Jungkook o günden beri aklına soktuğu şeyi yapmak için beni deli ediyordu. Tae'yi bana ayarlamaya çalışıyordu. Tamam çocuk tanrı var zekaüstü yakışıklı ama ne bileyim..
Yine saçma sapan bir toplanma gününde jungkooklardaydık. Tabii ailece.. bizde toplanma günleri böyle olurdu, tıpkı altın günleri gibi.
Annem, rae teyzeye yardım için önceden gitmişti. Babam da eve geldiğinde direk toplanma evine geçmiştik. Komşuların hepsi tam takır yerini almıştı biz geldiğimizde. İçeri girdiğimizde jungkookun üzerindeki çizgili gömleği gördüm. Çok hoşuma gitti. Nedensizce. Toplanma günlerinde özenli giyiniyorduk nedense, sorgulamayın gelenek halini aldığı için alışmıştık.
Jungkook boynumdan kavrayarak beni mutfağa doğru götürdüğünde annemler kahkahayı basmıştı. Dakika bir gol bir. Daha yeni girdim eve gerizekalı! İki dakika bekle bari.. annemlerde anca gülsün bu çocuğun mallıklarına zaten.
Mutfağa vardığımızda eline vurup sinirle suratına baktım.
"Salak mısın jungkook? Acıdı, acıdı. az yavaş." dedim hala onu dövme isteğim varken. Umursamadan tekrar boynumdan tuttu ve kulağıma yakınlaştı. Bu arada gülümsediğini görebiliyordum.
"Tae'de burada. Tahmin et ona neyi söyledim." yerimde çakıldığımda sadece kafamı ona çevirebildim ve saf saf mırıldandım. O burada mıydı?
"Neyi?" Bu sözcüğümü bekliyormuşçasına hemen döküldü.
"Onu sevdiğini." dedi benden koşarak uzaklaşıp göz kırptığında.
"NE!" diye bağırdım anında hala ona takılı kalan gözlerimin şaşkınlığıyla.
Oy gelmeyince yazasım gelmiyooo
