"Yerim'le nasıl gidiyor?" dedim yüzümü ve bedenimi ona döndürürken. O da bana döndü ama ışık yoktu. Sonuç olarak bir görüntümüzde. İkimizde siyahla konuşuyorduk.
"İyi, nasıl gitmesini bekliyorsun?" diye tersledi. Halbuki kötü bir şey sormamıştım bile.
"Hem sen neden uyumuyorsun? Hem yatağımı işgal ettin hem de rahat vermiyorsun." Elimle onun yanımda uzanmış bedenininde bulduğum ilk parçaya vurdum. Muhtemelen dirseğiydi vurduğum yer. Ahlayıp o da saçımı çekti.
"Ya salak acıdı." dedim aceleyle arkamı ona dönerken. Ama o uyumuyordu. Telefonunu açtı ki bunu dışarı vuran ışığından anladım. Tekrar ona döndüm çünkü ne halt yediğini merak etmiştim. Uykum da kaçmıştı zaten. İyice görmek için dibine kadar girmiştim farkında olmadan. Yerim'le mesajlaşıyordu. O iğrenç aşk sözcüklerinden anlamıştım. Bana göz ucuyla baktıktan sonra telefonu kapadı.
"Sana uyu demedim mi? Uyu yoksa atarım seni harbiden bu yataktan."
"Tamam be uyuyoruz! Hem benim sevgilim yok zaten." Hay bunu neden söylediysem. Bi anlık sinirden saçmaladım galiba ya da yakalandığım için utandım ve saçmaladım. Ah herneyse çok sinirbozucu hissediyorum!
"Sordum mu? İstersen tae'yi ayart kendine lalisa. Ona onu yiyecekmiş gibi baktığını tüm herkes biliyor nede olsa. Kimseyi şaşırtmazsınız."
