"Taehyung kapıya baksana!"
Yataktan söylene söylene kalkıp odamdan çıktım. "Neden sen bakmıyorsun?"
"Çıplağım çıplak! Banyodan çıktım!"
"Her gün banyo yapmazsan ölürsün değil mi?"
"Aynen ölürüm, şimdi git kapıya bak!"
Söylenmeye devam edip elimle gözlerimi ovuşturdum. Kapıyı açtığımda karşımda mor bir balon görmemle geriye doğru birkaç adım attım. "Noluyor lan?"
Dünkü balonun aynısıydı. "Oha o balon resmen çağrıma cevap verdi."
Arkamı dönüp Jungkook'a seslendim. "Jungkook! Pennywise geldi galiba!"
Jungkook tişörtünü giymeye çalışıp yanıma geldiğinde "Ne pennywise'ı ya?" Diye sordu.
"Onun balonu kırmızı değil miydi?"
"Aynen şuan önemli olan balonun rengi çünkü. Pennywise geldi diyorum uçuracak bizi."
"Çocukları uçuruyor o. Biz çocuk değiliz." Dediğinde bir süre duraksadım. "Ha evet çocuk değildik biz doğru."
Saçmalamayı sonlandırıp balonu aldım ve kapıyı kapattım. Balonun arkasına bir kağıt yapıştırılmıştı.
"Doğum günün kutlu olsun Taehyung! Bugün iş için şehir dışına çıkmam gerekiyor. Bu yüzden doğum gününü bu şekilde kutlamak istedim. Umarım bu küçük sürprizi beğenmişsindir. Her neyse, 26.yaşın kutlu olsun!"
Wendy"Aa bugün doğum günümmüş!
"Aa bugün doğum gününmüş!"
Aynı anda bağırınca duraksadık. "Olum 26 yaşına girmişim!" Diye bağırdım tekrar.
"Doğum günün kutlu olsun kardeşim. Unutmuşum hiç hazırlık da yapmadım yalan yok şimdi."
Gülerek karnına dirsek attım. "Manyak."
"Ah acıdı ama!"
"Aynen acımıştır çok."
"Neyse bugün çok işim var benim. Ararsan ulaşamazsın bak, haber vereyim."
"İyi ne halin varsa gör. Git hadi yalnız bırak beni de 26'ncı yaşıma girmiş olmanın verdiği efkarı yaşayayım biraz."
"Mal." Diyip kapıyı kapattı ve gitti. Ben de Yeontan'ı karşıma alıp konuşma yapmaya çalıştım.
"Tannie baban 26 yaşına girdi. Yaşlanıyorum sanırım."
"Yaşlanıyorum ve Lalisa hâlâ yok..." dedim kısık sesle. "Onunla yaşlanmak istiyorum."
Telefonumun zil sesini duyduğumda yerden kalkıp odama gittim. Arayan babamdı.
"Nasılmış benim aslanım? 26 yaşına da girmişmiş! Daha geçen peşimde dolaşıyordun bacağım kadar boyunla. Çabuk büyüdün, sabırsız evlat!"
Telefonu kendimden uzaklaştırıp onun konuşmasını bitirmesini bekledim. Şimdi biraz sevinecek biraz efkar kesecekti. Klasik babam yani.
"Ee neyse nasılsın?"
"Iyiyim baba ama sağ kulağım pek iyi sayılmaz."
"Telefonu sol kulağına götür o zaman."
"Yok onu da bozamam. En az biri lazım bana."
"Ha ha! Komik çocuk! Akşam geliyorum, işte mesaiye kalıp işkolik psikopat gibi saat 11'e kadar ofise kalırsan bozuşuruz."
"Tamam baba."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Girl From Other Planet •Taelice
Fanfic"Yani sen uzaylı olduğunu mu söylüyorsun?" Çapkın Kim Taehyung ve başka bir gezegenden gelen Lalisa Manoban'ın hikayesi... Taelice #1 (17/07/2020)