6.Bölüm

886 87 20
                                    

"Hyung bu doğru değil."

"Biliyorum."

"Onu en kısa sürede psikoloğa götürmemiz gerek."

"Biliyorum."

"Sen götüremiyorsun. Ben götüreceğim. Pazartesiye randevu alacağım. Vedalaşsanız iyi olur."

"Hyung ona biz bakabiliriz. Tedavi evden olur. İlla hastaneye yatmak zorunda değil ya."

"Üniversite öğrencisiyiz. Böyle bir sorumluluk alamayız. Bak ikiniz için en iyisi bu."

"Haklısın."

"Hem söz verdin bana. Onu bırakacağım diye. Sen sözlerini tutarsın."

"Evet tutarım."

Ona da bir söz verdim. Gezegenine götüreceğim diye. Ben sözlerimi tutarım değil mi, Jungkook?

Jungkook odadan çıkınca uyuyan Lalisa'yı izlemeye başladım.

Melek gibisin.
Sana daha çok alışıyorum.
Gitmen gerek.
İkimiz için iyi olan bu.
Özür dilerim.
Seni seviyorum.
Sözümü tutacağım Lalisa.
Seni gezegenine götüreceğim.
...
Sabah erken kalkıp evden çıktım. Lalisa uyuyordu. Bugün dersim yok ve kafa dağıtmak istiyorum. Berbat hissediyorum. Jungkook pazartesi gününe randevu aldı. Lalisa gidecek ve bunun düşüncesi bile çok kötü hissettiriyor.

Ellerimi siyah swetshirtümün cebine atıp yürümeye devam ettim. Nereye gittiğimi biliyorum: Jimin Hyung'ın babasına ait bara.

Jimin'i arayıp bara gelmesini söyledim. Sabah sabah buraya gelmemin sebebini tabiki merak ediyordu. Uykulu bir şekilde üstünde eşofman takımıyla buraya gelen Jimin'i görünce swetshirtün şapkasını indirip beni tanımasını sağladım. Gerçi sabahın köründe barın önünde onu bekleyen başka biri olamayacağına göre rahat tanırdı.

"Beni bu saatte buraya çağırmanın önemli bir sebebi olduğunu düşünüyorum." Dedi.

Başımla onayladım ve açtığı siyah kapıdan içeri girdim. Kimse yoktu, sessiz ve soğuk. Kapıyı kapatıp ışıkları açtık. Isınmak için klimayı açmak istedim ama kumandasını bulamadım. Soğuktan üşürken Jimin kumandayı bulup klimayı açtı. Bar masasının arkasına geçip çıkardığı iki içki bardağını doldurdu ve "Hadi anlat. Seni dinliyorum." Dedi. Bardağı yarısına kadar içip anlatmaya başladım.

"Lalisa başka bir yerden geldi demiştim ya. Aslında başka bir gezegenden geldiğini söylüyor."

Dememle ağzındaki içkiyi yere püskürttü. "Devam et" dedi ve beni dinlemeye devam etti.

"Eve giderken karşılaştım onunla. Ağlıyordu ve biliyorsun kadınların ağlaması hoşuma gitmez. Annem hep teselli et derdi. Gidip konuşmak istedim. Sonra kalacak yeri yokmuş, bizim eve getirdim. Kızı sokakta bırakamazdım. Cümleleri devrik kuruyor, çoğu kelimenin anlamını bilmiyor ve başka bir gezegenden geldiğini söylüyor. Jungkook biliyor bu arada. Onu psikoloğa götürmemiz gerek, dedi ve pazartesiye randevu aldı. Ama ben ona alıştım. Onu bırakmak istemiyorum hyung."

Gözlerimi bir noktaya dikip içkimi bitirdim. Jimin de kafasına bardağı dikleyip tekrar doldurdu.

"Hyung..ona aşık mı oldun?"

"Bilmiyorum. Ben daha önce hiç aşık olmadım. Sadece flört ettim ve hiçbir kıza bağlanmadım. Ama o.. farklı. "

"Ondan hoşlanıyorsun Taehyung."

"Sanırım."

"Belki de hasta değildir. Gerçekten başka bir gezegenden gelmiş olamaz mı?"

"Hyung sen sarhoş oldun galiba."

"Galiba"

İkimiz de gülmeye başladık ama sonra gözlerim doldu ve yüzündeki gülümseme soldu. Aklıma gelmişti. Lalisa çok güzeldi.

"Napacağım ben?"

"Ikinizin iyiliği için bu gerekiyor. Daha fazla bağlanman çok kötü olur."

"Ama pazartesi çok erken. Hyung sen Jungkook'la konuş. Lütfen!  Bana biraz zamam versin. Sadece 1-2 hafta. Söz alışmıcam."

"Neden zaman istiyorsun o zaman?"

"Belki başka bir gezegenden geldiğini söylemeyi bırakır ya da yaşadığı şeyleri anlatır ve onu anlarız. Olmaz mı? Lütfen hyung.."

"Tamam Jungkook'la konuşacağım."

"Sen en iyisin! Teşekkür ederim."

"Tamam tamam sorun değil. Yarım saattir telefonun çalıyor baksana."
Dediğinde sessizde olan telefonumu fark ettim. Jungkook 2 kere aramıştı. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Noldu Hyung?"

"Neredesin sen?"

"Jimin'leyim noldu?"

"Lalisa uyanınca seni görememiş, yanıma gelip 'Tae okula mı gitti?'diye sordu. Hayır bugün dersimiz yok diyince ağlamaya başladı. 'Tae yok, gitmiş.' dedi. Yarım saattir onunla uğraşıyorum eve gel artık."

"Tamam geliyorum."

Yüzümde oluşan gülümsemeyle Jimin'e döndüm. "Lalisa beni göremeyince korkmuş. " dediğimde Jimin de sırıttı. "Jungkook'la konuşmayı unutma ve bu saatte barı açtığın için sağol" dedim. Önemli değil gibisinden işaret yapıp kapıyı açtı. Bardan çıkıp hızla eve gittim. Kapıyı açtığımda Jungkook'un Lalisa'yla konuştuğunu duydum.
"Bak aradım gelecek. Sakin ol."

Beni görmesiyle koşarak belime sarıldı. "Taetae"

Jungkook bezgin bakışlar atıp "Odama gidip uyuyacağım. Ses yapmayın." Dedi.

Ağzımı oynatarak sessizce teşekkür ettim. Sonuçta Lalisa'yı sakinleştirmek zorlu bir görevdi.

"Neden ağladın?"

Diye sordum yüzündeki yaşları silerek.

"Korktum Taetae. Dersin yokmuş, bana haber vermeden gidince korktum. "

"Jimin'in yanındaydım. Özür dilerim. Sana haber veririm bir dahakine."

"Tamam."
Diyip daha sıkı sarıldı. Bundan rahatsız olmuyordum. Çok güzel kokuyor ve ona sarılmak çok hoş. İçkinin beni biraz sarhoş ettiğini, üzerine çöken uyuma istediğinden anladım. Lalisa'nın saçını koklayıp uyuklarken "Taetae uyuma" dediğini duydum. Sonra elimi tutup beni odaya götürdü. Yatağa yatınca onun da yanıma yatmasını istedim. Onunla uyumak istiyordum. Yanıma yatınca kolumu ona doladım ve Hindistan cevizi kokan saçını koklayarak uykuya daldım.

O an sarhoş olduğum için mantıklı düşünemiyordum. Ona çoktan bağlandığımı fark edememişim.

 A Girl From Other Planet •TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin