Öğle arası sırasında on dakikadır beklediğim yere kimsenin uğramamasından sonra kafayı yiyecek gibi oldum. Sinirle kalktığım sıranın düzeni bozması umrumda değildi. Tek istediğim şimdi gidip o yerimi bulmak ve iyice yüzünü dağıtmaktı.
Sinirden ölmek üzereydim. Ve bu yüzden doğru düşünemeyeceğimi bile bile o kaltağın yanına gidiyordum.
İlk önce sınıfına hızla girdim fakat sırasında değildi. Kimsenin ilgisini fazla çekmeden içeriden sıvıştım ve bahçeye çıktım. Bahçeye çıktığımda biraz daha yürümeme kalmadan onların bahçe kapsındaki oturaklardan bana baktığını fark ettim. Bunu fark ettiğimde bacaklarım titremeye başlamıştı.
Ne yapıyordu bu kız? Bir yanında jungkook bir yanında taehyung varken bana sırıtıyordu. Belli benimle konuşmaya değil onu dövmem için gelmişti.
Durup ona baktığım yerde gözlerimi kapatıp sinirimi yatıştırmaya çalıştım fakat hiçbir şeyi yerli yerine koyamıyordum. Çünkü aklımdan geçen tek şey o kuzu yerim dibine sokmaktı.
Son kez sakinleşmek için nefes aldığımda, hiç sakin olmam gerekmediğini fark edip hızla onların yanına koştum. Hiç beklemeden yerim'in saçını tuttuğumda onu oturduğu yerden kaldırıp ayağımın dibine fırlattım.
"ne yapıyorsun?" arkamdan beni tutmalarına rağmen içimdeki sinir hala kuduruyordu. Tekrar yerde oturur pozisyona geçmiş yerime atıldığımda jungkooka ait olduğunu anladığım kollar beni belimden tutup arkaya doğru çekti.
Sinirim ne yatışmış ne de ona saldırdığım için bir kaygı yaşıyordum.
"Bırak!" yüzlerce kez aynı kelimeyi söyleyip kollarından kurtulmaya çalışmama rağmen yapmak istediğim hiçbir şeye izin vermemiş beni tamamen ondan uzaklaştırmaya çalışmıştı.
Sonunda sinirle sakinleştiğimi söyleyip ellerimi üstümden ittiğimde arkasında kalan yerdeki yerime baktım.
"Derdin ne senin amına koyayım!"