE!"
Yıldız afallamıştı. Sabahki Kuzeyle bu Kuzey arasında dağlar vardı.
"Kuzey olmaz böyle dikiş bile gerekebilir çok kötü gözüküyosun"
Dedi yine Kuzeyin yüzüne dokunurken
"Ehh bırak beni git sevgiline pansuman yap yapıcaksan ben kendi yaramı kendim sararım" dedi Yıldızın elini itip arabasına binerken
Seferde olanları görmüştü. Yıldızın yanına geldi. Gözleri dolmuştu Yıldızın
"Abi? Noldu ona?"
"Güneyle kavga ettiler Yılduz asıl sen de bağa noluyo? Güney sağa mı sevdaluymuş?"
"Abi...Güney...Güney bana evlenme teklifi etti."
"NE?!! Yav deyyus Kuzey haklıymış o zaman iyi yapmış."
"O haklı filan değil o kim ki bana evlenme teklifi etti diye Güneyi dövüyo?"
"Dövmedi ki bi iki vurdu sonra karşılık vermedi. Yoksa o oküzün elinden zor alırdık"
"Kötü gözüküyodu"
Korkuyordu Yıldız, Kuzeye ne kadar kızgın olsa da canından çok seviyordu hala
"Tamam boncuk göz senin hatrına bakarım ben"
Yıldız abisine sarıldı.
"Saol abi İyiki varsın"
"Sende iyiki varsın mavişim"
Yason
Elinde Yıllar önce taktığı nişan yüzüğü denize bakıyordu, bi elinde de içki şişesi vardı, yüzüğü denize atmayı düşündü bi anlık sinirle tam atarken durdu.
"Kız ömrünün sonuna kadar seni mi beklicekti lan"
"Bekleseydi be...bekleseydi"
"Bekledi zaten"
Dedi arkasından duran Sefer, Kuzey ona bakarken geçti Kuzeyin yanına bi kayaya oturdu.
"O kız seni 20 bekledi zaten"
"Sen nerden buldun beni?"
Sefer denize baktı.
"O da sende ne zaman canınız yansa buraya gelirsiniz. Çocukluk arkadaşımı tanıyorum"
"Burayamı geliyo hala?"
"He ya her canı sıkıldığında, aklına sen düştüğünde hep buraya gelir"
Kuzeyin elindeki yüzüğe baktı. Seferin baktığını fark edince yüzüğü avucuna sakladı.
"O ne?"
"Ne ne?yo yok bişey"
Dedi yüzüğü cebine tıkıştırmaya çalışırken Kuzey, ama geç kalmıştı. Sefer elinden çekip aldı,sağına soluna baktı.
"Bu sizin nişan yüzüğünüz değil la?"
"Hee o..noldu niye şaşırdın?"
"Ne bilim sende olduğunu düşünmemiştim"
"Niye ben kalpsizmiyim?"
"Değilmisin?"
"Sefer canım burnumda zaten eğer laf söylemeye geldiysen hiç çekemicem"
"Kötü gözüküyodun bakmaya geldim. Şu yüzünün haline bak pansuman gerek buna"
Kuzeyin aklına Yıldızın ona pansuman yaptığı gece geldi. Gülümsedi.
"İyiyim ben"
"Sağa bişey soracam adam akıllı cevap vericen"
"Gönder gelsin"
"Sevdin mi Yıldızı?"
Kuzey derin bi nefes aldı.
"Sevdim..çok sevdim"
"Niye bıraktın lan o zaman?"
"Öyle gerekti"
Uzaklara dalmıştı.
"Peki bugün Güneye dediğin laf, dönmüşsün ya hani ne zaman döndün?"
"Gittikten bi kaç ay sonra dönmüştüm"
"Niye gelmedin...niye İstanbula gittin gerisin geri?"
"Belki bi gün anlatırım Sefer, ama bugün değil, bırak bugün sadece susayım"
"Öyle olsun bakalım"
Kuzeyin elindeki şişeden bi yudumda o almıştı.
Yıldız pencerenin kenarında oturmuş Kuzeyin gelmesini bekliyordu. Hava kararmıştı iyice, bi araba yaklaştı. Ama Kuzeyin arabası değildi. Abisiydi, bulamadı mı acaba? Diye düşündü. Ama sonra Kuzeyi gördü. Sefer zar zor arabadan indirdi Kuzeyi eve bıraktı. Yıldızın yanına geldi. Yıldız abisini görünce kapıyı açtı.
"Abi? Bulmuşsun."
"He buldum"
"Nerdeydi?"
Sana ne Yıldız SANANE
"Yasondaydı, neyse bacım gelmişken bi yüzünü göreyim dedim. Gideyim artık yengen merak etmiştir"
"Abi..saol"
Sefer kardeşinin yanağını okşadı. Sonra gitti.
Gitsem mi acaba yanına
Ne işin var senin onun yanında Yıldız
Ama kötü gözüküyordu hem kızlarda yok
"YILDIIZZ ÇIK DIŞARI"
Heeh geldi oküz
Yıldız sanki daha demin yanına gitmek istemiyormuş gibi açtı kapıyı
"NE BÖĞRÜYON ULA GECENİN Bİ VAKTİ"
"Hem sen hayırdır ya sabah öpüyon, öğlen yüzüme bakmıyon, gece kapıma dayanıyon? Kişilik bozukluğumu var sende?"
"KABUL ETTİN Mİ?"
Kuzey ayakta zor duruyordu bi sağa bi sola sendeledi.
"SANA DİYOM"
"SAĞĞĞNEE"
"Kabul ettin o yüzden sabah elin ayağına dolaştı. Başka bi toprakta can bulur dedin o o yüzden dedin...kabul ettin...onu teklifini sen kabul ettin"
"Ku-"
Kuzey çoktan arkasını dönüp evine doğru gitmişti. Cebinden anahtarı çıkardı ama bi türlü deliği tutturamıyordu. Yere eğildi takmaya çalışırken Yıldız geldi peşinden
"Ver şunu" dedi anahtarı elinden alırken Kuzeyde kapıya yaslanmıştı.
"Gitsene sen ya"
"Meraklı değilim sana kapıyı açmaya çalışıyom"
Yıldız kapıyı açtığı gibi Kuzey kapıyla beraber yere düştü
"İNSAN AÇARKEN HABER VERİR BEEĞ"
Kuzeyi yerde öyle görünce Yıldız kahkaha  atmaya başladı.
"GÜLME BANA...BANA GÜLMEE!"
"Gülmüyom yüzüm seyriyi"
Dedi kahkahaların arasında
"Yüzün seyiri ha?"
Kuzey Yıldızı kolundan tutup kendine çekti.
"Ben senin o seyiren yüzüne ölürüm"
Yıldızın şok olduğunu görünce sesli söylediğini anladı.
"Se sesli mi söyledim ben onu"
Kuzey Yıldızın kolunu bırakınca ikiside ayağa kalktı.
"Ben gideyim artık"
"Git.."
Yıldız kapıyı açtı. Tam çıkacakken Kuzeyi duydu.
"Gitme.."
Yıldız Kuzeye bakmaya başladı. İlk defa onu böyle görüyordu. Çaresiz...
"Kabul ettin mi? O yüzüğü parmağına taktın mı?"
Bunu Yıldızın eline bakarak söylemişti. Yüzüğün olmadığını görüyordu ama yine de sormuştu.
"Taktım"
Doğruydu takmıştı yüzüğü ama kabul etmemişti ki,
Kapadı gözlerini Kuzey, sanki kabus görüyormuşta gözünü açıp kapayınca geçecekmiş gibi sımsıkı kapadı.
"O ona karşı....bişey hissediyomusun?"
"Kuzey.."
"Hissediyomusun o yüzden mi kabul ettin?"
Devam edemedi daha fazla Yıldız, o yüzüğü niye takmıştı ki zaten
"Kabul etmedim"
Kuzey gözleri dolu dolu güldü.
"Kabul etmedin...kabul etmedin"
Gülmesi kahkahaya dönüştü. Yıldız içinden bu da doğru değil diye düşündü. Sonuçta reddetmemişti.
"Kabul etmedim ama reddetmedim de"
Kuzey Yıldızın yanına gitti. Ellerini Yıldızın yanaklarına koydu baş parmağıyla okşadı.
"Olsun...olsun bi şans daha var, bi şans daha"
Yıldız Kuzeyin ellerini ittirdi.
"Reddetmedim dedim Kuzey"
"Ben yokken reddetmedin, onca kişiyi reddettin, tamam 20 yıl sevdalıymış sana sen de onu duyunca reddetemedin ama kabul etmedin..kabul etmedin"
"İnandırıcam sana kendimi,aşkımı, bi şans daha vericeksin bana"
Kuzey Yıldıza sarıldı. Başını omzuna yasladı. Kokusunu içine çekti.
"Özledim..çok özledim"
"Bırak..Kuzey..bırak"
Ama onunda elleri Kuzeyin boynuna gitmişti. O da kafasını sevdiğinin boynuna gömmüştü.
Sonra toparladı kendini, karşısındaki adamın gözleri siyahın en koyu tonunu almıştı. Dudaklarına bakıyordu kadının
"Sarhoşsun.."
"Sende çok güzelsin"
"Önce seni ayıltalım o zaman Kuzey efendi"
"Hmm nasıl olucakmış o"
Çapkın çapkın Yıldıza bakıyordu. Başına geleceklerden habersiz,Yıldız Kuzeyi buz gibi suya sokmuştu.
"Bö bö böyle mi ayıltacaktın hayallerimle oy oynadın zalımın kızı"
"Ya neydeceğdim"
Kuzey donmuştu soğuktan titreye titreye konuşmaya çalışıyordu.
"Bi bilmem da daha gü gü güzel şeyler va vardı aklımda"
"KUZEEY!"
"İyi be tamam demiyom bi bişey a ayıldım zaten Yı Yıldız do dondum yeter"
"İyi tamam hayde"
Banyodan çıktılar ama Kuzey hala titriyordu.
"Git üstüne bişeyler giy bende sana kahve yapayım için ısınır"
"Ta tamam"
Kuzey üstünü giyinip odadan çıkarken Yıldız kapının dibine gelmişti. Göz göze kaldılar, yine nefesleri hızlanmıştı. Kuzey Yıldıza doğru yürüdü o Yıldıza gelirken Yıldız geriye doğru gidiyordu. En sonunda masaya çarptı. Kuzey Yıldızı masayla kendi arasında hapsederken elini Yıldızın yüzünde gezdiriyordu. Parmaklarını saçlarının arasına yerleştirdi.
"Saçlarını çok özledim"
Dedi bi tutamını alıp öptü.
"Gözlerini çok özledim"
İki gözünü de öptü.
"Kuzey"
Sesi o kadar sessiz çıkmıştı ki bi yandan kaçmaya çalışıyor bi yandan da Kuzeye doğru çekiliyordu.
"Fındık burnunu çok özledim"
Kuzey ise ona hiç aldırış etmeden bu seferde burnuna minik bi öpücük kondurdu.
"Yanaklarını,kokunu..."
Kafasını yine gömmüştü Yıldızın omuz çukuruna,bi öpücük kondurup doğruldu.
"Dudaklarını çok özledim,bana seslenmeni,kızmanı, utandığında yanaklarının kızarmasını, saçınla oynamanı..."
"Yıldız ben seni çok özledim"
Dudaklarına yapışmıştı.
                    4.bölüm sonu
Evvett malum dizimiz yoktu bu hafta da ,bende can sıkıntısından bölüm yazdım size,aslında devamı da vardı ama çok uzun bi bölüm olsun istemedim. Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum. Bide yorumlarda en sevdiğiniz yeri yada repliği yazarsanız sevinirim en çok nereler seviliyo merak ediyorum doğrusu..