Maskelerin Ardında... (Ladynoir)

Maskelerin Ardında...(Bölüm 25)

Yeni kapak iyi mi yoksa eskisi daha mı iyiydi? Lütfen düşüncelerinizi söyleyin.

Bölümü 'Kurguyu mahvetmeden yaz kızım. Kurguyu mahvetmeden." diyerek yazdığım doğrudur. Bir de bu Chat ile Ladybug'ın buluşmasından 4 gün sonra. Şimdi, geçelim bakalım. Yeni bölüme.

*****

Marinette Dupain Cheng

Çekici son bir kez daha çiviye vururken Fu'nun az önce söylediği şeyleri aklımdan çıkarmaya çalışıyordum. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Gözyaşlarımdan dolayı bulanıklaşan etrafı daha net görmek adında gözlerimi ovuşturdum. Masaya koyduğum boyaya bulanmış maskeyi alıp lastiklerinden duvara astım. Chat'in son buluşmamızda kirlettiği, daha doğrusu üzerinde mavi bir leke bıraktığı maskeydi bu. Yüzüme buruk bir gülümseme konuk oldu. Öğrendiklerimin ağırlığını taşıyamıyordum. Bunu ona söylemeden nasıl yaşayacaktım.

"Bu onun kararı," demişti Fu.

"Hayatlarına karışamazsın."

Haklıydı. Kafamı dağıtmaya ihtiyacım olduğundan Alya'yı aradım.

"Marinette?"

"Alya, kızları da alıp bize gelsene."

"Gelirim de bir şey olmadı değil mi?"

"Hayır, hayır bir şey yok. Sadece sıkıldım. Ve biraz da sizi özledim."

Alya'yla kısa bir muhabbetin ardından telefonu kapattım. Gözüm hâlâ köşede asılı duran Adrien Agrest posterine ve yanında asılı duran siyah şemsiyeye takıldı. Onları oradan çıkarmamam Chat'e haksızlık ediyormuşum gibi hissettiriyordu. Ama Adrien benim ilk ve son olacağına inandığım aşkımdı. Şu an Chat'i sevdiğime emin olsam da posteri söküp atma düşüncesi bile içimi acıtıyordu.

Kapı çaldığında aşağı inmek yerine odamda beklemeye karar verdim. Alix, Alya ve Rose odama çıkarlarken diğerlerinin nerede olduğunu sorgulayacaktım ki Alix lafı ağzıma tıkadı.

"Tatildeler."

*****

"Pasta yapma fikrinin kimden çıktığını sorabilir miyim?"

Normalde herkesin çok sevdiği pastamın kabartma tozu katmayı unuttuğum için inik hâline dudak bükerek baktım.

"Bence benden değil." dedim fikri ortaya ben attığım hâlde. Alix'in kısık sesli gülüşünü duyduğumda pasta yapmayı reddetmiş kenardan oturan ona baktım. Keyifsiz görünüyordu. Odama çıkınca bunu ona sormayı unutmamayı aklıma kazıdım.

Nihayet mutfağı toplamayı bitirip odama çıktığımızda Alix'e baktığımda derin bir nefes verdiğini gördüm. Kesinlikle canı sıkkındı.

"Alix, bir şey mi oldu?" Alix bana bakıp gülümsedi.

"Nereden çıkardın?" deyip evin içinde olmamıza rağmen neden yeni çıkardığını anlamadığım şapkasını çıkardı. Cevap vermek için dudaklarımı araladığımda Rose benden önce davrandı.

"Yüzündeki ifadeden."

"İyi görünmüyorson Alix."

Alix tek tek yüzlerimize baktı ve kısa pembeyle kızıl arasında bir renkte olan saçlarını karıştırdı.

"Yaklaşık iki buçuk aydır Kim'le beraberdik. Bir hafta önce ondan ayrıldım."

Alya elinde tuttuğu telefonu yere düşürdü. Ağzım açık kalmıştı.

"Kim'le mi sevgiliydin? Nasıl?"

"Hiç bize anlatmadın." diye Alix'i azarladı Rose.

"Dökül bakalım, nasıl oldu bu?"
Alix titrek bir nefes verdi.