Adım Ressam

287 152 12
                                    

"Rüzgar kalk, dedi bir ses. Sert bir koltukta uzandığımı hissediyordum Gözlerim kaalıydı ve bilincim uykuyla uyanıklık arasında olmanın verdiği bir uyuşukluk hâlindeydi. "Rüzgar kalk" diye tekrarlandı ses.

                         Gözlerimi açtım. Kitap kafedeki odamdaydım ve koltukta uyuyordum. Dolunay başımda dikilmiş duruyordu.

                             "Neler oluyor?" diye sordum zihnim uykudan yeni uyanmış olmanın verdiği uyuşukluktan kurtulmaya çalışırken.

                            "Hayal'in arkadaşının ölümü. Bu konuda ipucu bulunmuş."

                            "Nasıl bir ipucu?" diye sordum koltukta doğrularak. Gözlerimdeki uykudan uyanmanın uyşukluğu gitmeye başlıyordu.

                             "Okulun resim atölyesinde bir resimde Kedi'nin adı yazılıymış."

                              "Kedi mi?"

                               "Evet, Kedi." beni uyuduğum koltuktan kaldırarak kafedeki geniş mekana götürdü. Masalardan birine oturmam için işaret etti. Sonra ikimiz için kahve hazırlamaya gitti. Döndüğünde her ikimize de hazırladığı birer kahve ve önündeki bir roman vardı. 

                               "Yani bu yazıyı katil mi yazmış sence?"

                              Önündeki romandan küçük bir kağıt kopardı. Kahvesini içerken onu ağzına attı. "Katil diye bir şey yok. Öldürülen herkes tabiat tarafında öldürülüyor. Çünkü ilçede bir fazlalık var. Bir kişinin ölmüş olması gerekirdi ama ormana gömülüp diriltildi o. Bu yüzden tabiat düzeni sağlıyor ve her hafta bir kişinin canını alıyor. Hepsi bu. Bu uzun süredir böyle."

                            "Ama sen diyorsun ki... Bir tabloya Kedi ismi yazılıymış. Bu bir katilin yapabileceği bir şey. Öldüren şey tabiatsa bu tamamen doğal olmalıydı."

                          "Yeni bir hikaye mi yazıyorsun? Yaz, ben hikayeleri çok severim." dedi, sonra küçük bir kağıdı daha kopararak ağzına attı, diğer yandan da kahvesini içti. "O yazıyı bir insanın yaptığını düşünüyorsun."

                        "Evet, bence o yazıyı bir insan yazdı. Tüm bu tabiatın insanları öldürmesi olayının en başından beri saçmalık olduğunu düşünüyorum."

                    Dolunay, elindeki kağıt parçasını yerken gülmeye başladı. "Bu güzel bir hikaye neden bunu kağıda geçirmiyorsun?"

                     "Peki sen bunu nereden öğrendin?" diye sordum.

                     "Ben bu ilçede olan biten her şeyi bilirim. Beni fazla hafife alıyor gibisin. Ama bu sefer bunu öğrenmem zor olmadı. Tüm ilçe bunu konuşuyor. Ben de bunu biriyle konuşmak istedim, o üzden seni uyandırdım."

                        Masadan kalkıp üzerime bir hırka giydim. Çıkmak için hazırlandığımı görünce bana seslendi "Bu işi araştırmak istiyorsun öyle mi? Araştır bakalım ama her defasında ellerin boş dönüyorsun."

                      Kitap kafeden çıkıp okula doğru yöneldim. Zihnimde Kâbus'un görüntüsü canlanıyordu. Rüyamda benimle konuşmuştu. Bana hem şimdiki zamanda hem de geçmişte yaşıyorsun demişti. 

                       O hâlde en iyi yaptığın şeyi yap, tamir et.

                      O hâlde en iyi yaptığın şeyi yap tamir et.

                      Kedi'nin sınıftaki görüntüsü, Kâbus'un bana, hem geçmişte hem şimdiki zamanda yaşıyorsun deyişi, Küçük kızın bana tamirci deyişi... Hepsi zihnimin önüne geliyordu. Hepsi benden yardım bekliyordu. Ve onlara yardım etmeliydim. Çünkü uzun bir sürenin sonunda ilk defa kendime aile diyebileceğim insanlar tanımıştım ve bunu kaybetmek istemiyordum. 

                      Okulun kapısının önüne vardığımda bir polis aracının okulun bahçesinin önünde durduğunu gördüm. Önce polis aracının camından içeri baktım, boştu. Sonra okul bahçesinden içeriye girdim.  Bahçede hiç kimse yoktu. Resim olayından sonra polis  okulda inceleme başlatmış ve öğrencilerin evine gitmesi için talimat veriş olmalıydı. Okul merdivenlerine çıktığımda okulun giriş kapısında bir polis memurunu gördüm. Ünüformalı, hafifçe göbeği çıkmış ve bunu sertçe sıktığı kemeriyle gizlemeye çalışıyordu. Siyah, gür saçlıydı, esmer tenliydi,  güçlü bir çene yapısı vardı, kıyafeti oldukça dağınık gözüküyordu. Belki de kıyafetlerine asla ütü yapmıyordu.

                  "Burada ne işin var?" diye sordu bana sert bir sesle.

               Sorunun doğruluğu üzerine dona kalmıştım. Bu bir cinayet soruşturmasıydı ve polisin göreviydi.Peki ben kimdim? Polis mi? Jandarma mı? Dedektif mi? Hiçbiri değildim.O hâlde neden buradaydım?

                    Arkadaşlarımı korumak için, diye seslendi zihnimin derinliklerinden gelen bir ses.

                   "Seni tanıyorum." diye seslendi polis memuru tekrar beni göğsümden hafifçe geri itti. Ama ne kadar hafifçe iterse itsin iterken elindeki gücü çok net hissediyordum. Benim asla sahip olamayacağım bir güç. "Sen, ilçeye yeni gelen çocuksun. Bu ilçeye kolay kolay insan gelmez. Gelenlerin de hepsinin sebebi vardır. Çok geçerli sebepleri vardır." sonra duraksadı, biraz etrafı izledi. "Ölen kız senin arkadaşın mıydı?" 

                  "Evet" dedim boş bulunarak. Ancak sonra Kedi'yi sadece rüyalarımdaki bedenimde tanıdığımı ona açıklayamayacağımı düşünerek: "hayır." dedim.

                   İkilemde kaldığımı görünce bir kaşını havaya kaldırdı. Bana şüpheli bir gözle bakmaya başladı ve tekrar göğsümden hafifçe ittirdi. Bu seferki ittirişi daha kuvvetliydi. "Buraya neden geldin?"

                  "Ben... Görmek istedim. Yardımcı olabileceğimi düşündüm."

                 Bunu söylediğimde polis gülmeye başladı.  "Eğer bu cinayetleri kimin işlediğini bilmeseydim seni cinayet şüphelisi olarak gözaltına alırdım."

                 Katil yakalanmış mıydı? Her şey çözülmüş müydü yani? "Cinayetleri kim işliyor peki?" diye sorduğumda polis tekrar tek kaşını havaya kaldırdı.

                 "Sen salak mısın ya? Bu ilçeye geldiğin hâlde lanetli ormandan haberin yok mu? O kahrolası ormana ölüyü gömüp onun dirilmesini kim sağladıysa gerçek katil o. Doğannın dengesini bozdu. Şimdiyse bedelini hepimiz ödüyoruz. Tam ilçesine gelmişsin. Gelecek başka yerin yok muydu?"

ORMANIN LANETİ ( Dram - Fantastik )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin