Kitap Jin'in anlatımından ilerliyecek..
---
İstemeye istemeye yine gidiyordum okula o aptal insanlar yüzünden zorbalığa maruz kalıyordum. Ve kimse sesini dahi çıkarmıyordu.
Won: Aaa! Bay Jin okula geldiniz mi? Nerde benim içeceğim. Sana al demiştim.
Jin: Almak zorunda değilim.
Sesim kısık çıkıyordu.
Won: Zorunda değilsin.
Bir kahkaha atmıştı.
Won: Zorunda değilsin öyle mi? Komikmiş Kim Seok Jin. Şimd-
Min-Hyo: Gidin başından! Hadi ne aval aval bakıyorsun?! İlk defa mı insan görüyorsun sen? Ha?
Won ve arkadaşları gülerek okula girmişti. Beni koruyan kızın yüzüne baktım. Çok güzel bir yüzü vardı. Herneyse.. Hızlıca okuldan içeri girdim.
Min-Hyo: Yah! Rica ederim.
Arkamdan seslenen kızla kafamı hafif arkaya çevirdim. Ve göz ucuyla baktım. Ardından birşey söylemeden yürümeye devam ettim. Tek tek derslerime girdim ve o aptallar ile karşılaşmamak için dersten erken çıktım. Buradan kaçmak için o kadar çok nedenim vardı ki. Hızlıca çıkışa yürüyordum.
Won: Yah! Bay Kim nereye?
Yutkundum. Büyük ihtimalle erken çıkacağımı tahmin etmişlerdi. Daha hızlı yürümeye başladım. Hatta konuşuyordum. Ama nafileydi. Benden daha hızlı koşup yakalamışlardı.
...
Nefret ediyordum. Herşeyden. Herkesden. Ailemden. Olmayan arkadaşlarımdan. Yeteri kadar param olmamasından. Zorbalığa maruz kalmamdan. Bu hayattan nefret ediyordum. Bu hayatın bana da birşeyler vermesi gerekirken bencil olmasından nefret ediyordum. Kime ne yaptığımı bilmiyordum. İnsanların benden nefret etmesi için ne yaptığımı bilmiyordum. Hayattın benden ne yapmamı istediğini bilmiyordum. Ama benim istediğim olamayacaktı. En azından rahat etmeliydim.
Geldiğim Han Nehrinden denize atlayacaktım. Herkes rahatlayacaktı. Ben de dahil. Ellerimi gevşettim. Ve kendimi yavaşça suya bıraktım.
İnsanlar o kadar umursamıyordu ki beni nehirden onlarca insan geçmesine rağmen biri bile bana dur dememişti.
Vücudum suyla temas etti. Gözlerimi son kez canlı bir şekilde açtım. Son kez yutkundum. Tuzlu su boğazımı yakarak geçti. Kollarım ve bacaklarım kendini salmıştı. Son kez gülümsemeyi denedim. Son kez beni önemseyen insanları düşündüm. Yoklardı.
Belki bir tanesi vardı. Belki o da sadece tesadüf beni kurtarmıştı. Beni sevmeyen dünya sön kez bir hücresini bana verecek değildi. Bana öl diyordu. Beni kendisinden uzaklaştırmak istiyordu dünya.
Belki de sebepsiz yere yaratılmıştım. Zaman geçtikçe gözlerim gitti. Anılarım. Ruhum yavaşça çekildi bedenimden. Dünya'nın bana karşı çıktığı savaşça başımı eğiyordum. Ruhum yükseldi sudan. Gözlerimi tekrar açtım. Ben yine vardım. Ama istenilen olmuştum. Görünmez. Rahatsız edici değildim artık. Kimsenin gözüne batmıyacaktım. Kendimi sorguluyordum. Neden böyle olmuştum? Neden böyle yapmışlardı beni? Yaşamam için gerekçelerim neden yoktu? Hayat neden sadece görünmez olmamı istiyordu? Hayat benden ne yaptığım için intikam alıyordu ki.?
Ruhum. Tek sweatshirtim. Tek pantolonum. Zar zor aldığım gözlüğüm. Suyun içinde mahvoluyorlardı. Ve ben ruhum ile havada sadece insanların gölgelerine bakıyordum..
O kadar insanın.. O kadar günahkar insanın içinden neden ben suçlu çıkmıştım? Neden ruhum daha da yukarılara çıkmıyordu.? Neden dünya ile orası arasında kalmıştım?
Hayat gencecik bir çocuktan ne istiyordu? Elinde ki oyuncağını kaybetmesini..
Oyuncağım bile yoktu oysa ki.
Ruhumu hareket ettirdim ve insanların ölü cesedimi şaşkınlıkla incelediği yere ilerledim. Bir yoktum. Hiçbirşeydim şuan. Kime seslenseydim beni kurtaracaktı? Kime dokunsam beni hissedecekti?
Kimse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Am A Ghost , She İs A Human/ KSJ[TAMAMLANDI]
RomanceEdebiyatı parçaladım gençler gelin. Konu:Lise öğrencisi Kim Seok Jin zorbalığa uğradığı için intıhar eder. Öldükten sonra ise hayalet olur. Ona zorbalık yapan öğrencilerden intikam almak için okuluna döner. Ve o ölükten sonra sınıflarına yeni gelen...