24.Bölüm

739 57 13
                                    

Luka'nın dilinden
Marinette ağlamayı kesip biraz sakinleşince  acıktığını soyledi. Mutfağa gidip  yaptığı çorbayı ısıttım. Kaseye koydum. Tepsiye koyup Marinette'e götürdüm. Marinette çorbayı içti. Sakinleştirici hapını attı  ve uyudu.

Marinette böyleydi. Her zaman güçlü olmaya çalışırdı. Ağlamaktan nefret ederdi.Ağladığı konular hakkında konuşmayı da sevmezdi.

Odasından çıktım. Oturma odasına giderken bir odadan sesler geldiğini duydum. Seslerin geldiği odanın kapısının önünde durdum.

-Ajumma burası kimin odası?

Ajjuma:Adrien

-Ajumma kilitli odaları aç.

Ajumma:Açıldı.

Odanın kapısını çaldım gir sesini duyunca içeri girdim.

-Gece gece bu kadar ses yapmamalısın. Marinette uyuyor.

Adrien: Marinette o iyi mi?Çok sinirliydi.

-O iyi. Sadece biraz abisine ihtiyacı vardı. Hem sen niye bu kadar Marinette'i merak ediyorsun?

Adrien: Herkes merak eder.

-Belki. Merak eder. Simdilik görüşürüz.

Felix'in kapısını çaldım. Gir diye ses geldi.

-Sende mi uyumadın?

Felix:Uyuyuyamadım.

-Neden?

Felix: Brigette kötü hissediyor,bende  hissediyorum. Ne kadar aradıysam açmadı. Endişeleniyorum.

-Ajumma rededilmeyen arama ile Brigette'yi ara.

Felix: Öyle bir sey var mıydı? Keşke bilseydim.

Televizyonda Brigette belirdi. 

Karnina dizlerini çekmiş öylece duruyordu.

-Marinette iyi. Hiç bir şeyi yok.

Brigette:İyi mi? Kendine zarar vermemeiş degil mi?

-Hayır öyle bişey yapmamış. Biraz daha ağlarsan oraya gelir o saçlarını kökünden keserim. Şimdi gidip elini yüzünü yıkayıp toparlanıyorsun.  Anlaştık mı?

Brigette: Anlaştık.

Brigette elini yüzünü yıkayıp geri geldi.

-Sabaha kadar konuşup uykusuz kalmayın.diyip odadan çıktım.

Sonra Marinette'in odasındaki rahat ve büyük pufa uzandım. Hangi oda yatak odası arayıp duramıyacaktım.

Marinette'in Dilinden
Uyandığımda yatağın yanındaki pufta uyuyuyan abimi gördüm. Kafasının altına yastık koydum. Üstünü örttüm. Saat merdeyse Ona geliyordu cok geç kalkmışım.  Mutfaktan cok güzel kokular geliyordu.  Karnim guruldayınca direk mutfağa gittim.  Mutfakta Adrien kahvaltı hazırlıyordu. Sevdiğim her şey vardı.

Bir sandalyeye oturdum.
-Tesekur ederim kahvalti için.

Adrien:Rica ederim.

Oda bir sandalyeye oturdu. Kahvaltımı hızlıca yaptım. Ellerine sağlık. Ben tam kalkarken Abim girdi.

-Ben kahvaltımı yaptım abi.Sende ye sonra çıkalım.

Abim:Felix ve Adrien 'de gelicek mi?

-Gelmek istiyorlarsa gelsinler. Bişey olmaz.

Adrien:Nerey gidiyoruz ?

-Gidince görürsünüz.

Fiyinme odasina gidip Kafes dövüşlerine giderken her zaman giydiğim kostümü giydim. Simsiyahtı. Sırtında bembeyaz kantlarını acmış bir kartal vardı. Maskesini de taktım. Simsiyah bir maskeydi. Kenarında kara kartal yazıyordu. 

Dolapları karıstırıp bir kaç sey bulduktan sonra  Adrien'in odasının kapısını çaldım. Elimdekilerin yarisini ve bir peruk verdim. Gelmek istiyorsan giyersin.

Adrien:Çok havalı olmuşsun.

-Teşekkür ederim.

-Felix gelecek mi?

Adrien:O hala uyuyor.

-Tamam çabuk hazırlan.

Elimdeki kıyafetleri giyinme odasındaki  dolaplara koydum. Odama girdim. Luka da içerideydi. O da çoktan giyinmişti. Peruk falan takmıştı.

-Hep kahverengi saçlı bir abim olsun istemiştim.

Luka:Dalga geçme hadi gidelim.

Adrien salonda oturmuş bizi bekliyordu. Siyah bir kapşonlu ve siyah bir kot yemyeşil saçları vardı. Kafes dövüşlerini izlemeye gelen tuhaf tipli  kişilere benzemişti.

Kafes dövüşünün yapılacağı yere geldik. Bir sürü sıra vardı. Sıranın yanından geçip içeri girdim. Ben Kara Kartalım. Önceliğim vardı. Beni görenler Kara Kartal geri döndü falan diyorlardı. Luka ve Adrien beni en önden izliyordu. En ön dedigim yer kafese iki metre uzaktaydı. Kafesin içine girdim. Karşımda o şerefsiz vardı. Alexandre.

Alexandre:Seninle böyle yerde
karşılaşmak istemezdim meleğim.

-Bu melek bir şeytanın cezasını kesmeye geldi. Bil bakalım o şeytan kim.

Alexandre:Ben miyim?

-Birazcık aklın varmış.

Dövüş başlasın sesini duyunca  sadece bekledim. İlk hamleyi onun yapmasını bekliyorum. Hamlesini yaptı kolayca kaçtım. Yumrukları ve tekmeleri hep boşa giyordu.

-Planın çok iyi gidiyordu değil mi?

Beni kendine aşık ettin

Sana güvenmemi sağladın.

Ve beni öldürmeye çalıştın.

Bana silah sıktın.

Ama dokuz canlı çıktım.

İntikamım acı olucak ihtiyara söylersin

O ihtiyarın böyle adice bir şeyler yapabileceğini düşünmeliydim..

En sert yumruklarımla onu yere serdiğimde hafiflemiş hissediyordum.

Nasil bir bölümdü?

Yazım yanlışları çok olabilir. Kusura bakmayın







BİZ DE GÜÇLÜYÜZ(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin