A Girl From Other Planet •Taelice

7.Bölüm

Uyandığımda kollarını bana dolamış, yüzü bana çok yakın olan Lalisa ile karşılaşınca kısa süreli şok yaşadım. Dünü hatırlamak için biraz beynimi yormayı denedim. Ben dün sarhoştum ve eve geldiğimde Lalisa ağlıyordu. Sonra bana sarıldı ve uyuya kaldım.

Elimle alnıma vurup "Ben bir ahmağım" dedim kısık sesle. Onun uyanmasını istemiyorum.

"Ona bağlandım ve artık çok geç. Onu asla bırakamam." Diyerek kısık sesle konuşmaya devam ettim. Başımı Lalisa'ya çevirince yüzümde buruk bir gülümseme oluştu. Elimi saçında gezdirdim. Çok güzeldi.

Jungkook kapı aralığından gözüktüğünde kendime gelip hızla yataktan kalktım. Lalisa uyanmasın diye dualar ederken Jungkook'un gel işareti yaptığı fark ettim ve sessizce odadan çıkıp kapıyı kapattım.

Balkona gidip masaya oturmuştuk. Başım önümde ne diyeceğini bekliyordum. Beni ondan ayırmasını istemiyorum.

"Hyung.." dedi kısık sesle. Başımı önümden kaldırınca onunla aynı hizada tuttum. Gözlerindeki endişeyi görebiliyordum.

"Senin üzülmeni istemiyorum."

"Biliyorum." Diyebildim sadece. Sonra yine sustum.

"Bak, ikiniz için de doğru olan bu. Eğer psikolojik olarak sorunlu bir kızsa tedavi olması gerekir. Onun iyiliğini düşün."

"Peki ya değilse?"

"Taehyung başka bir gezegenden geldiğini iddia ediyor."

Haklıydı. Yine sessiz kalıp onu dinledim.

"Ama onunla biraz vakit geçirip derdinin ne olduğunu öğrenebiliriz. Yani bir süreliğine. Belki neden başka bir gezegenden geldiğini iddia ettiğini anlarız. Derdini öğreniriz. Tabi bağlanmak yok. Onunla çok muhatap olmayacaksın. "

"Yani sen şimdi kalmasına izin veriyor musun?"

"Evet bir süreliğine. Bir şeyler öğrenene kadar."

"Sen ciddi misin?"

"Evet Taehyung."

"Sen dünya üzerindeki en iyi arkadaşsın Jungkook!"

"Ona bağlanmak yok. Çok muhatap da olmayacaksınız. Ben öğreneceğim onun derdini. Sen karışmayacaksın. Anlaşıldı mı?"

Her ne kadar onu dinlemeyecek olsam da "Tamam."

"Söz ver"

"Söz veriyorum."

"Sen sözlerini tutarsın. Sana güveniyorum."

Ben artık verdiğim sözleri tutamıyorum hyung. Özür dilerim.

...
Jungkook'la konuştuktan sonra odama gidip kıyafet seçtim. Lalisa hala uyuyordu. Üstümü giyinince ona not bıraktım.

"Ben okula gidiyorum. Evden çıkabilirsin ama kaybolma. Okuluma gelme çünkü Jungkook kızıyor. Dersim bitince geleceğim."

Jungkook'la evden çıkıp okula gittik. Bize selam veren kızları umursamadım. Artık tek derdim Lalisa'ydı.

Jungkook yine Yerim'in yanına gideceğini söylediğinde "Sen bu kızla flört etmiyorsun! Bildiğin sevgili olmuşsunuz!" Dedim yakınarak. "Ya boş yapma! Ne sevgilisi?" Diyerek geçiştirmeye çalıştı ama ben anladım bir kere. Yerim'in yanına giderken ikisinin birbirine nasıl baktığını gördüm. Aşık insan bakışlarını anlamam ama Namjoon ve Jisoo birbirine böyle bakıyor. Yerim ve Jungkook da öyle. Demek ki aşık olmuşlar. Kendini kandırıyor bebek Jk!

Bahçedeki hyungların yanına gittim. Namjoon ve Suga hyung sohbet ediyordu. Diğerleri kantindeymiş. Oraya gitmeye üşendiğim için onların yanında kaldım. Şarkı sözleri hakkında konuşuyorlardı. İkisi rap yapabiliyor ve bu konuda çok iyiler. Hoseok hyung da onlara katılıyor genelde. Benim sesim güzel sayılır ama çok sık şarkı söylediğim söylenemez. Şarkı sözü yazmak da pek bana göre değil.

Dersimin başlamasına az bir süre kalınca yanlarından ayrılıp sınıfa gittim. Sıkıcı ders başlasın!
...
"Hyung bowlinge gidelim diyoruz. Sen de gelsene."

Jungkook beni Lalisa'dan uzak tutma görevine başlamıştı çoktan. Jimin hemen yanımıza gelip yardımına yetişti. "Olmaz!" Diye bağırınca herkes ona baktı. Sesi fazla yüksek çıkmıştı.

"Onun bana sözü var." Dedi Jimin.

"Ne sözüymüş bu?" Diye soran Jungkook'a ters ters baktı.

"Ödevimde yardım edecek."

"İyi de Taehyung ne anlasın senin bölümünden?" Diye uzatınca Jimin'in sinirlendiğini fark ettim.

"Araştırma ödevi bu. Taehyung daha önce bu tarz bir ödev yapmıştı, oradan biliyor. Bana da kendi örneklerini gösterecek. Kısacası yardım edecek!" Diye tüm cümleleri bir solukta söyledi.

Yoongi ve Hoseok iyi ki yanımızda değildi. Çünkü böyle bir ödev yoktu ve ödevin olmadığını söyleyip Jimin'in yalanını ifşa edebilirlerdi. Sanırım fazla şanslıyım.

Jungkook "Tamam ne kızıyorsun? Bir şey demedim. Siz gidin ödev yapım inekler!" Diyerek yanımızdan ayrıldı. Şimdi Hoseok ve Yoongi'ye haber vermemiz lazım. Yoksa Jungkook'a söylerler ve yalan ortaya çıkar.

Yoongi'ye mesaj atıp söylediğimiz yalanı anlattım. Bana verdiği cevap çok netti:

Swaghyung:Hiçbir bok söylemem.
Neden yalan söylediğinizi de merak etmiyorum.
Şimdi beni rahatsız etme.
Uyuyacağım.

Aynı mesajı Hoseok'a da attım. O Yoongi gibi umursamaz davranmayıp bir sürü soru sordu ve daha sonra anlatırız diyip geçiştirdik.

Şimdi plan belliydi:
İlk görev: Lalisa'yı evden al
İkinci görev: Jimin'in bara gidin
Üçüncü görev: Birkaç saat orada vakit geçirin
Dördüncü görev: İlk önce Lalisa eve gitsin (sanki dışarı çıkmış gezmiş ve eve gitmiş gibi)
Beşinci görev: Aradan 1 saat falan geçince sen de evet git (Jimin'in ödevini bitirmiş gibi)

Mükemmel planım tamamlanınca hızlı adımlarla eve gittim. Jimin kapıda bizi bekliyordu. Kapıyı açıp içeri geçince odaları dolaştım. En son balkona baktığımda Lalisa'nın çiçekleri incelediğini gördüm. Sorun yoktu. Jungkook zaten bowling salonunda ve birkaç saat sonra gelir.

"Lalisa" diye seslendim. Başını kaldırıp gülümseyerek yanıma geldi. "Taetae" dedi ve kollarını belime doladı. Saçını öptükten sonra "Seni bir yere götüreceğim." Dedim. "Kötü bir yer mi ,iyi bir yer mi?" Diye sorunca afalladım. Sonuçta bar iyi bir yer değildir.

"Aslında kötü bir yer ama bugünlük kötü değil. Yani şey-" dediğimde lafımı böldü ve "Sen beni bırakıp gitmeyeceksen kötü bir yer olmaz" dedi. Bir süre öylece kaldım. Kollarını belimden ayırdım ve ellerimle yanaklarını tutup yüzünü yüzüme yaklaştırdım. Dudaklarımı onun güzel, parlak dudaklarına değdirdiğimde gözleri kocaman olmuştu. Gülümsediğini hissettim ve bu çok güzeldi. Ondan ayrılınca sırıtarak yanıma geldi. El ele tutuşup evden çıktık. Kapının önünde sürekli konuşup duran evden bir türlü çıkamamış olmamızdan yakınan Jimin'i ikimiz de takmıyorduk. Çünkü ikimiz de hala öpücüğün etkisindeyiz.