Bersun; Bölüm 4: Gülüşen Bir Çift Miranoğlu.

21.5K 662 46
                                    

Duyduklarım üzerimde tokat etkisi oluştururken beynim; hislerimin donmuşluğunun aksine ne yapmam gerektiği hakkında deliler gibi çalışıyordu. Çağlar; yıllarca abim gördüğüm, yağmurlu gecelerde korkumdan kollarında uyuduğum, Güvendiğim erkek... Meğerse ben onu abi mertebesine koyarken o içten içe neler yaşıyormuş.

"Ça-Çağlar, bu bu çok saçma." Elini yüzümden ittim ve geri çekildim. Ellerini yumruk yapıp sinirle aşağı indirdi. Başını sağa sola sallarken bağırmaya başladı.

"Nesi saçma Bersun?! Yıllardır seni sevmemin nesi saçma?! Bende insanım?! Sevemem mi?!" Bende başımı sağa sola sallarken içten içe muhasebe veriyordum. Ben onu umutlandıracak bir şey mi yapmıştım?

"Elbette sevebilirsin ama neden ben?! İzmir'de onca kız varken, Türkiye'de onca kız varken, dünyada milyonlarca kız varken neden ben Çağlar! Seni abim gibi görüyorken neden ben?! Seni sevgilisi olarak görmek isteyecek binlerce kız varken neden ben?!" Gözünden bir damla yaş firar ederken yavaşça yanıma yaklaştı. Elini yanağıma koyacağı sırada elini ittirip başımı aşağı eğdim.

"Aşkta neden, niçin gibi sorular yoktur Bersun. Aşık olmak için birini aramazsın, Aşk gelir seni bulur. Evimize ilk geldiğin gün buldu aşk beni. Sen tüm kızların içinde en parlağıydın. Gözümü senden alamıyordum, Sana bir şey olsa benim canım acıyordu, Sana yaklaşan her erkek bana bir hançer olarak saplanıyordu, Kağan'a ilk gülümsediğin gün hastaneye kaldırılmıştım hatırlıyor musun? O gün sırf hastalanırsam bana da belki öyle gülümsersin diye 13 tane tebeşir yemiştim. Bu denli kuvvetli bir aşkın nedeni var mıdır Bersun?" Gözlerime Çağlar'ın hastaneye kaldırıldığı anlar gelmişti. Melissa'yla sarılarak ağlıyorduk, hastanede odaya alındığında kapının önünde onu iyileştirmeleri için doktora cebimdeki tüm harçlığı vermeyi teklif etmiştim. Ben abim hasta diye üzülürken o, ben Kağan'a güldüm diye havale geçiriyordu.

"Aşkın, hele de bu denli aşkın nedeni yoktur Çağlar ama yanlış kişiye aşık oldun. Külliyen yanlış şeylerden doğan bir aşk bu. Çağlar, unut. Kardeşin olarak gör beni ama lütfen bana asla elde edemeyeceğin bir hevesle bakma." Çağlar az önce sadece bir gözyaşı dökerken şimdi ağlıyordu. Onu ağlarken görmek içimi acıtsa da göz yaşlarını silecek cesareti kendimde bulamıyordum. Yeniden konuşmaya başladığında sesi kısık çıkıyordu.

"Unutmamı bekleme benden Bersun. Benden 21 yılımı unutmamı bekleme. Bana, kendime bu haksızlığı yapmama izin veremezsin. Sen; şu çok sevdiğin dizide böyle bir olay olduğu için gidip senaristi dövmüş biriyken bana bunu yapman reva mı?" Söylediği aklıma geldiğinde gülmek istedim ama psikolojim bu olayı bile hatırlamayı kabul etmiyordu.

"Çağlar; üzgünüm. Ben sana asla o gözle bakamam. Senden tek bir ricam var Çağlar; ya beni kardeşin olarak gör ya da beni asla görme." Çağlar söylediklerimle donup kalırken ben de kendi söylediklerimle donup kalmıştım. O benim abimdi ve ben ona aşkından vazgeçmezse; beni göremeyeceğini söylemiştim.

"Benden bunu isteme Bersun." Çağlar'ın sesi titrerken ona işaret parmağımla kapıyı gösterdim.

"Vazgeçmeyeceğin belli Çağlar. Git lütfen." Çağlar başını yere eğdi ve kapıya ilerledi. Kapının tam önüne geldiğinde bana döndü.

"Doğru söyledin Bersun, vazgeçmeyeceğim. Sen bana gelene kadar bekleyeceğim. Çünkü biliyorum, benim olacaksın." Dışarı çıkıp kapıyı kapattıktan sonra kendimi sırt üstü yatağa attım. Gözlerimden yavaş yavaş yaşlar boşalırken aklımda anılar canlanıyordu. Özellikle de Çağlar hastanedeyken beklediğim anlar dolanıp duruyordu beynimde.

Bir anda aklıma Melissa geldi. O, biliyor muydu? Hemen telefonumu alıp Melissa'yı aradım.

"Bersun?" dediğinde sesindeki endişeyi duyabiliyordum.

BERSUN (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin