Maskelerin Ardında...(Bölüm 23)

2.3K 171 192
                                    

Her hafta üç bölüm sözü verip iki bölümü zor yetiştiren kız da kimmiş? Aa benmişim.

Adrien Agreste

Ona nasıl ulaşabilirdim? O günden beri hiç görüşmemiştik. Bir haftadır tek bir akuma bile çıkmamıştı. Bu herkes için elbette iyi bir şeydi. Benim dışımda herkes için. Kafamı iki yana sallayıp önümdeki notalara odaklandım. Piyano çalmayı gerçekten seviyordum. Öte yandan Rachmaninoff'un 3. Piyano konçertosunu yaklaşık 15 gündür deniyordum ama bir türlü beceremiyordum.

"Bugünlük bu kadar yeter Adrien." Sandalyemi geriye doğru iterek ayağı kalktım. Odama doğru giderken annemin tablosuna baktım. Ve her zamanki hüzün yerine başka bir şey hissettim. Garip bir tanıdıklık. Sanki annemi yeni görmüşüm gibi hissettiren bir şey. Odamdan gelen sesleri duyunca koşar adımlarla odama gittim. Plagg bir sağa bir sola uçuşup duruyordu. Kapıyı arkamdan kapatırken,

"Plagg azıcık sessiz ol. Birisi duyacak." diye söylendim.

"Ah Adrien nihayet. Korkunç bir şey oldu."

"Ne, ne oldu?" Plagg hâlâ telaşlı görünse de etrafta dolaşmayı bırakıp yanıma geldi.

"Acıktım."

Gözlerimi devirdim. Ceketimin iç cebindeki camambert kutusunu çıkardığımda içinin boş olduğunu gördüm.

"Tamam, senin için mutfağa inip biraz peynir alacağım ama sessiz ol."

Mutfağa inip camambert aradıysam da biraz brie peyniri ile geri döndüm. Plagg'e peyniri verdiğimde iştahla parlayan gözlerine gülerken homurdandım.

"Beni sırf acıktığın için korkuttuğuna inanamıyorum."

Plagg ağzı doluyken zar zor anlaşılır bir sesle konuştu.

"Korkunç şey bu değildi ki. Bugün Chamack'la röportaj yapacaktın. Ladybug'la birlikte." Elimi kafama vurdum.

"Plagg, bunu daha önce söylemediğine inanamıyorum."

"Ben de peynirin bu kadar güzel olduğuna inanamıyorum."

Aynanın karşısına geçip kendime baktım. Saçlarımı ellerimle düzene sokmaya çalışırken konuştum.

"Şimdi inanamayacağın bir şey daha olacak. Plagg pençeler." Açık camdan dışarı çıktım.

*****

Marinette Dupain Chang

"Eminim birazdan burada olacaktır Madam Chamack."

Chamack'ın sıkıntıyla yanaklarını şişirdiğini gördüğümde yoyomla Chat'i aradım.

"Nerede kaldın kedi?"

"Gelmek üzereyim leydim. Ve hatta-" dediğinde kapı açıldı. Kafamı kapıya doğru çevirdim. Chat yarım kalan cümlesini tamamladı.

"Geldim bile." Chamack'ın sinirli suratına bakıp onu yumuşatmak için güldüm.

"Geldi bile."

"Evet." dedi Chamack mikrofonunu düzeltirken.

"Başlayalım mı?"

Chat'le aynı anda kafamızı salladık.

"3 ,2, 1. Kayıt."

"Herkese iyi akşamlar Paris halkı. Bugün yanımda hepinizin tanıdığı Ladybug ve Chat Noir var."

Chamack programı açarken göz ucuyla Chat'e bakarken uzun zamandır bana uğramayan bir duygu hissettim. Utanç. Sesli küfretmemek adına dudaklarımı birbirine bastırdım. Ben, Ladybug, utanıyordum. Chamack'ın sesiyle kendime geldim.

Maskelerin Ardında... (Ladynoir) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin