1.2

131 11 135
                                    

Telefonum çalmaya başlamıştı. Bilinmeyen numara... İyi de beni kim neden arardı ki? Hyo bana ne olduğunu anlamazsızın bakıyordu. Telefon ekranını ona da gösterdim.

Hyo: İyi de nasıl?

Jin:Bilmiyorum..

Gelen aramayı açtım. Ve telefonu kulağıma götürdüm.

Jin: Alo.

Xx: Yaşadığını biliyordum. Hiç şaşırmadım Seok Jin...

Jin:Ne diyorsun? Kimsin?

Xx: Sen ölmedin değil mi?

Jin: Ne saçmalıyorsunuz? Seok Jin dediğiniz kişiyi tanımıyorum. Bu numarayı yen-

Xx: Yalan söyleme. Numara takibi yaptım.

Jin: Kim olduğunu bilmiyorum. Saçma sapan şeyler geveleme.

Xx: Bugün saat 3' de Seoul üniversitesine gel.

Aniden kapanan telefon ile şaşkın şaşkın bakıyordum.

Hyo:Kim?

Jin: Bilmiyorum. Ama karşı taraf ölmediğimi düşünüyor.

Hyo: Ne?

Jin: Yani bir hayalet değil de insan olarak yaşadığımı düşünüyor.

Hyo: Telefon şakası mı yapıyor?

Jin: Sanmıyorum. Gittiğim okulu bile biliyor..

Hyo: Ee.. Ne dedi?

Jin:Saat 3' de Seoul Üniversitesine gel dedi.

Hyo:İyi de bugün okul kapalı.

Jin: Biliyorum..

Hyo:Beraber gidelim.

Jin: Herşeye burnunu sokmasan olmaz değil mi?

Hyo: Tabi ki de olmaz.

Jin: Üf.. Tamam kalk üstünü giy. Bir de seni bekleyemem.

Hyo:Tuttu yine öküzlüğün.

Jin: Aman hadi..  

Hyo koşarak odasına gitmişti. Yaklaşık 10 dakika sonra dönmüştü.

Hyo:Jin.. Saçımı örer misin?

Jin: Ne? Ben mi?

Hyo: Evet. Kendi saçını örmek çok zor. Normal de annem yapar ama burada değiller. Biliyorsun..

Nasıl örecektim?

Jin: Ben bilmiyorum ki?

Hyo: Yalan söyleme.

Yalan söylemiştim. Ben küçük bir çocukken annemin saçlarını örüyordum. O zamanlar beni gerçekten sevdiklerini düşünürdüm. Hiç durmadan gülen bir çocuktum.

Jin: Otur.. Otur.. Başımın belası..

İki bacağımın ortasına yere oturmuştu. İpek gibi saçlarına dokunup yavaşça örmeye başlamıştım. Saçları sarı ve kahverengi arasındaydı. Uzun değildi saçları omzunu geçiyordu.

Jin: Annenler nerede?

Hyo: Bir süreliğine teyzemlerin yanına gittiler.

Jin: Anladım..

Saçlarının sonlarına doğru geldiğim de tokayı yavaşça saçlarına doladım.
O sıra da gözlerim boynuna gitmişti. Yara izi mi vardı? Elim yavaşça oraya değdi.

Jin: Ne oldu?

Hyo: Ha? Bir-birşey yok.

Hızlıca ayağa kalktı.

Hyo: Hadi gidelim.

Kafamla onayladım ve bende ayağa kalktım. Kapıdan hızlıca çıktık ve bir an evvel üniversiteye gittik.

Hyo:Ee nerde?

Jin: Sanki kimin geleceğini biliyorsun da nerde diyorsun. Gelir şimdi artık kimse.

Hyo: Şu atarlanmalarına sinir oluyorum.

Derin bir iç çektim. Gelen ayak seslerini duyuyordum. Beden tam arkamda durmuştu. Bedenimi hareket ettirdim ve arkamı döndüm. O kişi ....

I Am A Ghost , She İs A Human/ KSJ[TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin