Çantamı arkamdan gelmesi için sürüklerken evin kapısını açıp içeri girdim. İçeri yavaşça sıvıştığımda evde kimsenin olmaması eşref saatimle vurulmuştu.
Bugün tüm olanlardan sonra okulda kalsaydım eğer kafayı yiyecektim. Hem zaten kalmadığım içinde kafayı yiyorum.
Kimse bana güvenmiyordu ve ben buna çabalasam dahi her şeyi mahvetmiştim. Bunlar ne ara olup bitmişti diye düşünüyorum şimdi. İnsanlar benden nasıl bu kadar kolay vazgeçebiliyorlardı? Benim ölesiye güvendiğim kişiler nasıl olurda bir yalancıya kanıp beni bırakmışlardı?
Onları asla affetmeyeceğim. Ama asla da durmayacağım. O yerim denen orospunun foyasını ortaya çıkarana kadar duramam.
Yavaşça stresli kafamı yastığıma yasladığımda gözlerimi kapadım. Bugün olanların hepsini unutmak ve silmek için biraz kestirmeye ihtiyacım vardı belki de.
Gözlerimi kapatmamın üzerinden on saniye geçmezken aklıma gelen şeyle hemen kalkıp telefonumu aradım.
Elime telefonu alıp onunla aynı sınıfa giden Seul'ün numarasını bulmaya çalıştım. Okul formasındaki numarasını bulup direkt onu aradım.
"Selam seul, ben ab sınıfından Lalisa. Seninle konuşmak istediğim bir şey var.. tabii eğer müsaitsen." ağzımdan hızla dökülen cümlelerin sonunda biraz utansam da çaktırmadım.
"Aa Lalisa. Merhaba.. ve evet, eğer yardım edebileceğim bir şeyse neden olmasın.." endişeyle kapattığım gözlerimi kızın şu cümlesinin sonunda rahatlıkla geri açtım.
"Çok teşekkür ederim seul. Sana gerçekten çok ihtiyacım var."
bakalım baakalım lalinin aklından ne geçiyooo. bu bölüm olaysız fakat soru işaretleriyle bitti ıhım.
Vee oylar 10u geçince yeni bölüm atıcam. şu an hazırr