0.2

219 17 46
                                    

Sokakta yürüyordum. Sadece etrafıma bakınıyordum. Kimse beni yadırgıyamıyor. Üstüme gelemiyordu. Nereye gidecektim şimdi? Neden bir melek olmamıştım? Dünya da kalmak bana yine bir ceza olmaz mıydı? Belki de Tanrı beni burada intikamı mı almam için bırakmıştı. Ya da melekler bile beni unutmuştu.

Beni reddeden aileme bakamazdım. Onları 16 yaşımdan beri görmüyordum. Ki beni umursamıyorlardı. Tek yaptığım uslu bir çocuk olup derslerime çalışmaktı. Beni bırakmışlardı. Ve üstüne de bir evlat edinmişlerdi.

Okuluma ilerledim. Artık ürkmüyordum. Beni göremezlerdi. Bana vuramazlardı. Benden birşey isteyemezlerdi. Hiçbirşey yapamazlardı.

Okula girerken onu görmüştüm. Beni kurtaran güzel yüzlü kızı. Anlamadığım birşey olmuştu. Beni görmüş ve el sallamıştı. Arkama bakmıştım. Kimse yoktu. Nasıl görüyordu?

Saçlarını bir tarafa doğru örülmüştü. Hafif çekik gözleri. Orantılı bir burnu ve küçük dudakları vardı. Bana gülerek yaklaşmıştı.

" Selam gizli çocuk. Nasılsın?"

Jin: S-sen beni görüyor musun?

"Woah. Konuşuyorsun. Gözlerim olduğu müddet göreceğim."

O dudakları şimdi bana gülüyordu. Ve bana gülmemeleri gerekirdi.  Beni görmesi normal değildi. Bana gülmesi de normal değildi.

Won bu tarafa doğru geliyordu.

Won: Selam anormal kız. Burada tek başına ne yapıyorsun?

Kız bana doğru baktı.

"Tek değilim ki. O burada görmüyor musun?".

Won kızın beni gösterdiği yere baktı.

Won: Kim?

" Ah.. İsmini bilmiyorum. Şu gözlük takan yakışıklı çocuk. Geniş omuzları olan. Hep aynı şeyleri giyiyor. Bir dakika dalga mı geçiyorsun? İsmin ne?"

Hah.

Won alaycı bir şekilde güldü.

Won: Seok Jin'den mi bahsediyorsun? O ezik geberdi.

" Saçma sapan şakalar yapma"

Won: Şaka mı? Dün Han Nehrinden atladı. Gerizekalı intahar etti.

Bu çocuğu öldürmek istiyordum.

" O yanımda. Nasıl dalga geçersin"

Won: Hayalet falan oldu da onu mu görüyorsun?

" Hayalet diye birşey yoktur Won."

Won: Tabi tabi.

Won arkadaşları ile gülerek gitmişti. Ben ise kızın kolundan çekip tenha bir kenara çektim.

Jin: Beni nasıl görüyorsun?

" Ne?"

Jin: Ben yaşamıyorum.

"Saçmalama hadi gel sınıfa gidelim. Biliyor musun? Ben bu okula yeni geldim. Ve seninle aynı sınıftayım. Dün listeye baktım. Cidden dün neden gelmedin?"

Jin: Öldüm de. Onun için gelmedim.

" Neden aynı şeyleri tekrar ediyorsun?"

Elimi duvara getirdim. Nesnelere dokunamıyordum. En azından şuanda böyleydim. Elim sağlam duvarın içinden geçtiğin de kız elini ağzına götürmüş. Ve şaşkınca bakıyordu.

Jin: Anladın mı? Ben yokum.

" Hayal ürünü falan mısın? Kafamın için de mi yaşıyorsun? Aman Tanrım. Acaba sana yanlışlıkla aşık oldum da aklımdan mı çıkmıyorsun?"

Jin: Böyle sesli konuşursan insanlar seni deli sanacak. Ayrıca sanmam. Ben dün öldükten sonra.. Oraya gidemedim. Yani dünya ile yukarısı arasında kaldım.

" Yani bir nevi ruhsun."

Jin: Direk öyleyim.

Dedim somurtarak.

I Am A Ghost , She İs A Human/ KSJ[TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin