A Girl From Other Planet •Taelice

3.Bölüm

"Oha hyung saatten haberin var mı?"

Jungkook gelmişti. Evden içeri almamak için savaş veriyordum. Kapıda dikilirken "E hadi çekil de içeri gireyim" dedi.

"Olmaz"

Tek kaşını kaldırıp "Yoksa o kız hala gitmedi mi" diye sordu.

Ne cevap vereceğimi düşünürken arkamdan Lalisa'nın sesini duydum.

"Taetae bu arkadaşın mı senin"

Derin bir nefes verip "Evet, Lalisa" dedim ve kapıdan çekildim. Jungkook içeri geçince Lalisa'ya garip bakışlar attı. Altındaki eşofmanı görünce bana kısık sesle "Sen öldün" dedi. Salonda derin sessizlikte otururken Lalisa sessizliği bozdu.

"Merhaba. Benim adım Lalisa. Taetae telefonda konuşurken Jungkook dediğini duymuştum. Sanırım sen Jungkook'sun"

"Evet ben Jungkook. Memnun oldum"

"Ben de oldum memnun"

Jungkook garip bakışlar atmaya devam ediyordu. "Biz mutfağa gidip kahvaltı hazırlayalım. Sen burda bekle" dedi Jungkook ve kolumdan tutup beni mutfağa sürükledi.

"O kız neden öyle konuşuyor? Neden ona benim eşofmanımı verdin? Neden hala evde?"

"Bir sakin ol Jungkook. Her şeyi anlatacağım ama önce bir şeyi test etmemiz lazım. Benimle gel"

İçeri geçip Lalisa'nın yanına gittim.

"Lalisa senin evin nerede"

Yine dün geceki gibi gökyüzünü işaret ederek "Oradaki küçük gezegende"

Jungkook gülmeye başlayınca ona ters bakışlar atıp susmasını sağladım.

"Yani sen, uzaylı olduğunu mu söylüyorsun?"

"Değilim ben uzaylı. Başka bir gezegenden geldim sadece"

"Ama bu imkansız"

"Bak Taetae, benim annem oradaki pembe gezegende yaşıyor. Babam öldü. Ben oradaki kuralları çiğnediğim için kovuldum."

"Naptın da kovdular seni?"

"Küçük bir çocuğa yardım ettim. Ama o çocuk kötüymüş. Onun siyah giydiğini fark edememişim. Bu yüzden kovdular beni oradan."

Sesli bir şekilde nefes verip Jungkook'a baktım. O ise odaklanmış bir şekilde Lalisa'ya bakıyordu.

"Bak! Sanırım delisin. Seni hastaneye götüreceğiz." Dedi Jungkook.

Bundan korkmuşa benziyordu.

"Hastane nasıl bir yer?" Diye sordu tedirgince.

"Orası beyaz. Orada iyiler olur" dedim. Korkmasını istemiyorum.

Gülümseyerek "Tamam gidelim o zaman" dedi.

Jungkook'a "Sen okula git. Bizimkilere anlatma" dedim. Başıyla onaylayıp odasına gitti. Lalisa'ya kıyafet vermem gerekiyordu. Beyaz bir tişört ve mavi şort verdim. Ona biraz bol gelmişti. Şort, kapri gibi olmuştu. Paçalarını katlayıp şorta çevirmeye çalıştı. İdare eder işte. Beli çok ince olduğu için kemer de vermem gerekti. O hazır olunca ben de üstümü değiştirdim ve  evden çıktık.

Yürüyerek gidiyorduk ve her kedi gördüğü yerde duruyordu.  "Lalisa hadi ama!"

"Ya Taetae! Bu kediler çok tatlı."

"Tamam hadi gel. Bak randevu saatine az kaldı"

Koşarak peşimden geldi. "Randevu nedir"

"Randevu...bir görüşme için belirli bir saatte orada olman gerekir. Buna randevu denir"

"Hımm saat nedir? Bizim gezegenimizde saat diye bir şey yoktu. Bizde her zaman hava aydınlık."

Cidden bu kız delirmiş. Acaba babasının ölümü yüzünden mi? Hiçbir şey söylemeden yürüdüm. Hastaneye geldiğimizde elimi tutmak istedi.

"Taetae elimi tutar mısın? Tırstım birazcık"

"Tamam" diyip elimi uzattım.
Minik eliyle elimi tuttu.

"Taetae benim kalbim iyi hissetmiyor.  Hastaneyi sevmedim ben. Gidelim lütfen."

"Olmaz Lalisa. Hastane kötü bir yer değil. Sadece senin iyi olup olmadığını anlayacaklar."

"Taetae ben iyiyim. Lütfen gidelim."

"Neden bu kadar gerildin?"

"Kalbim iyi hissetmiyor."

"Nasıl yani?"

"Taetae gidelim buradan diyorum sana!"

Diyip elini elimden çekti ve koşmaya başladı.

"Lalisa dur!"

Çok hızlı koşuyordu. Ona yetişemedim ve gözden kayboldu. Onu hastaneye getirmek iyi bir fikir değildi.
...
"Lalisa neredesin? Endişeleniyorum ama!"

Yarım saattir sokakta onu arıyorum. Derse de gidemedim. Hastaneye de gidemedik. Daha da önemlisi KIZI KAYBETTİM! Onu aramayıp eve gidebilirim ama ona biraz bağlamış olabilirim. Bilmiyorum aslında. Sadece alıştım. Bir gün içinde ona alıştım. Kızlarla sürekli flört eden Kim Taehyung bir gün içinde Lalisa'ya alıştı.

Bu hiç normal değil.