13.Bölüm

697 66 26
                                    

Başlayan sağanak yağmurla dudaklarımızı ayırdık. Elimi yanağından çekmeden alnımı alnına yasladım. Onun elleri ise boynumdaydı. "Seni seviyorum." Diye fısıldadım. "Ben de seni seviyorum."

Yağmur şiddetini artırınca kapalı olan gözlerimi açıp geri çekildim. "Hadi gidelim. Yoksa hasta olacağız." Başını olumlu anlamda salladı. Ellerimizi kenetleyip birikintilere basarak koşmaya başladık. Kahkahalarımız kimsenin olmadığı bu sokakta yankılanıyordu.

...

"Isındın mı?" Diye sordum saçlarını kurutmakla meşgul olan Lalisa'ya. "Biraz daha iyiyim. Sadece saçım çok karışmış." Dedi oflayarak. Yanına gidip elinden toz pembesi havluyu aldım. Benim böyle bir havlum var mıydı ya?

"Sen evde değildin ve saçımı yıkamam gerekiyordu.Jungkook verdi o havluyu."

Jungkook Lalisa'dan nefret etmiyordu yani.

Bu gerçekten beni çok mutlu etmişti.

"Pekala. Tarağın nerede?"

"Şuradaki komedinin üstünde." Diyip yatağımın yanını işaret etti. Aklıma parfümü gözüme sıktığım an geldi. Cidden beynimde sorunların olduğunu düşünüyorum.

Yüzümü buruşturup bakışlarımı hain parfüm şişesinden çevirdim ve yanındaki tarağı aldım. Lalisa'nın yanına geçip yere oturdum. Aynanın önündeydik ve o önümde oturuyordu. Boyum onun boyundan uzun olduğu için dizlerimin üstüne çıkmam gerekmemişti. Direk otururken boyum yetiyordu.

Top pembesi havluyla saçını kurutmaya çalıştım. Yavaş hareket ediyordum saçları yıpranmasın diye.
Kurutma işlemi bitince-en azından ıslak değil sadece nemliydi- tarağı elime aldım.Tarağı sarı saçlarında dolaştırırken dikkatli olmaya özen gösteriyordum. Canını yakmak istemiyorum.

Parmaklarıyla oynuyordu. Arada aynaya bakıp bana kaçamak bakışlar atıyordu. Açıkçası bu hali çok sevimliydi. Aynadan bana baktığı sırada ben de ona baktım ve göz göze geldik. Gözlerini kaçırıp parmaklarıyla oynamaya devam etti. Kendimi tutamayıp güldüm. O da gözlerini parmaklarından ayırmadan gülmeye başladı. "Sanırım kaçamak bakışlar atmak konusunda iyi değilim?" Dediğinde yanağını öpüp "Kesinlikle." Dedim ve ayağa kalktım. "Güzelim saçını taradım,hafif nemli. Seni rahatsız ediyorsa kurutma makinesini getireyim." Dediğimde başını iki yana salladı.
"Yok yok. Teşekkür ederim."
"Ne demek." Dedim gülümseyerek ve odamdan çıkıp mutfağa gittim. Karnım acıkmıştı.

Evde yemek yoktu. Ne harika! Boş buz dolabını incelerken hayal kırıklığıyla kapağını kapattım. Üstünde gördüğüm magnetle neşem tekrar yerine gelmişti. Pizza söylemek kesinlikle iyi bir fikirdi.

Ben telefonla konuşurken Lalisa gelmiş, mutfak masasına oturmuştu. "Dört tane pizzayı bitirebilecek miyiz?"

"Bilmiyorum ama-"

"Beni unuttunuz herhalde."
Aniden mutfağa giren Jungkook'a şaşkın bakışlar attım. Beni şaşırtıyordu. Lalisa ile vakit geçirmemden şikayetçiydi aslında.

"Hyung hoş geldin." Dedim sesimdeki şaşkınlığı gizlemeye çalışarak.

"Hoş buldum. " diyip sandalye çekti ve Lalisa'nın karşısına oturdu. "Artık konuşmamız gerekiyor. Ben de Lalisa'nın yanına oturdum. Böylece Jungkook ikimizin karşısında kalıyordu. Başımla onaylayıp konuşmasını bekledim.

"Taehyung sadece üzülmeni istemediğim için sizi ayrı tutmaya çalıştım. Sonuçta Lalisa gidecek diye düşündüm hep. Deli olduğunu falan düşündüm. " dedi Lalisa'ya dönerek. "Ama aslında...Taehyung uzaylılara inandığını ve bir gün onların geleceğini söylerdi. Çocukken hep hayal kurardık." Diyerek burukça gülümsedi. "Şimdi tam da hayali gerçekleşmişken gelip karabasan gibi üstünüze çökemem. Hem ikiniz de çok mutlusunuz. Sizin mutlu olmanız güzel. Daha fazla aranıza girmeyeceğim." Konuşması bittiğinde ona şaşkın bakışlar atıyorduk. "Ve Lalisa senden nefret etmiyorum. Yengemsin sen benim." Dediğinde şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım. "Yani sen kızmadın mı?"

"Arkamdan iş çevirmeniz biraz kırdı ama üstünüze çok gittim."

"Özür dileriz."dedik aynı anda. Kırgınlık zamanla geçerdi ne de olsa.

"Sorun yok." Dedi ve gülümsedi. Gerçekten içim rahatlamıştı. Sonunda yalanlar yok. En yakın arkadaşımla aram kötü değil. Mükemmel!

Çalan zil sesiyle kapıya açmaya gittim. Pizzaları alıp kapıyı kapattım. Mutfağa geçtiğimde çaresiz dört kutuya baktık.

"Biz bunları nasıl bitireceğiz ya?"

Lan dışarı çıkayım dedim ilham gelir diye
Sıcaktan beynim yandı
Bölümü zar zor tamamladım
Umarım beğenirsiniz :)

 A Girl From Other Planet •TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin