Susmayan telefonlarım, beynimde dırdır düşünceler, uyutmayan çaresizliğim..
Napacaktım ben şimdi, nasıl geçinecektim. Bu işi bile zor bulmuşken İstanbul'a nasıl tutunacaktım?2 Hafta Sonra...
Birkaç kez kapıma da gelmişti Ali Karakaya. Hep evde yokmuşum numarası yaptım. Ve buna Melis'i de alet ettim. Her seferinde evde olmadığımı söyledi. Telefonum bir haftadır kapalıydı. Evden çıkmıyordum, sanırım buna ihtiyacım vardı. Bu kadar dinlenmeye. Neler yaşamıştım öyle, film gibi. Bunları düşünürken bir haftadır keskin olan yan ağrım tekrarladı. Artık ciddi anlamda doktora gitmem gerekiyordu. İdrarım azalmıştı, koyulaşmıştı. Artık sigortam olacak Bi işim olmadığı için ilaç da alamıyordum bundan Melisin de haberi yoktu. Bu hastalıktan ona hiç söz etmemiştim. Üzülürdü zaten. Gerek yoktu. Hem sıra da gelmedi ki bir türlü. Bugün toparlanıp doktora gitme kararı aldım. Dağınık odamdan bulduğum kıyafetlerimi giyip evden çıktım. Ve Doktor Yasin anlardı sadece beni. Ona gitmeliydim. Evin kapısını kilitlerken başım bir anda döndü. Biraz gözümü kapayıp devam ettim. Sonra gözüm karardı, karşı komşunu gördüm. Tam konuşmak için yanına gidecektim ve...Uyandığımda gözümü bir süre açamadım. Ama kulaklarım sağlamdı, nerde olsa tanırdım bu cihaz seslerini.
Hastanedeydim. Gözümü yavaşça araladım. Burnumda nazal oksijen takılı, kollarımda damar yolları. Ama odada kimse yoktu. Tek başımaydım. Herhalde özel hastane olamaz diye düşündüm. Sonra kapı açıldı, sonunda tanıdık bir yüz. Melis.
Önlük, maske ve bone takmıştı.
-Uyan artık uykucu, yeter.
-Melis, noldu bana. Nerdeyim?
-Devlet hastanesinde. Genel yoğun bakımdasın.
-Nasıl yani, ne yoğun bakımı. Hem ben ben en son, hatırlamıyorum. Neler oldu?
-Evin, dur tamam. Kendini zorlama. KBY(Kronik böbrek yetmezliği) tanısı kondu. 3 gündür diyaliz alıyorsun. Böbrek fonksiyon testlerin bozuk olduğu için bilinç kaybı yaşadın. Ama artık iyisin güzelliğim.
-Diyaliz mi? O kadar kötü müydüm?
-Tamam sen bunları düşünme en kısa zamanda odaya alacaklar. Ben yanındayım. Üzülme olur mu?
Gözünden düşen birkaç damla yaşı sildikten sonra elimi tutup başını elime yasladı. Demek durum bu kadar ciddiydi. Burası hangi hastane, kaç gün geçti hiçbişey hatırlamıyordum. Melis elimi öptü ve başımı okşayıp çıktı. Gerçekten bu raddeye bu kadar kısa zamanda nasıl gelmiştim ki,anlamıyordum. Ama hasta olarak bu odada kalmak belki de dünyanın en korkunç anısıymış.Hemşire olarak çalışmak, burada bulunmak meğer ne kolaymış.2HAFTA SONRA
Nihayet çıkışım verilmişti. Evime taburcu oluyordum.Tek bir farkla artık kolumda diyalize 3 güne bir girmem için konulmuş fistül vardı. Aslında dışarıdan belli değildi ama o koluma dikkat edecektim.Mesela ağırlık kaldırmayacak,bir yere çarpmayacak ve hatta tansiyon bile ölçtürmeyecektim. Çıkışım verilirken senet yapıldı çünkü hastane param epey yüklü bir miktardı. Napacaktık sahi ,işim gücüm tek bir kuruşum kalmamıştı ki...
İşte şimdi sıfırdan başlıyoruz,meteliksiz Evin.Hasta Evin,yeni hayat...
YAŞAYALIM BAKALIM...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herkes içinde Kimsesizlik
Novela JuvenilHerkesin kendini bulabileceği, hem samimi hem dramatik hem romantik bu hikayemi gelin birlikte anlamlandıralım. Evin, 22 yaşında gencecik bir hemşiredir. Bu yaşına ailesi olmadan tek başına tırnaklarını kazıyarak gelmiştir. Ailesini genç yaşında ka...