Rüya

3.1K 901 144
                                    

Dağların ardında, çok uzaklarda Yedisu adında bir ilçe vardı. İçerisinde sadece birkaç bin kişinin yaşadığı bu küçük ilçenin bütün dünyayla iletişimi neredeyse tamamen kopuktu. Yedisu'ya giden tek bir otobüs vardı ve yılda sadece birer sefer hareket ederdi. Bu otobüs her sene eğitim-öğretim yılının başında Yedisu'ya gider; sonundaysa geri gelirdi. Bu sistemin sadece bir istisnası vardı: o da dışarıdan birinin Yedisu'ya gelecek olması. Ne zaman ilçe dışından biri Yedisu'ya gidecek olsa o otobüs otogarda hazır olurdu. Sanki insanları yutmaya çalışan bir gizem vardı bu otobüste. İnsanları oraya götürüyor ve bir sene sonlanıncaya kadar bir daha getirmek istemiyordu sanki. Sanki Yedisu bir mezarlıktı da bu otobüs tek hayat gayesi mezarlığa daha fazla masumu götürmek olan bir yaratık...

Oraya gitmem gerektiğini biliyordum sadece. Peki bu nedendi? Bilmiyordum.

Yedisu'da mı okuyorum diye sormuştum artık annemin çocukluğu olduğunu öğrendiğim kıza. Bilmediğini söylemişti. Bunu o bile bilmiyordu.

"Bunun nedeni zihninde kilitli bir odada saklı. O odayı açabilirsen bunun nedenini öğrenebilirsin. Ama bunu uzun süre yapamayacaksın."

"Bunu nereden biliyorsun?"

"Çünkü bu kapıyı daha önceki seferlerde açman da uzun sürmüştü."

"Neden bahsediyorsun?"

Ve beni yanıtsız bıraktığı en belirsiz konu bu olmuştu. Yedisu'ya gidecektim. Peki neden? Ben orada mı yaşıyordum? Hayır, sanmıyordum. İlkokulu oradan çok uzakta, merkezde okuduğumu biliyordum. Peki ya liseyi? Evet, onu da merkezde okumuştum. Hem ilkokul hem de lise merkezdeki evime yürüme mesafesindeydi. Bunu biliyordum. Ancak hafızamda koca bir boşluk vardı: sadece Melodi'nin intihar ettiği ana kadar olan kısmı hatırlayabiliyordum. Annemin anılarının yardımı ancak bu kadarını hatırlayabilmemi sağlayabilmişti. Geri kalan tüm hayatımdan habersizdim. Kaç yaşındaydım? Kaçıncı sınıftaydım? Bilmiyordum. Genç olduğumu anlayabiliyordum, hastanedeki dolabımın aynasından bunu görebiliyordum ama aradan biraz zaman geçmişti. Melodi'yi kaybettiğim zamankiyle aynı yaşta değildim. Vücudumda bir şeyler daha fazla olgunlaşmıştı artık. Kimliğim... Kimliğimde yazıyor olmalıydı. Kimliğim dolaptaki kıyafetlerimin arasındaydı. 18 yaşındaydım. Lise son sınıfta olmalıydım.

"Hadi ama anne hiç bilmediğim bir yere gidemem. Bana en azından oraya neden gittiğimi söylemelisin?"Buradaki hayatım bitmiş miydi? Bu sorunun yanıtını biliyordum. Evet bitmişti. Ailemi çoktan kaybetmiştim, ailemden geriye kalan tek şey olan ablamaysa yük olmaktan başka bir şeye yaramıyordum. Varlığım onu yoruyordu. Peki arkadaşlarım? Arkadaşlarımın hepsi bir yalandan ibaretti. Melodi'yi tanıdıktan sonra bunu anlayabilmiştim. Arkadaş dediğiniz şey birlikte eğlenmek miydi? Hepsi bu muydu? Hayır hepsi bu olmamalıydı. Arkadaş dediğiniz şey; kendinizden bir parça olarak hissettiğiniz, her anınızda yanınızda olacağından emin olduğunuz, onun yanındayken kendinizi iyi hissettiğiniz ve düştüğünüz zamanlarda kalkmanız için size elini uzatan kişiydi. Ama o kişi artık ölmüştü ve ben yalnızdım.

Birden kendimi çok yalnız hissettim. Sanki okyanusun ortasında yolunu kaybetmiş bir denizci gibiydim. Nereye gitmem gerektiğini bilmiyordum çünkü her yer birbiriyle aynı gözüküyordu. Ve ben bu yüzden artık tek başıma kalmıştım. Korkuyor muydum? Hayır. Hissettiğim tek duygu yalnızlıktı. Keşke korksaydım, belki o zaman yalnızlık duygusunu daha az hissederdim. belki o zaman hissedecek başka şeylerim de olurdu.

"Bunu gerçekten bilmiyorum. Belki de her şeyden kaçmak istedin ve o yüzden oraya gittin."

Bu doğru olabilirdi. Garip bir şekilde şu an yapabileceğim en mantıklı şey gibi gözüküyordu. Her şeyden uzaklaşmak, herkesten bütün tanıdığım insanlardan... Aradan günler geçip taburcu olmuştum. Doktorum travma yaşadığımı ve bu yüzden bazı şeyleri hatırlamamın zaman alabileceğini söylemişti. Vücudunuzda bazı yerlerde hasar izlerine rastladım, bunlardan bazıları yeni hasarlar ama bazıları eski ve hepsi ölümcül. Uzun süre bilinciniz yerinde değildi. Zarar görmediğiniz için çok şanslısınız, demişti. Bana bir şeyler olmuştu ve hatırlamıyordum. Belki de bana araba çarpmıştı. Başıma darbe almıştım ve bu yüzden hafızam zarar görmüştü.

ORMANIN LANETİ ( Dram - Fantastik )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin