0.8

149 14 67
                                    

Okula gelmemişti Hyo. Ve ben hala bir umut onu bekliyordum. Belki bir arkadaşından notları almaya gelirdi. Oturduğum banktan kalktım. Ve okuldan çıkmak için ilerledim.

Ben okuldan çıkarken Hyo minik adımları ile omzuna astığı çantasını tutarak yürüyordu.

Jin: Hyo!

Kafasını kaldırdı ve bana baktı. Şaşırmıştı. Yanıma hızlıca yaklaştı. Ve kollarını vücuduma sardı. Kollarım iki yanda boş kalmıştı.

Hyo: Ödüm koptu! Hayvan herif!

Bir yandan sarılırken bir yandan vuruyordu sırtıma.

Hyo: Nasıl gelmezsin gece!? Nasıl korktum!

Jin: Sen ağlıyor musun?

Hyo: Konu bu değil aptal! 

Tekrar sırtıma vurmuştu.

Hyo: Neden buradasın?

Jin: İşimi hallettim.

Hyo: Sen akıllanmayacak mısın? Sana zarar göreceksin diyorum. O salak asla boş durmaz! Eğe-

Jin: Beni düşünmeyi bırakmalısın!

Hyo: Ne?

Jin: Ben seninle birlikte olamam. Bir hayalet ile mi yaşayacaksın? Ne yararım olacak sana? Arkadaşların sana erkek arkadaşın var dediğin de ne yapacaksın? İleride evlenemeyeceğiz. Ne yapacaksın? Beni nikah salonuna götürüp memura boşlukla evleneceğim mi diyeceksin? Ha? Beraber yaşadığımız da sana nasıl gelir getireceğim.? Nasıl çocuklarımız olacak? Nasıl yaşayacağız Min Hyo.? Kendini toparlamalısın. Kalbini bırak yakında etrafın da bile olamayacağım. Ben bir insan değilim. Ruh. Bir ruhum. Biliyor musun? Belki de insan olsaydım yüzüme bakmazdın. Eziğin tekiydim.

Hyo: Sus. Eğer bir insan olsaydın. Yüzüne okkalı bir tokat atardım Kim Seok Jin. Ben senden yaşadığın zaman diliminden beri hoşlanıyordum. Ama haklısın. Birlikte olamayız. Ne kadar aptalım. Sadece arkadaş kalalım. Dün gibi. Önceki gün gibi.

Kafamla onayladım.

Jin: Şimdi git ne yapıyorsan yap. Burada seni bekliyorum.

Hyo: Tamam.

...

Fazla mı kaba davranmıştım. Hayır. Olması gereken buydu. Birşeycik olmazdı. Yalan değildi. Biri bile yalan değildi. Gereksiz hayaller kurmanın anlamı yoktu işte. Zaten ona karşı olan hislerim de yoktu. Sadece seni sevmiyorum demek yerine olacakları söylemiştim.

Hyo dersten çıkmıştı. Ve evine gitmiştik. Annesi bana kendi annemden daha çok annelik yaparak beni azarlamıştı dün gelmediğim için. İyi bir kadındı.

Hyo ailesi ile birlikte yemek yemişti. 2 gündür hiçbirşey yememiştim. Ve aç da değildim. Normaldi galiba.

Hyo odasına ders için çekildiğinde yanına gittim. Yatağına oturdum. Ve gözlerimi yüzüne diktim. Ondan hoşlanmadığım doğruydu. Benim için sadece arkadaş olabilirdi. Ama etkileniyordum. Çok güzeldi.

Hyo: Ne dik dik bakıyorsun ya? Yapacak birşeyin yoksa bana yardım et.

Jin:Kendin yapman gerek.

Hyo:Senin derslerjn benden iyi değil mi?

Jin: Öyle.

Hyo: Cidden sen ne olmak istiyordun da bu kadar çalışıyordun?

Jin: Ben.. Ben..

Ben ne olacaktım.. Sadece kendimi geliştiriyordum. Çok çalışıp sahte insanlardan kurtulacaktım. Ama bilmiyordum. Ne olacaktım.?

Jin: Bilmiyorum.

Hyo: Çıldırdın mı sen? 18 yaşındaydın. Seneye üniversite sınavın vardı. Ama ne olacağına. Ne okuyacağına karar vermemiş miydin?

Jin: Hayır. Hiç düşünmedim..

I Am A Ghost , She İs A Human/ KSJ[TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin