B-25

4.7K 211 34
                                    

Manuş Baba - Seni Seviyorum

**********************************

Sabah fazla enerjik uyanmıştım, Taha ile buluşacağım için hızlıca bir duş alıp kahvaltı etmeden evden çıkmıştım. Bütün bir günü beraber geçirecektik ve ben sanki ilk buluşmaymış gibi heyecandan doğru düzgün nefes alamıyordum.

Ortak buluşma noktası olarak belirlediğimiz sahilin oradaki kafeye geldiğimde içimde kendini gösteren çocuksu heyecanla beraber gülümseyerek kafeden içeri girdim. Taha masaların birinde oturmuş telefonu ile ilgileniyordu, geldiğimi karşısındaki sandalyeyi çektiğim an fark etti. Dudakları iki yana doğru kıvrılırken sandalyesinden hızlıca kalkıp kollarını bedenime sardı, kokusu etrafımı sardığı an içim tarifi imkansız bir huzur ile doldu. 

Ne zaman, hangi ara böyle deli divane tutulmuştum bu çocuğa hiç bilmiyordum. Karşılıktı oturduğumuz zaman yanımıza garson gelip siparişlerimizi hızlıca aldı.

Kafeden çıkana kadar havadan sudan konuşup gülüşmüştük. Sahilde el ele yürürken pamuk şekeri satan bir amca çıktı karşımıza. Taha yüzünde kocaman sırıtışla bana dönüp;

"Benim koca bebeğim de pamuk şeker ister miymiş acaba?" dedi. 

"Koca bebek? Sensin o." diyerek dil çıkartıp amcanın yanına doğru koştum. 

Hızlıca peşimden gelip kafasını omzuma koydu ve amcaya;

"2 tane pamuk şeker alabilir miyiz?" diye sordu.

Amca sevecen bir tavır ile gülümseyerek;

"Tabi ki." diyerek 2 pamuk şekeri Taha'ya uzattı. Parasını verdiğinde el ele yeniden yürümeye başladık. 

Kayalıklara doğru yürüyüp bir kayalığa oturduğumuz zaman başımı omzuna koyup denizi izlemeye başladım. Biraz sonra görüş alanıma koca bir pamuk şeker parçası girince kafamı kaldırıp gülerek  Taha'ya baktım. 

"Ağzını açacak mısın yoksa zorla mı açayım?" dedi gülerek.

Pamuk şekerlerini birbirimize yedirdikten sonra sahilden çıktık.

"Nereye gitmek istersin?" diye sorduğunda omuz silkerek 

"Bilmem, sen yanımda ol neresi olduğu önemsiz." dedim. Aldığı cevaptan memnun olmuşcasına o güzel dudakları hemen kıvrıldı. Gülümsemesine takıldı gözlerim, pislik çok güzel gülüyordu. Gülümsemesinde yıldızlar ilişmişti sanki, güneş görse kıskanırdı. 

"Sinemaya gitmek ister misin?" diye sordu hala gülümsemeye devam ederken. Hızlıca kafamı aşağı yukarı sallayarak sorduğu soruyu cevapladım.

AVM'de gireceğimiz filmin seansını beklerken karşımıza bir anda Yosun çıkmıştı, yanında tanımadığımız bir çocukla beraber geziyorlardı. Bizi gördüğünde el sallayarak yanımıza doğru geldi. 

Bir bu eksikti zaten samimiyetsiz köpek.

İç sesim benden önce davranıp nefretini kusmaya çoktan başlamıştı. 

"Nasılsınız, ne yapıyorsunuz?" diye sordu itici gülümsemesi ile birlikte.

"İyiyiz, sinema seansını bekliyoruz öyle. Siz?" diye karşılık verdi Taha.

"Hiç, biz de öyle boş boş dolanıyoruz işte." dedi ağzını yaya yaya.

Şu ağza bak ağza. Bidon sokacaksın bak bakalım bir daha konuşabiliyor mu?

İç sesimin değişik fantezileri yüzünden sırıtmadan duramıyordum.

"Bu arada sizi tanıştırmayı unuttum. Bu Cenk, sevgilim." dediği an ağzım şaşkınlıktan yere değecek kadar açılmıştı. Yosun şaşırdığımı fark etmiş olacak ki gülerek;

"Şaşırmayın ayol sevgilim olamaz mı benim." diyerek çocuğa bakıp gülümsedi.

"Merhaba Taha ben, tanıştığıma memnun oldum." diyerek elini uzattı Taha çocuğa. Çocukta aynı şekilde karşılık verdi. Hızlıca bende ayıp olmasın diye elimi uzatıp kendimi tanıttım. Üzerimdeki şaşkınlığı bir türlü atamamıştım.

Ay sen bu şıllığın sevgili yaptığına ne bakıyorsun be. Ferfecir gözlü yılan o, inanıyor musun gerçekten çocuğu sevdiğine. Kesin kafasında bir plan vardır bu Medusa kılıklının. Hiç güvenme bu kıza sonra iç sesim dedi dersin.

Taha'yla yaptıkları sohbeti böldüğüm de ikisi de bana anlamsız bakışlarla bakmaya başladı. 

"Saat geldi canım, seansı kaçırmak istemezsin herhalde." diyerek gülümsedim. Hızlıca Yosunlarla vedalaşıp sinema salonuna doğru ilerledik.

2 saatin sonunda gözlerim kızarmış ve ağlamaktan şişmiş bir halde çıktım salondan. Taha ise benimle dalga geçip gülüyordu.

"Ama o kız ölmeyi hak etmedi ki." dedim burnumu çekerek. Film o kadar çok etkilemişti ki beni etkisinden hala çıkamamıştım.

"Neden ölmüştü ki o kız?" dedi Taha. Film boyunca filmi izlemek yerine beni izlemeyi seçmişti deli çocuk.

"Sevdiği adama inandığı için." dedim kısaca.

Taha anladım dercesine kafasını salladı.

"Acıktın mı?" diye bir soru yönelttiğinde pis pis sırıtarak;

"Seni bile yiyecek kadar çok." dedim. Muzipçe güldüğünde istemsizce utandım.

"Yemek yerine beni yemeni tercih ederim aslında." deyip göz kırptığında hızlıca dirseğimi karnına geçirip

"Hamburgeri tercih ederim." dedim.

Yemeklerimiz yedikten sonra eve dönmek için alışveriş merkezinden ayrıldık. 

********************************

Selaaaam

Bölümü saçma bir yerde bitirdim ama neyse.

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi lütfen belirtin.

Gelecek bölüme kadar sağlıklı kalın, evde kalın. Sizleri kocamaan seviyoruum 💜💜 

Anonim: BasketbolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin